Bi’ Baktılar Yoksun
L şeklindeki devasa, uzun, geniş ve beyaz koridor boyunca sürüklenen serum ayaklığının tekerleri büyük bir gıcırtıyla...
Bir Kedi ya da Bir Çiçek
Var mı kalan bir şey diye sordu buğulu gözlerle Ellerim koynumda İleri geri salınarak Bir acı daha kazıyordum...
O Elim Kaza
Ağaçların tepesini, bir yetimin başını okşar gibi şefkatle okşuyordu rüzgâr. Kuşların telaşına aldırmadan değişik...
Sis
Bu sabah köyü yine sis kaplamıştı, görüş mesafesi neredeyse sıfırdı. Kör duman denirdi buna buralarda. Daha geceden dağlarla...
Poşet Çanta
Ne zaman burnuma bir duman kokusu gelse, kalbim göğüs kafesimden fırlayacakmış gibi atmaya başlar. Bu koku, zihnimden silemediğim,...
Yakup’un Ceketi
Ben ilk cinayetimi böyle işledim. Bir tepeye tırmanıyorum; yorgunum, susadım. Görenler dağ tırmanıyorum sanacak ama ben hiç dağa...
Hayal Satıcısı
Yoğun geçen günün ardından biraz kafa dağıtmak ve bir şeyler içmek üzere Beşiktaş’a doğru yola koyuldum. Binlerce insanın...
Sen Varmış Sen Yokmuş
“Düş kırıklıklarından bir yangını miras bırakacaklar ikimize.” Gece yarısı olmak üzere. Göz kapaklarım uykuya...
Susan Çığlıklar
Üst kat sahanlığındaki kapı açılıyor, hem de dişlerini gıcırdatarak. Gelen rüzgâr. Sanki acelesi var. Bir şeyler arıyor...
Sevginin Maskesi
Şimşek çaktı. Karanlık gece kısa bir an aydınlığa kavuşup yerini yine zifiri karanlığa bıraktı. Gök gürültüsünün sesi...