Yazar: 00:00 İnceleme, Kitap İncelemesi, Kültür, Tarih

Sergen Çirkin’in “Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm” Kitabının İncelemesi

ÇİRKİN, Sergen (2019). Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, ss.474, ISBN: 978-975-08-4461-4.

Sergen Çirkin’e ait olan bu kitap ilk başta bir yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış ve daha sonradan kitap haline dönüştürülmüştür. 2015 yılında ‘‘Erken Dönem Güney Sibirya Kültürlerinde Kült Objeleri ve İnanç Sistemleri’’ adlı yüksek lisans tezinde yapılan maddi hatalar, kitaba dönüşüm sırasında düzeltilmiştir. Kitap 2019 yılında yayımlanmıştır. Eser beş ana bölümden oluşmakla birlikte kendi içinde konu başlıklarına ayrılmıştır. Çalışmanın sonunda  ‘‘Bitirirken’’ adlı sonuç bölümü yer almaktadır.

Eserin amacı ise daha önceden ülkemizde hazırlanan kitapların çoğunluğunun etnografik Şamanizm hakkında olduğunu belirterek bu kitapta ise Şamanizm’i sadece etnografik değil arkeolojik açıdan da incelenmesidir. Eserde Güney Sibirya arkeoloji ve Şamanizm’i birlikte ele alınarak, şamanistik düşüncenin oluşum evreleri incelenmiştir. Eserin oluşmasında Güney Sibirya coğrafyasında belirlenmiş arkeolojik kültürler, inanç sistemleri, kült objeleri bu çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır. Kitabın yazarı, kendisini bu konu üzerine araştırma yapmaya iten sebep ile alakalı olarak ilgili bölümden mezun olmanın verdiği bir sorumluluk olduğunu belirtmiştir. Yazar tarafından Güney Sibirya arkeolojisi ile ilgili içeriğin, amaçlanan asıl içeriğin bir parçası olduğu dile getirilmiştir ve çalışmanın devamının geleceği belirtilmektedir.

Kitabın ilk bölümünden önce önsöz, giriş ve haritalar başlıkları yer almaktadır. Haritalar kısmında ise Sibirya hakkında ilk araştırmalar ve kazı tarihçesi ile Güney Sibirya’nın arkeolojisi ve etnografik müzeleri hakkında kısa paragraflar şeklinde bilgi verilmiştir. Kitabın ilk bölümünde çağlara ait arkeolojik bilgiler yer almaktadır. Bu bölüm yedi alt başlıktan oluşmaktadır. Bu yedi alt başlıkta: Neolitik, Eneolitik, Erken Tunç, Orta Tunç, Genç Tunç, Erken Demir ve Geç Demir Çağ olmak üzere, bu çağlar hakkında bilgi verilerek, bu çağlarda oluşan kültürlerden bahsedilmiştir. Aynı zamanda verilen bilgileri destekleyici Güney Sibirya kültürlerine ait haritalara, tablo bilgilerine ve belirlenen kültürlerden kalma buluntuların resimlerine yer verilmiştir.

Eserin ikinci bölümü ‘‘Çin Arkeolojisi ve Sibirya’’ adlı başlığı taşımaktadır. Bu bölüm kendi içinde beş başlık altında toplanmıştır. İkinci bölümde, yazıya geç bir tarihte geçen Sibirya için Çin kaynaklarının öneminden bahsedilmektedir. Bu kaynaklar aracılığıyla Sibirya arkeolojisine ait bulgular, tarihi belgeler ile mukayese edilerek iki coğrafya arasındaki ilişkilerin var olduğu üzerinde durulmuştur. Diğer alt başlıklarda ise Çin’in ilk edebiyat ürünlerinden ve Çin hanedanlarına ait resmi tarih kitaplarından bahsedilmiştir. Bu resmi tarih kitaplarının sırası ile kısa tanıtımı yer almaktadır. Bölümde yer verilen diğer konular ise Hunların Güney Sibirya’da ortaya çıkmaları ve Yenisey Kırgızları’nın Sibirya arkeolojisi açısından önemine değinilmiştir. Hunların ortaya çıkışlarının anlatımında, tablo halinde Hun şeceresine yer verilmiştir.

Eserin üçüncü bölümü ise ‘‘Güney Sibirya’da En Erken İnançlar’’ başlığını taşımaktadır. Bu bölümde ilkel inançlara ve kültlere yer verilmiştir. Bahsedilen inanç unsurlarından ilki Animizm’dir. Animistik düşüncenin ortaya çıkışına değinilerek, ruh kelimesinin etimolojisine yer verilmiştir. Animistik düşüncenin ortaya çıkışı ise şu şekilde ele alınmıştır:  İnsan bedeninde fark ettiği ruh kavramının,  etrafındaki diğer canlılara da yüklemiş ve onlarında ruhları olduğuna inanmıştır. Bunun sonuncunda ilkel animistik düşünce ortaya çıkmıştır.  Diğer bahsedilen inanç unsurlarından biri de Totemizm’dir. Bu bölümde Totemizm tarihine ve özelliklerine değinilmesiyle birlikte çeşitleri (grup-fert-cinsiyet) açıklanmıştır.

Diğer bir başlık altında ise Güney Sibirya inançlarında yer alan kültler incelenmiştir.  Ele alınan ilk kült Atalar kültüdür ve ölü maskeleridir. Ölü maskelerin yapımına değinilmiştir. Bu ölü maskelerin amacı ise insanlar için sonsuzluğu ve ölümü temsil ediyor olmasıdır. Eserde yer verilen seyyahların notları, halkların atalar tapımına dair bilgi vermektedir. Bahsedilen diğer kültler ise kutsal yer ve su kültü, ateş kültü, geyik ve güneş kültüdür. Yer-su kültünün ve ateş kültünün açıklanmasında da seyyahların notlarına yer verilmiştir.  İklimsel şartlardan dolayı Sibirya halkları için ateş ve geyik kutsal sayılmıştır. Geyik tanrıça inancının tüm Sibirya genelinde yaygın olan inanç olduğu belirtilerek, mezarlarda geyik levhalarına rastlanıldığı belirtilmiştir. Bölümün sonunda ise geyik taşına, ölü maskelerine ve mezarların yer aldığı resimlere yer verilmiştir.

 ‘‘Güney Sibirya Şamanizm’i’’ adlı dördüncü bölümde Şamanizm başlıklar altında incelenmiştir. Çalışmanın en kapsamlı bölümü olan bu bölümde Şaman kelimesinin etimolojisine, ilk şamanlara, Güney Sibirya’daki şamanik ilk topluluklara ve göçlere, kişinin şamanlık özelliklerine sahip olmasına ve Sibirya mitlerine yer verilmiştir. Şaman kelimesinin etimolojisinde bu sözcüğün diğer dillerdeki karşılığı tablo şeklinde belirtilmiştir. Yakut, Tunguz, Buryat ve Altaylar’da yer alan mitlere yer verilmiştir. Bahsedilen diğer bir konu ikiz inancıdır. İkiz inancının farklı adları ve biçimlerine alt başlık altında yer verilmiştir. Bu bölümde değinilen diğer konular ise yardımcı ruhlar, şamanların vasıfları ve törenlerdir. Şamanların sahip oldukları din adamlığı, şifacılık, falcılık, ruh güdücülük ve ozanlık özellikleri maddeler halinde incelenmiştir. Dördüncü bölümde Şamanizm’de yer alan kozmolojik tasarım, günah ve ceza, tapınak sorunu, kutsal kitap sorunu, peygamberlik var mı, Şamanizm din midir sorularına cevap verilerek,  tengri kavramı açıklanmıştır.  Tapınak sorunu başlığı altında resimlerle süslü kayalıklar, mağaralar, dağ sunakları, geyik taş külliyeleri ve çadır tapınakların var olması Şamanizm’de tapınak olgusunun var olduğuna kanıt olarak gösterilmektedir. Dördüncü bölümün sonunda yer verilen konulara dair resimlere yer verilmiştir.

Kitabın beşinci bölümü olan  ‘‘Güney Sibirya Şamanizm’inde Kült Objeleri’’ son bölümdür. Bu bölümde Şamanizm’i belgelemek başlığı altında arkeolojik ve etnografik bulgulara göre kült objelerine yer verilmiştir. Etnografik bulgular olarak şamanın davulu, giysisi, başlığı, aynası ve maskesine yer verilmiştir. Diğer bir alt başlıkta şaman davulunun yapısı, işlevi, tipleri, üzerindeki resimler, asası ve tokmağı incelenmiştir. Arkeolojik bulgular olarak Altay-Sayan dağları, Yenisey havzası ve Baykal, Uzakdoğu Sibirya ve Batı Sibirya bulguları incelenmiştir.

Bu çalışma ülkemizde hazırlanan kitapların çoğunluğunun etnografik Şamanizm hakkında olduğunu belirtmiş ve diğerlerinde farklı olarak Şamanizm’i sadece etnografik değil arkeolojik açıdan da inceleme tezini savunmakta ve bunu kanıtlarıyla ortaya koymaktadır. Eserin oluşmasında Güney Sibirya coğrafyasında belirlenmiş arkeolojik kültürler, inanç sistemleri, kült objeleri çalışmanın kaynaklarını oluşturmuştur. ‘‘Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm’’ adlı bu eser kapsamlı bir inceleme konusuna sahip olması yanı sıra yapılan Şamanizm çalışmalarında kaynak olabilecek bir eserdir.  Sadece Şamanizm’e yer vermesinden ziyade Güney Sibirya arkeolojisi hakkında derin bilgi vermesi de farklı ilgi alanlarına sahip insanların dikkatini çekmesi açısından önemlidir. Eserde sunulan hipotezler, verilen resim örneklerinden yola çıkılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın kaynakçasında yer alan yabancı eserlerin çokluğu, arkeoloji ile ilgili bölümde var olan kültürlerin harita üzerinde gösterilmesi göz ardı edilemeyecek bir husustur.

Eserde verilen resim veya fotoğraf örneklerinin, konunun anlatıldığı paragrafın hemen ardından gelmesi okuyucunun zihninde yer alması açısından daha kalıcı olacağını düşünmekteyim. Aynı zamanda verilen resimlerde yer alan tüm unsurların ne olduğu bilinmemektedir. Bundan dolayı yer alan nesnelerin isimlerinin yanlarına yazılması okuyucunun bilgilenmesi açısından mühim bir detay olacaktır.  Eserde bazı kavramların açıklanmasında seyyahların kendi tuttukları notlara yer verilerek, konunun okuyucunun zihninde daha fazla netleşmesi sağlanmaktadır. Yazarın eser içinde takınmış olduğu dil anlaşılır ve aynı zamanda farklı bilim dallarında uğraşan kişilerin ortak payda da buluşabileceği bir eserdir. Son olarak Sergen Çirkin’e ait olan ‘‘ Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm’’ adlı bu kitap ortaya koyduğu tezini ispatlamakta ve okuyucuya derin bilgi vermesi açısından, yer verilen resim ve fotoğraflar ile kavramların insan zihninde oturmasını sağlamaktadır. İncelemiş olduğumuz bu çalışma Şamanizm ve Güney Sibirya arkeolojisi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere önerilecek iyi bir çalışmadır.

Visited 6 times, 1 visit(s) today
Close