Yazar: 13:45 Röportaj

Nedim Gürsel ile 5 Soru – 5 Cevap (Ne dersiniz)

“Benim için hayat okumak, yazmak, yola çıkmak ve sevişmek,” diyen bir edebiyat hocası, kitapları birçok dile çevrilmiş başarılı bir yazar, aşkın olmazsa olmazını seks olarak gören bu yakışıklı adam, harika kitapların yaratım sürecinde nasıl yaşıyor, normalin dışında süreci desteklemek için neler yapıyor?

Öncelikle, haketmediğim iltifatlarınız için çok teşekkürler. Şahsıma ve kitaplarıma gösterdiğiniz ilgi için de. Önemli bir konuya, yaratma sürecine değiniyorsunuz. Başka yerlerde de söyledim, burada da yinelemek isterim: yazma edimi yalnızlık gerektiren, bireyi tecrit eden bir süreç. Bu süreçte geceleyin yazıyorsanız lâmbanızın başında ve beyaz kâğıdın ya da bilgisayarın karşısındasınız. Ve hayal gücünüzden yola çıkarak kurmaca olarak adlandırdığımız bir dünya, bazu kahramanlar, manzaralar yaratma durumundasınız. Ve bunu belli bir dilin içinde sözcükler aracılığıyla gerçekleştiriyorsunuz. Az şey mi? Sizin deyiminizle ve benim de katıldığım görüşe göre nasıl “aşkın olmazsa olmazı cinsellik”se, yazarlığın da olmazsa olmazı sözcüklerdir. Jean-Paul Sartre otobiyografik yapıtına boş yere Sözcükler başlığını yakıştırmamıştı.

İnsanın en güzel yaşı ne zamandır ve siz bu yaşı nasıl yaşadınız?

Paul Nizan’ın Aden Arabistan adlı kitabının ilk cümlesi şöyledir: “Yirmi yaşındaydım. Ve hiç kimse bana yirmi yaşın hayatın en güzel dönemi olduğunu söyletemez.” Evet, bana da söyletemez. En güzel yaşım, sanıyorum ve şimdi özlemle anıyorum, elliye merdiven dayadığım yıllardı. Yolculuklar, kentlerin ve aşkların izdüşümleri, acılarla sevinçler daha önceden de vardı ama bunları en yoğun yaşadığım dönemin kırklı yaşlarım olduğunu itiraf etmeliyim.

Evli, çocuklu, çalışan ve sürekli koşmak, yetişmek, organize etmek zorunda olan ama edebiyat tutkunu kadınlara tavsiyeleriniz olur mu?

“Kelin melhemi olsaydı kendi başına sürerdi,” diyebilirim ama, iyi ki o edebiyat tutkunu kadınlar var diyeyim. Ve onlara sayenizde buradan selâm ve sevgilerimi göndereyim.

Bize üç tane kitap üç tane kahraman söyleseniz bunlar hangileri olurdu?

Seçim yapmak zor. Yine de deneyeyim. Ve çağdaş Türk edebiyatından üç örnekle yetineyim: Nâzîm Hikmet, Memleketimden İnsan Manzaraları; Sait Faik, Alemdağda Var Bir Yılan; Bilge Karasu, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı

Birlikte olmak istediğiniz kadın kahramanınız kimdir desem ne dersiniz?

Şeytan, Melek ve Komünist adlı romanımdaki İpek ile Boğazkesen’in Deniz’i arasında bir seçim yapamadığım ve çok eşliliğe karşı olmadığım için her ikisiyle de.

Visited 7 times, 1 visit(s) today
Close