denizi görmedim daha öncesinde böyle
kuşların kanat çırparken gözlerini kapadığını,
olmuş yemişin tadını da bu denli bilmezdim.
bir garip yaşamak eylemi sürdürmüşüm bunca yıl.
filikalarım yok, yelkenlerimin ipleri de bir hayli eski,
yola çıktığımızın üçüncü günü, cezayirli kamarot asarken kendini koptu ipi
fakat hâlâ alamaz olmuş bir yemişin tadını
ve hâlâ bilemez kanat çırparken kuşların gözlerini kapadığını.
oydu içinin ilmeklerinden akan yasını
kalktı, öptü hercai menekşelerinin sarı ve mor yapraklarını
ve bir tanrının onu unuttuğunu hissetti
unuttu onu akan bir suyun yahut
yeliz bir güne olan inancı gibi.
yola çıktığımızın üçüncü günü ancak fark ettim
filikalarımın olmadığını ve yelkenlerimin eskidiğini
yeliz bir güne olan inancını kaybetmesi gibi o ceyazirli kamarotun
haritamda durur hâlâ bardağımın altındaki o kurumuş çay lekesi
ve içimin habire sökülen ilmekleri.
ne demişti o ceyazirli kamarot terk etmeden gemiyi?
insanlarımın birbirlerine söylemeye korktuğu gerçeklerle ölmesi.
Editör: Melike Kara
- yelken, filika ve hercai menekşe - 21 Ekim 2023
- Mataracılar ve Belki Diğer Şeyler - 9 Mart 2023
- Arkadaş - 21 Haziran 2022