Yalnızca Türkiye’de değil dünya çapında da tanınmış oyuncular olan Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter tiyatromuzun en büyük değerleri arasında yer alıyor. İmkânsızlıklar içinde bile tiyatroya sırtını dönmeyen, aksine ilerlemek için mücadele eden ustalar bizler için umudun ve direnişin en güzel örneği. Ürettikleriyle, yetiştirdikleriyle ve başarılarıyla akıllara kazınan usta oyuncuların Türk tiyatrosuna kattıklarının borcu ödenemez. Şüphesiz ki yeni nesillere ilham ve örnek olmaya devam edecekler ve dokundukları her yerde sanat yeşermeye devam edecek. Bizler ise onların yolundan gidebilmek için her zorluğa göğüs gererek tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter anısına Kenter Tiyatrosu ve Kent Oyuncuları hakkında kısa bir yazı hazırladık. Yüzyıllardır var olan tiyatronun ruhları iyileştirmeye devam etmesi ümidiyle… Ustalarımıza saygıyla…
Muhsin Ertuğrul’un Devlet Tiyatroları’ndaki görevinden alınmasıyla on bir sene boyunca çalıştığı Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan ayrılan Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter kariyerinde yeni bir yola başladı. Artık Devlet Tiyatrosu’nda değil özel tiyatrolarda çalışacak ve İstanbul’da yaşayacaklardı. O dönem maddi anlamda çok zorluk çekseler de İstanbul’a taşındılar ve “Salıncakta İki Kişi” adlı oyunu sahneye koydular. Ardından bir süre Site Sineması’nın üst katında Site Tiyatrosu adıyla ve Karaca Tiyatrosu’da konuk olarak seyirciyle buluşmaya devam ettiler. Daha sonra tam altı sene Ses Tiyatrosu’nda Haldun Dormen ile birlikte çalıştılar. O süreçteyse Kenter Tiyatrosu’nun binası yapılmaya başlandı. Birçok insandan destek alınarak ve borca girilerek satın alınan Şişli’deki tiyatro 1968 yılında seyirciye perdelerini açtı. Sergiledikleri ilk oyun William Shakespeare’in ünlü eseri Hamlet oldu. Kısa bir süre sonra İstanbul’un gözde tiyatrosu olmayı başaran Kenter Tiyatrosu, varlığı boyunca binlerce oyuna ev sahipliği yaptı, onlarca ödüle layık görüldü.
Yıllar boyunca tiyatro yapmaya devam eden ikili aynı zamanda konservatuvarda da akademisyenlik de yaptı. Yıldız Kenter emekli olana kadar İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ nda çalıştı. Öyle ki İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ nın konservatuvara dönüşmediği zamanlarda da kurs çatısı altında oyuncular yetiştirdi. Ankara’da yaşadığı dönemlerde de kendi okulunda dersler vermişti. Müşfik Kenter ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvar’ında çalıştı, Haliç Üniversitesi Tiyatro bölümünün bölüm başkanlığını yaptı ve son olarak Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda sanat yönetmenliği yaptı. Aynı zamanda bir dönem kendi tiyatrolarında Kenter Akademi adı altında eğitim verdiler. Tiyatro yapmakla kalmayıp yüzlerce oyuncuyu eğiterek, sahip oldukları birikimi aktarıp iz bıraktılar. Günümüzde hala onun öğrencileri konservatuvarlarda eğitim vermeye devam etmekte.
Müşfik Kenter’i 2012 senesinde kaybetmemizle beraber Kenter Tiyatrosu 2014 yılında oyun üretmeyi bıraktı. Sahne yalnızca oyun kiralayarak varlığını sürdürmeye devam etti. Geçen sene Yıldız Kenter’i de kaybetmemizle birlikte Kenter Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından satın alındı. Yarım asırdır var olan Kenter Tiyatrosu, bundan sonra da var olmaya ve seyirciyle buluşmaya devam edecek. Ne olursa olsun ustaların ruhu yetiştirdikleri insanlarla ve ürettikleriyle beraber seyirciyle buluşmaya devam edecek. Ne demiş Yıldız Kenter, “Tiyatro ölmedi çünkü insan yaşıyor.”
- Modern Zamanda İletişimin Sancıları - 20 Kasım 2021
- Girdabın Çıkış Noktası: Edip Cansever - 15 Ağustos 2021
- Aile Kavramı Üzerine - 14 Temmuz 2021