Yazar: 19:26 Kitap İncelemesi

Bir Teknolojik Manipülasyon Sorunsalı: Çalınan Dikkat

Dağılan zihinler, dikkatin toparlanamaması, bir eylemin sürekliliğini sağlamada yaşanan güçlükler ve kısalan odaklanma süreleriyle uzun vakitler alan sosyal medya platformları ve teknolojik araçların ilişkisi; son dönemde pek çok alanın üzerinde özellikle durduğu güncel bir mesele oldu. Dikkat ve odaklanma sürelerindeki farklılık; okuma, dinleme, öğrenme gibi pratiklerle ilgili tahammülsüzlük bir öğretmen olarak benim de yıllar içinde gözlemlediğim hatta bizzat tecrübe ettiğim bir konu.

Teknoloji ile kurduğumuz ilişkiyle gün içinde sıklıkla vakit ayırdığımız ve aktif kullandığımız sosyal medya ağlarının; dünyayı ve insanı algılayışımızı, ilişki biçimlerimizden kurduğumuz bağlara, günlük yaşam eylemlerine odaklanmadan zihinsel beceri gerektiren alanlara kadar birçok konuyu etkileyerek dönüştürdüğünü ve değiştirdiğini söylemek yanlış olmasa gerek. Johann Hari, 2022 yılında yayımladığı Çalınan Dikkat’te tam da bu meseleleri ele alıyor. Hari, kişisel deneyim ve gözlemlerinin yanı sıra bilim insanları, mühendisler, psikiyatristler ve eğitimciler gibi kendi alanında uzman pek çok kişiyle görüşmeler yaparak, araştırma sonuçlarını paylaşıp somut bilimsel veriler ortaya koyuyor. Dikkatimizi dağıtan nedenleri sıralarken meseleyi farklı boyutlarıyla inceleyip bu durumun yarattığı köklü sorunları ve sonuçları da etraflı bir şekilde ifade ediyor. Değişen beslenme biçimlerinin, şehirleşmeyle meydana gelen doğadan uzak bir yaşam pratiği ve hızlı yaşam akışının zihinsel süreçleri etkilediğini gösteren çalışmaları ve bilim insanlarının açıklamalarını belirtiyor.

Kurulan küresel ve kapitalist yapı, insanın psikolojik ve biyolojik tabiatına taban tabana zıt bir anlayıştan hareketle oluşturuldu. Bugün hız, estetik ve tüketim üzerinden şekillendirilen hayatlarımız; bize biyolojik, bilişsel ve psikolojik hasarlar hatta yıkıntılar olarak dönmüş gibi görünüyor. İnsanın zihinsel süreçlerini, kişinin kendisiyle ve dünyayla kurduğu ilişkileri; okuma, yazma, bir eylemi devam ettirme ya da bir işi belli bir süre kesintisiz sürdürme gibi noktalarda yaşanan sorunlar ve odaklanamama durumu çalınan dikkatimizin somut emareleri olarak karşımıza çıkıyor. Peki, maruz kaldığımız ve çoğu zaman manipüle edildiğimiz bu dijital evrenin dışına çıkmak ne derece mümkün? Bizler, dünyanın önde gelen şirketlerinin sermayelerini büyüten bu sistem içinde biyolojik ve psikolojik sağlığımızı nasıl koruyabiliriz? Bireysel irade, edim ve etkiler nerede başlıyor; nerede bitiyor? Küresel bir yapının karşısında, bireysel gayretlerin etkisi olduğunu düşünmek hayalperest bir romantikliğin uzantısı olmanın ötesinde bir anlam ifade etmez mi? Kitlesel bir dönüşüm yaratmak mümkün mü? Bu dönüşüm neye bağlı? Yazar, Çalınan Dikkat’te bunlara benzer birçok soru üzerinde düşündürüyor ve okura kimi önerilerde bulunuyor. Johann Hari, kişisel çabaların yaşanan mevcut sorunu çözmede yetersiz kalacağı vurgusu da yapıyor. Hükümetlerin oluşturup uygulayacakları politikaların belirleyici olacağını belirtiyor. Fakat bu politikaların da halkların talepleri ve kitlesel örgütlenmeleriyle gündeme geleceğini ifade ediyor.

İnsan zihni; WhatsApp mesajlarından elektronik postalara Instagram, Twitter gibi pek çok sosyal mecraların bildirimlerine ve sokaklarda, toplu taşıma araçlarında, meydanlarda karşımıza çıkan reklam afişleri ve dev ekranlara kadar onlarca uyarıcıya maruz bırakılıyor. Teknoloji şirketleri ve bundan pay alan tüm yapılar; insan iradesini, tercihlerini, dikkatini ve günlük yaşam pratiklerini yönetip insanı edilgen ve haz odaklı bir konuma getiriyor. Çalınan Dikkat’in odağını oluşturan bu noktalar, kitap boyunca derinleştiriliyor. Teknolojinin kişinin odaklanma süresi, bir eylemin sürekliliğini belirlemedeki etkisi, sosyal platformlar üzerinden kurulan arkadaşlık, dostluk ya da kimi aşk ilişkilerinin bugünün algısındaki karşılığı ve yabancılaşma olgusunu tetiklemesi teknolojiyi ve onun getirdiklerini tümden yok saymayı ya da karalamayı gerektirmez elbette. Tıp, mühendislik ve iletişim gibi birçok alandaki teknolojik oluşumlar günlük yaşam eylemlerimizi olumlu anlamda da etkiledi. Fikrimce burada temel mesele, teknoloji ile insan arasındaki bağı insanın özüyle uyumlu hale getirmek ya da bunu olumlu araçlara dönüştürmenin mümkün oluşunu tartışmak. Teknoloji ile gelen yaşam biçimi ve bu yaşam biçiminin insanın özüyle uyumlu olmaması, dünya algısı, duygusal ilişkilerin ve iletişimin boyutlarının değişmesi sağlıklı bir zemine nasıl oturur? Yalnız sermaye üzerinden hareketle yaşamı şekillendiren bir teknolojinin varlığı, bizleri büyük şirketlerin kazanç nesnesi olmanın ötesine taşımayacaktır. Burada yine Johann Hari’nin çözüm önerisini hatırlamak küresel bir mesele olan bu durumu çözmeden yol gösterici olabilir.

Hari’nin, Çalınan Dikkat’te bugünün dünyasının felsefesini ve pratiklerini dikkat üzerinden ele alması aslında meselenin kazanç, tüketim, kitlelerin manipülasyonu gibi büyük başlıklarla ilişkili olduğu yönünde dikkat kesilmemizi sağlıyor. Meselenin tek başına odaklanamama olmadığını, bu durumun ekonomik, psikolojik, sosyolojik ve politik alt yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu örnek olay ve araştırmalarla ortaya koyuyor.

Sosyal medya ve teknolojiyi amaç olmaktan çıkarıp araçsallaştırmak üzerinde yeniden ve yeniden düşünmek gerek.

Kaynakça: HARI, Johann (2022) Çalınan Dikkat, İstanbul: Metis Yayınları

Editör: Hatice Akalın

Visited 9 times, 1 visit(s) today
Close