Uzay Yarışı

SSCB-ABD Uzay Yarışı, Soğuk Savaş döneminin en mühim rekabet alanlarından birini oluşturan bir mücadeleydi. Bu mücadelenin en önemli ismi ise Yuri Gagarin’di. Kendisinin uzaya çıkmayı başarmış ilk insan olarak kayıtlara geçmesine karşın, Ay’a ayak basmış Neil Armstrong kadar konuşulmaması; Sovyet sinemasından, Sovyet teknolojisine dek, Sovyet ürünü hemen hemen her dünya standartlarının üstündeki işi görmezden gelen zihniyetin doğal bir sonucudur.

Uzay Yarışı’ndan örnek verecek olursak; ilk yapay uydu SSCB tarafından yapıldı. Yine, uzaya ilk canlı SSCB tarafından gönderildi. Ay’a giden ilk uzay aracı SSCB’nindi. Uzaya çıkan ilk insan bir Sovyet kozmonot olan Yuri Gagarin’di. Uzaya çıkan ilk kadın, Sovyet kozmonot Valentina Tereşkova’ydı. İlk uzay yürüyüşü, Aleksey Leonov tarafından yapıldı.[1] Bütün bunlara ve SSCB’nin ilkleri gerçekleştirme sayısı daha fazla olmasına rağmen, Neil Armstrong tarafından Ay’da ilk adım[2] atıldığından ötürü, bu yarışı ABD’nin üstünlükle kazanıldığı düşünüldü.

İfade edilmesi gereken bir başka nokta daha var. ABD, aya ayak basma işini gerçekleştirmeden evvel SSCB de bu hedefe yönelmişti. Ancak; değerli mühendis Sergey Korolyov’un bir rahatsızlık sonucu 1966 yılındaki ölümü, 1967 yılında yaşanan Soyuz-1 faciası ve Yuri Gagarin gibi değerli bir kozmonotun 1968 yılında ve henüz 34 yaşındayken bir uçak kazası sonucu ölümü[3], belki de SSCB’ye önemli ölçüde vakit kaybettirdi. Öyle ki bu vakit kaybı, defalarca gol atmış bir takımın, maçın sonunda yediği bir gol yüzünden görmezden gelinmesine sebep oldu.

Hemen bu noktada, Soyuz 1 faciasından, kısaca söz etmek gerekir. SSCB-ABD arası bu uzay savaşı, gitgide kızışmaktaydı ve bir çok alanda ilkleri SSCB gerçekleştirmekteydi. Ne var ki, sıra Ay’a iniş programlarındaydı. Ay’a ilk uzay aracını da 1959 yılında SSCB göndermişti ancak artık mesele daha başka bir meseleydi. Çok riskli bir işe girişilecekti ve Ay’a bir insan gönderilecekti. Bu sıralarda, SSCB’nin başına büyük felaketler gelmişti. Az evvel de ifade ettiğimiz gibi, mühendis Sergey Korolyov’un ölümü, Sovyet uzay çalışmalarını büyük ölçüde etkiledi. Çünkü ondan sonra gelenler, onun kadar başarılı olamadılar. Bunun örneği ise, Soyuz 1 felaketiydi.

SSCB, işi oldukça aceleye getirmeye başlamıştı. ABD’den önce davranmak ve Ay’a bir yolculuk yaparak bir gol daha atmak istiyorlardı. Soyuz-1’in ardından Soyuz-2 harekete geçecek ve ABD’ye karşı kazanılacak yeni bir üstünlük ortaya çıkacaktı. Ne var ki, Soyuz-1, hiçbir insansız uçuş testinden başarıyla geçmemişti ve oldukça problemliydi. Buna mukabil, ABD ile rekabet nedeniyle acele edilmiş olması yüzünden, Vladimir Komarov’un korkunç ölümüyle sonuçlanan bir facia yaşandı. 24 Nisan 1967 tarihinde, Soyuz 1, dünyaya iniş yapmak üzereyken, yere çakıldı.[4]

İşte, bu ve bunun gibi talihsizlikler, SSCB’nin, öncesinde sağladığı tüm başarıları görünmez kıldı. Halbuki, uzay çalışmalarında daha başarılı görünen bu devletin, bu şekilde bir haksızlığa uğramaması gerekirdi. Şimdi, SSCB’nin neden uzay çalışmalarında insanlık için kritik bir nokta olduğunu görmemizi sağlayacak, Yuri Gagarin’nin uzaya çıkmayı başardığı ve dünyanın uzaya çıkan ilk insanı olduğu o güne dönmeliyiz.

Uzaya Çıkan İlk İnsan: Yuri Gagarin

Yuri Gagarin, 12 Nisan 1961 tarihinde, Vostok 1 uzay aracı ile, uzaya çıkan ilk insan olarak tarihe geçti.[5] O gün, uzay çağı başladı. Gagarin, o gün, insanlığın, her şeyin değişebileceğine dair bir umudu oldu. Hele ki uzaya insan çıkarmayı başaran ilk ülke, emperyalist bir ülke olan ABD değil de, bir işçi diyarı olan SSCB olunca, bu yaşanan, daha da anlamlıydı. Unutulmamalı ki bu ülke, ilk kurulduğu zamanlarda hor görülen, çabucak yıkılacağı düşünülen ve Batılı ülkeler tarafından, işbirlikçilerle birlikte türlü saldırılara uğrayan bir ülkeydi. Sonrasında bütün bu saldırıları püskürtmeyi bilmiş ve hatta tüm dünyanın kasıp kavrulduğu Hitler zulmüne de hedef olmuştur. Bu saldırıyı da vakti gelince püskürtmeyi bilmiş ve Batılı ülkeleri, bir zalimden yani Nazilerden kurtarmıştır. Bu ne kadar görmezden gelinse de, gerçek budur. Sonra, 1961 yılında, insanlığı uzaya taşıyacak bir başlangıcı gerçekleştiren bu ülke, ne yazık ki, Rusya’yı kötülemek amacıyla çekilmiş bir filmdeki kahraman(!) ABD başkanı kadar değer görmemiştir. Yuri Gagarin, bugün pek çok gerçeğe hakim olmamızı sağlayan, uzay çağının başlangıcını gerçekleştiren, esaslı bir kahramandır. Kahramanın ne demek olduğunu bilen herkes için, bu kuşku götürmez bir gerçektir.

Elli dokuz sene önce bugün, insanlık, yüzyıllar boyunca imkansız gördüğü bir işi başardı. Bunu, işçi iktidarı sırasında yapmış bulundu. Sonunda, varsılın yoksulu ezdiği geçen o yüzyılların, ne denli anlamsız olduğunu anladı. Anladı, anlamasına ancak ne olduysa bir gün, popüler olan, gerçek olanın önüne geçti.

Unutulmamalıdır ki; Yuri Gagarin de Neil Armstrong da dünya için mühim insanlardır. Yanlış olan, birini yücelten bir anlayışın, ötekini görmezden gelmesidir. Şu da unutulmamalıdır ki, uzay çalışmaları içerisinde yer alan herkes-buna Neil Armstrong da dahildir- bu işin başlangıcını gerçekleştirmesi sebebiyle, Yuri Gagarin’e çok şey borçludur.

KAYNAKÇA

Ekşi İG, Boztepe İ, Kurban D, Özcan L, Uçar İ, Bilgin KB, Öztürk Ö. “Uzay ve Tıp Neredeyiz? Ne Yapmalıyız?”. SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 2019; 26(4): s. 500.

“Yuri Gagarin 52 Yıl Önce Bugün Uzayı Fethetmişti”, soL Haber Portalı, 12 nisan 2013,(Erişim Tarihi: 11 Nisan 2020), https://haber.sol.org.tr/dunyadan/yuri-gagarin-52-yil-once-uzayi-fethetmisti-haberi-71326


[1] : Ekşi İG, Boztepe İ, Kurban D, Özcan L, Uçar İ, Bilgin KB, Öztürk Ö. “Uzay ve Tıp Neredeyiz? Ne Yapmalıyız?”. SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 2019; 26(4): s. 500.

[2] a.g.e, Tıp, s.500.

[3] “Yuri Gagarin 52 Yıl Önce Bugün Uzayı Fethetmişti”, soL Haber Portalı, 12 nisan 2013,(Erişim Tarihi: 11 Nisan 2020), https://haber.sol.org.tr/dunyadan/yuri-gagarin-52-yil-once-uzayi-fethetmisti-haberi-71326

[4] a.g.e, Tıp, s.500.

[5] a.g.e, Tıp, 500.

Varol Mengüverdi
Latest posts by Varol Mengüverdi (see all)
Visited 13 times, 1 visit(s) today
Close