Yazar: 15:55 bi' onluk, Kitap, Psikoloji

Sayfalarının Karıştırılması Gereken Psikolojiyle İlgili 10 Kitap

Duygularımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı derinden incelemek isteyenlerin, psikolojiye ilgi duyanların; nasıl, neden gibi sorular soranların; görünenin alt metninde neler yattığını merak edenlerin; aynaya baktığımızda görünmeyenleri görmek isteyenlerin; insana daha yakından bakmak isteyenlerin ve tabii ki sadece okumak isteyenlerin mutlaka okumasını tavsiye ettiğimiz psikolojiye dair 10 kitap!

Kitaplara geçmeden önce şunu belirtmeliyiz ki kitapların yazarları alanında uzman psikolog, psikiyatrist, psikoterapist olan yazarlar tarafından yazılmıştır. Günümüzde edebiyat dünyasının içinde fazlaca dolaşan kişisel gelişim(!) kitaplarıyla karıştırılmamalıdır.

1. Engin Geçtanİnsan Olmak

“İlk kez yayımlandığı 1983’ten günümüze kadar defalarca baskı yapmış ve okurlarla kurduğu yapıcı ilişkiyi kanıtlamış olan bu kitabında Engin Geçtan insan olmanın ikilemini şöyle anlatır: Çağdaş toplumlar kendine özgü bir olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel, ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar ama dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederek, sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar.”

İlk yayımlandığı yıldan günümüze kadar baktığımızda İnsan Olmak’ın geçerliliğinin arttığını söyleyebiliriz. Bunu söylerken sosyal yaşantının değişmesinin, sosyal medya kullanımının artmasının, bireylerin maddi durumlarının değişmesinin de etkili olduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var. Bütün bunlar olurken insanlar birbirleriyle daha yüzeysel ilişkiler kurar hale gelse de soğuktan korunmak için diğer kirpiyle de beraber olması gerekmektedir…

2. Irvın David YalomNietszsche Ağladığında

“Nietzsche Ağladığında, Nietzsche’nin hayatını ve düşüncelerini analiz ederek okuyucuya yansıtan bir romandır. Kitabın ana fikrinde ümitsizlik yer almaktadır. Olaylar, psikanalizin henüz ortaya çıkmadığı 19. Yüzyıl’da, Viyana’da geçmektedir. Kitapta, Josef Breuer, Sigmund Freud, Lou Salome gibi dönemin ünlü kişilerine de yer verilmektedir. Bu ünlü ve gerçek kişilerin bilimsel ve felsefi görüşleri Nietzsche ile kurgulanarak ortaya gerçek/kurgusal bir roman çıkarılmıştır.”

Hayatın bizlere çizdiği yolun bazen kendi özgürlüğümüzü “diğerine” olan sorumluluklarımızdan dolayı arama cesareti gösteremediğimiz, bazen öz benliğimizi bulma yolunda savaştığımız, bizde eksik olanı aslında hiç alakası olmayan biriyle ilişkilendirmemiz sonucunda, eksik olanın aslında o olmadığını sorgulatıyor.

3. Viktor Emil Franklİnsanın Anlam Arayışı

‘‘Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu almak anlamına gelir’’

Frankl, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki acı deneyimlerini, şahit olduğu canilikleri, insanın başka bir insan tarafından değersizleştirilmesinden yola çıkarak o şartlar altında insanın neden hala hayatta kalmak istediği sorusunu sormuştur.

4. Sigmund Freud – Totem ve Tabu 

‘‘Freud’a göre ilkel insan bizim çağdaşımız sayılır. Tarih öncesi çağlardaki insanların geçirdiği evreler, gündelik yaşamlar, sanatları, oluşturdukları söylenceler ve mitlerde gelişim sürecimizin önceki basamakları hakkında ciddi izlere rastlar, onlarda kendimize benzerlikler buluruz. Bugün bazı topluluklarda izlerine rastlansa da Freud’un deyimiyle dinsel-sosyal bir kurum olan totemizmin etkilerinin azalmasına karşılık, tabu konusu farklı biçimlere bürünerek de olsa azımsanmayacak derecede yakınımızda durur. Freud’un eserini kaleme alırken belirttiği gibi Totem ve Tabu, bu alanda ele alınan ilk ciddi çalışma olmasının yanı sıra, psikanalizin bakış açısı ve bulgulamalarıyla toplum psikolojisinin kemikleşmiş sorunlarına yönelik bir çözümleme denemesi; etnologlar, filologlar, folklorcular ve psikanalistler için kendi ilgi alanlarıyla bağlantı kurabilecekleri bir köprü inşasıdır.’’

Totem ve Tabu bilinçaltı gücünün sırrını bize sunuyor. Dönemin şartlarında tabu halinde olan veya tabu haline gelmiş bir olgular mevcut ve bu tabuyu yıkan, bozan bireyler mahvolur inancı hakim. Bu kitlesel psikolojik durumun bireyin mevcut psikolojik durumuna yansımasını görebiliriz.

5. Gary Small, Gigi VorganBir Psikiyatristin Gizli Defteri

‘‘Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır. Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır. Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı konulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış… Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız.’’

Dr. Gary Small’ın meslek hayatı boyunca tecrübe ettiği vakalarını hasta gizliliği ilkesini de göz önünde bulundurarak isimleri ve mekanları değiştirerek anlattığı on beş hikayeden oluşan sürükleyici bir kitap. Vakalar sıradan olmamakla birlikte kimi zaman komik, eğlenceli, hüzünlü olabilmekte. Uyarı kitabı bitirdiğinizde kendinizi bir psikoterapist olarak bulabilirsiniz…

6. Doğan Cüceloğlu – İnsan ve Davranış 

‘‘Bu kitap her çağdaş insanın bilmesi gereken modern psikolojinin temel kavramlarını ilk kez Türk bilim adamlarının katkılarıyla ve Türk toplum yapısının özellikleriyle kaynaştırarak sunmaktadır. Bu kitap, Türkiye’de psikoloji alanında büyük bir boşluğu dolduracak ve uzun yıllar boyunca öğrencilerin yararlanacağı vazgeçilmez temel bir kaynak olacaktır.’’

Bireyin her davranışının bir nedeni vardır. Bu davranışların doğru bir şekilde algılanıp, anlaşılıp incelenmesi de önemli bir problem teşkil etmektedir. Bundan dolayı da bireyin davranışlarının doğru bir şekilde incelenmesi hepimiz için önemli bir konu sayılabilir. Bu davranışların anlaşılması aynı zamanda içimizdeki “ben”lerin de anlaşılması demektir.

7. Abraham Maslowİnsan Olmanın Psikolojisi

‘‘Üçüncü Güç adıyla tanınan Hümanistik Psikolojinin babası Abraham Maslow, “İnsan doğası ancak objektif ile sübjektif bir arada ele alındığında anlaşılabilir. Bireyin ne olduğunu değil, ne olabileceğini, ne gibi potansiyeller barındırdığını incelemek insan türünün mutluluğu ve geleceği açısından çok önemlidir” diyor. Maslow’un başını çektiği hümanist psikologlara dek bilimsel bakış, insanın eksikliklerine yoğunlaşıyordu, gücüne ve potansiyeline değil. Oysa Maslow’un inancına göre ruh sağlığı anlaşılmadan ruh hastalıkları anlaşılamaz. Maslow’un yaklaşımında söz konusu olan, diğer teorilerin kökten reddi değil, farklı bakış açılarını bütünsel bir kavrayış haline getirmektir.’’

İnsancıl yaklaşımın babası olarak bilinen Maslow’un kendini gerçekleştiren insana dair yaklaşımları, eksiklik ve varlık sevgisi tanımları ile okuru etkilemekle beraber sorular sordurtmaktan geri kalmıyor. İhtiyaçlar hiyerarşisini temel alarak kendini gerçekleştiren insana doğru bir yolu olan kitabı düşünebilen herkes okumalı.

8. Mehmet Hakan Türkçapar – Fark Et Düşün Hisset Yaşa

‘‘Türkiye’nin önde gelen bilişsel davranışçı terapistlerinden Prof. Dr. Hakan Türkçapar’ın tecrübeleri ve akademik birikimini bir araya getirerek kaleme aldığı Fark Et, Düşün, Hisset, Yaşa bu alanda Türkçe yazılan ilk bilimsel temelli “kendi kendine yardım” kitabı niteliğini taşıyor. Klinik rahatsızlık düzeyinde olmayan kimi sorunları kişinin kendi kendine aşmasına yardımcı olmayı hedefleyen bu çalışma, insan psikolojisine dair kimi bilgileri yaşamdaki karşılıklarıyla birlikte anlaşılır ve akıcı bir şekilde aktarıyor. “İyi yaşam”ın ancak bireyin istek ve ideallerine uygun şekilde hareket etmesiyle mümkün olabileceğine dikkat çekerken, duygu ve düşüncelerimizin asıl anlamlarını araştırarak yaşamımızda karşılaştığımız ruhsal problemleri aşmamıza yardımcı olacak bir yol haritası çıkarıyor. Türkçapar’ın Kendi Kendine Psikoterapi Rehberi istemediklerinize odaklanıp vakit kaybetmek yerine isteklerinize odaklanarak yaşamınızı anlamlı hale getirmenize kapı aralıyor.’’

Psikologlar ve psikoloji öğrencileri için çok faydalı bir kaynak diyebiliriz, bununla beraber kendi kendine psikoterapi rehberi olarak herkesin okuyabileceği bir kitap niteliği de taşımaktadır. Duygular, düşünceler, şemalar, davranışlar üzerinden etkili ve anlaşılır bir şekilde anlatılmakta. Tavsiyeler olarak adlandırabileceğimiz yapılması ve yapılmaması gerekenler de anlatılmakta.

9. Kemal Sayar – Yavaşla (Bu Dünyadan Bir Defa Geçeceksin)

‘‘Doç. Dr. Kemal Sayar ile bizleri hızın ve değerlerini yitirmiş bir hayatın tutsağı olmaktan kurtulmaya davet ediyor. YAVAŞLA, modern çağın getirdiği hız eksenli hayatın, mahremiyetin yitirilişinin, aile ilişkilerindeki çözülmenin, teknoloji odaklı yaşamlarda görülen iletişim kaybının güncel bir eleştirisi. “Modern Mutsuzluk”, “Modern Zamanlarda Aile”, “Benliğin ve Toplumun Krizi” ve “Yavaş Güzeldir” adlı bölümlerden oluşan kitap bir modern zaman eleştirisi olmanın yanı sıra, eleştirdiği olgulara çözüm önerileri getiren, kaybedilen manevi zenginliği yeniden bulmaya davet eden bir çalışma. Hız eksenli bir hayata eklemlenmek durumunda kalan ve bu kısır döngüden rahatsız olanlar YAVAŞLAYIN! Bu dünyadan bir kere geçeceksiniz!’’ 

Sayar; yaşamı ve yaşama şeklimizi, modern çağın bize getirdiklerini ve birden götürdüklerini, hıza ayak uydurmak için yaşamı nasıl kaçırdığımızı çok güzel ve anlaşılır bir şekilde bizlere sunmuş ki okurken farkındalık kazanmakla beraber kendinizi bir sohbetin içinde buluyorsunuz. Hayır ben öyle değilimdir derken tam olarak öyle olduğunuzu fark ediyorsunuz.

10. Erich Fromm – Sevginin ve Şiddetin Kaynağı

‘‘Yaşam yaratmak, güçsüz insanda bulunmayan birtakım nitelikleri gerektirir. Yaşamı yok etmekse yalnızca bir tek niteliği -şiddete başvurmayı- gerektirir. Güçsüz insan, tabancası, bıçağı ya da kuvvetli bir bileği olduğu sürece başkalarının ya da kendisinin içindeki yaşamı yok ederek onu aşabilir. Böylece, kendisini yadsıyan yaşamdan öç almış olur. Ödünleyici şiddet, güçsüzlükten doğan ve güçsüzlüğü ödünleyen bir şiddet türüdür. Yaratamayan bir insan, yok etmek ister, yaratırken, yok ederken salt bir yaratık olma rolünün ötesine geçer. Caligula’ya şunları söyletirken Camus, bu fikri özlü olarak dile getirmiştir: “Yaşıyorum, öldürüyorum, yok etmenin insanı kendinden geçiren gücünü yaşıyorum; bununla karşılaştırıldığında yaratmanın gücü çocuk oyuncağından başka bir şey değildir.” Bu, sakatların, yaşamın kendilerinden insanca güçlerini olumlu bir biçimde ortaya dökme yetisini esirgediği kimselerin kullandığı şiddettir.’’

Erich Fromm’un insanın özü, farklı şiddet biçimleri, ölüm sevgisi, yaşama sevgisi, narsisizm, ensest ilişkiler ve özgürlük gibi kavramları incelediği eseridir. İnsan ruhunu tanıma konusunda başucu kitaplarının arasında yerini almalıdır.

Süleyman Emre Kızak
Latest posts by Süleyman Emre Kızak (see all)
Visited 7 times, 1 visit(s) today
Close