Yazar: 17:58 Öykü

Sanık

Sanık koltuğundayım. Yerimden kalkmama olanak yok. Bu oldukça onur kırıcı. Kim bilir, belki de bu yüzden geçmiş yüzyıllarda ölüm cezası yerine kimi kez sürgün cezası uygulandı. Bakınız! Sürgünün bile hareket edecek, soluk alacak bir yer bulduğunu söyleyebiliriz. Ya ben? Can sıkıntısını ya da buna benzer bir gerekçeyi öne sürüp ayrılabilir miyim bu koltuktan? Şu konuşanların, kişiliğim ve suçum üzerine yığınla söz eden bu insanların sözlerini dinlemek, buna katlanmak durumundayım. Cezamın doğrudan, bir solukta okunmasını ve bir an önce başlamasını dilemek gibi bir hakkım bile bulunmuyor. 

Yerinden kımıldayamamak! Ne acı! Suda boğularak can vermek üzere olan bir kimsenin durumuyla denk bu. Yaşama tutunmak için elinden geleni yapan bu kişiye sorulacak olsa, “Hiç değilse bir soluk alsaydım da öyle ölseydim,” diyecek olurdu. Hiç değilse bir soluk alsaydım! 

Bir ceza verilecek. Ne ceza verilirse verilsin! Yeter ki bitsin bu işkence. Başımı öne eğmekten, bana soru sorulduğunda ya da söz verildiğinde konuşmaktan başka yaptığım hiçbir iş yok. Yoksulluk burada da kendini belli ediyor. Avukatım pek beceriksiz. Doğrusu hiç kimse, en becerikli olanı bile kurtaramaz beni. Tanık olarak getirdikleri, sözünü dinledikleri kadın; sarışın, uzun boylu, ince bacaklı, o güzel kadın beni böyle gördü ya, kurtarılacak olsam da bir önemi yok artık. Tanımıyorum bu kadını. Kimdir, nedir bilmiyorum. Ben onu görmedim. O beni görmüş. Şimdi de anlatıyor. Neler yaptığımı, neler ettiğimi sayıyor bir bir. Saysın! Ne de güzel konuşuyor! Yalnız onu hiç tanıyamayacak, hafızasında da sıradan bir sanık olarak kalacağım. Belki de unutacak beni. Apaçık bu, unutacak! 

Ne suç işledim de böyle solgun solgun anlattı beni? Gönderdiler, anlattıklarını yeterli bulmuş olacaklar. Bulmasalardı ya, sürdürseydi sözünü. Kim bilir, belki de unutmaz beni. Hem nasıl unutsun! Büyük olasılıkla yaşamı boyunca ilk kez bir yargılamada tanıklık ediyor, birini cezaevine gönderiyordur. Öyle olmalı. Kaç kişi görmüş ki yurdumuzda olup bitenleri? 

Bir ceza verilecek. O anda sarışın kadının da burada bulunmasını dilerdim. Belki de buradadır. Çevreme bakmama da karışırlar mı? 

Ceza almamamı dileyen bir kimse bulunmuyor mahkeme salonunda. Yargıç. Savcı. Tanıklar. Bir an önce evine dönmeyi dileyen avukatım. Ben. 

Varol Mengüverdi
Latest posts by Varol Mengüverdi (see all)
Visited 14 times, 1 visit(s) today
Close