Susmuştum bir an
ışığın gölgeyi bölmesine:
Düşmeyle inmenin ıtırlı gölünde
yağmur yemiş, ince tırnaklarıyla,
kâinatın yönlerini işaret eder
mavikantaron çiçeği –
ona hayli durmuştum
Yalnız kalamıyordum nesnelerle
Rom, kıskaç ve eski denizleri geçince
İndigo dağlar ve Antik Mısır mavisi
arasında, haritadan silinmiş bir ülkede:
Yaşam, ikimizi
boşa çıkarır, kendine alışkanlığı yüceltirdi
Baş başa kalırdık
çocukken tövbe ettiğimiz
büyüyünce dönüştüğümüz
o anne yüzüyle
Her dilde adını öğreneceğim denizin
Gemilere ve gemicilere gebe,
çalkantılı şarapkarası
Yurdumu bulmanın özlemiyle
yeni mavilere
ismini ben vereceğim
ve bileceğim, hakîkatin mağarasında
yandığını, Eflâtun bir ateşin.
Şiir Eki – 1
Ek Editörü: Yiğit Kerim Arslan
- Mavinin Tarihi - 4 Şubat 2024