Ağrıyla devam ettim
sırtımdan diken yürüdü işaret dallarına
uzakta gördüğüm ilk kayagülü bu
kentin dışına kurulun büğet bile rengini gösterir oradan
gölgemi tekrar yokuşa yaslıyorum
başını çevirse herkesin iyi duran bir aksi vardır
-durmak-
sen böylece tırmanayım için
yıl boyu alnımda duran nişan
gururla kederlenmek diyedir zemheriortancası
sanki kış yakın,
burayı düşlemeden önce sıcağa bıraktım mercanasmasını.
Kendimi çeke çeke devam ettim
tahribat, biraz, uzundu sular, aklımda o kaldı
yaprak bitti ama dal dal üstüne çoğaldı
çöktüğü yamaca parçasını bırakan insan
çırılçıplak gezinen bir hayvan,
çöktüğüm yamaçta
dalgınlığıma uğrayan kuş tüylerinin
senden düştüğünü sanmıştım.
Baksan soluk soluğa kalmayalım istemiştim,
en tepedeki karçileğinin ölümü bekleyen gününü
çıkarıp atar gibi sesin sese çarptığı yeri
yuvarlağı sonra sonra ellerimi izledim.
Ağrıyla hareketsiz kalan yüzüm
ağzım kum okyanusunda sanki pruvasında bir geminin
kalkıp etimi dürten suyu takip etmeliyim
bir kez daha kıvrılarak, geçerek kırmızıçayırı
bir kez insan, hızla
şehir ışıklarına doğru
hazırdım koşmaya
karanlık, u ile
sürüklenmek, kendini birinin kaybına
bırakmak
yorgun değilsem de
sorularım vardı.
Adımı sersemleten kötü otlar
sabahlarını toprağın ortasına bırakana kadar
aşağısındaydım dünyanın
indim ve arzuladım
devam ettim.
Bir harp olup olmadığım suya girdiğimde kendimle aramda ne olacağına bağlıydı.
Koşmaya başladığımda ellerime bakmayı geride bıraktım
rüzgârı tarumar ederken dağveymutlarını
sıfıra yaklaştıkça eksildi boşluk
tuza varmak isterken
hem taşarak.
Bir harp.
Şiir Eki – 1
Ek Editörü: Yiğit Kerim Arslan
- Göz Yerleri - 4 Şubat 2024