İnceleme

İncelemeKitapKitap İncelemesiRoman

Kara Dörtleme: Kara İncelemeler

Distopya edebiyatının en önemli klasikleri arasında yer alan Zamyatin’in Biz‘i, Huxley’nin Cesur Yeni...

Film İncelemesiİncelemeSinema

Karın Üstünü Örtemediği Bazı İklimler: Hakkari’de Bir Mevsim

“Hakkari’de Bir Mevsim” sinema dünyasına vizyona girdiği tarihte, başka bir dil geliştiren alışagelmişin dışında...

İnceleme

11. My French Film Festivali

Bu yıl 11. Kez  düzenlenen My French Film Festival, Fransız sinemasını izleyicilerle buluşturuyor. Genç yönetmenlere yer veren ...

İncelemeKitap İncelemesiRoman

İki Farklı Yüzyıl, İki Farklı Kadın

Romantizm akımına karşılık 19. yüzyılda ortaya çıkan, Realizm akımı üzerinden birçok eser yazılmıştır  ve  “Madam...

Film İncelemesiMakale

Metin Erksan’ın “Geçmiş Zaman Elbiseleri”ndeki Sinematografik Üslûbu

Sinema ilk filmin 1895’te, ilk renkli filmin 1902’de yapıldığı zamandan  bugüne kadar sinemanın ne olduğu meselesi hep tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmada sinema iki koldan gelişimini sürdürmüştür. Bunlardan birincisi, popüler sinema, piyasa filmi, ana akım sinema olarak bilinen Hollywood sineması gibi adlarla anılan bu sinemanın  temel amacı müşteridir. İlk hedefi para kazanmak olan bu filmler, izleyici sayısına önem verdiği gibi izleyiciyi yormamaya, rahatlatmaya ve düşündürtmemeye de önem verir. Bellli bir anlatı ve çekim kalıbı vardır ve bunun dışına çıkmayan filmler için bu kavramlar kullanılır. İkincisi ise sanat filmi, festival filmi, öteki sinema, Fransız Yeni Dalga sineması, auteur sineması gibi ana akım sinemanın tam karşısında duran ana akım dışı sinemanın amacı izleyici için film yapmak değil, izleyiciye film yapmaktır.

Yeni Dalga sinemasında  her  yönetmenin kendine  has bir üslûbu vardır.  Bu Yeni Dalga  sinema anlayışına göre mühim olan  filmin  yapımcısı, oyuncusu değil, yönetmenin kendisidir. Yönetmen kamerasının kadrajına hiçbir şekilde sınırlama getirilmez. Yönetmen, içkin ve aşkın sinematografik üslûbuyla  filmin  biricik  sahibi  tek ‘yaratıcı’sıdır. Bu çalışmada Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1939 yılında  yayımladığı ‘’Geçmiş Zaman Elbiseleri’’ adlı hikâyesini, Türkiye’de kendi sinemasının dilini oluşturan yazar yönetmenlerden biri  olarak kabul edilen  Metin Erksan’ın kadrajından okumak amaçlanmıştır. Hikaye ve filmin detaylı  bir  özeti  verildikten  sonra  hikâye  ve  filmden alıntılar yapılıp yönetmenin hayal dünyasında yarattığı imaj ile sinematografik üslûp olarak  kendi ölçülerine göre  yeniden  diktiği bu‘’Geçmiş Zaman Elbiseleri’’ni  ne  ölçüde  kendisinin  kılıp kılmadığı hikâye ile karşılaştırılarak sorgulanmıştır.

İncelemeKitap İncelemesiRoman

Yaşamın Ucuna Yolculuk’tan Tezer Özlü’ye Bakış

Niyetim, ondan söz ederken, kendisine atfedilen tüm tanımlamalardan uzak kalmak. Varlığını alıp, yerle gök arasında bir yere sığdıramamış birini, tanımların içine sıkıştırmaya çalışmanın uygunsuzluğu huzursuz edici geliyor çünkü.

Film İncelemesiİncelemeSinema

Before The Rain (Pred Dozhdot) – 1994

Zaman tükenmez. Çember yuvarlak değildir. Makedon yönetmen filmi bu söz üzerine kurgulamış. Döngüsel bir hikâye izliyoruz...

İncelemeKitap İncelemesiMakaleRoman

Vurun Kahpeye Roman İncelemesi

1.Romanın Kimliği Vurun Kahpeye, Halide Edip’in ikinci romanıdır. Roman 1923 yılı sonlarında Akşam gazetesinde tefrika...

Film İncelemesiİncelemeSinema

Deli ve Dâhi Film İncelemesi

Gerçek hayat hikayelerini anlatan filmleri severim. Özellikle de mevzu bahis azimli olmak ve zorluklara göğüs gererek bir başarı...

Film İncelemesiİncelemeMakaleRoman

Aynı Kelimelerle Yeni Bir Dünya

KAPLAN, Mehmet “Kültür ve Dil” adlı çalışmasından seçtiğim beş makaleyi inceledim. Keyifli okumalar. 1.Türk...