Yazar: 16:00 Film İncelemesi, İnceleme, Sinema

Shakespeare Bugünleri Gördü!

Her, yönetmenliğini ve senaristliğini Spike Jonze’un üstlendiği, romantik dram ve bilimkurgu türünde 2013 çıkışlı Amerikan filmidir. Baş rolünde Joaquin Phoenix’in yer adlığı filmin oyuncu kadrosunda Amy Adams, Rooney Mara, Olivia Wilde ve sadece sesiyle bizleri etkileyen Scarlett Johansson gibi isimler yer almakta. Her, 86. Akademi Ödülleri’nde en iyi film kategorisi dâhil beş ayrı kategoride aday olurken En İyi Özgün Senaryo Ödülü’nün sahibi olmuştur.

Shakespeare: “Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu aşk sanıyorsunuz.” Bu cümleyi yaşadığınız ilişkiyi unutmak istediğinizde ve aşk acısı çekerken okumuş olma ihtimaliniz yüksek ama ana karakterimiz Theodor, Shakespeare’in bu sözünü alıp günümüzde yaşadığımız hayata uyarlamış resmen.

Hepimiz telefonlara bağlı yaşamıyor muyuz? Bir mekânda otururken en çok telefona mı bakıyoruz yoksa yanımızdaki kişilere mi? Hayatımıza hızla giriş yapan telefonlarımız, sevdalarımızı da ele geçirmedi mi?

****YAZIMIZIN BUNDAN SONRAKİ KISMI SPOİLER İÇERMEKTEDİR.****

 
Theodor, ikili reel sohbetler de fazla uzun muhabbetlere girmeye çekinen, sanal ortamda kendini daha özgür hissedebilen ve karısı ile psikolojik şiddetli kavgalardan dolayı boşanma aşamasında olan biridir. Mesleği yazarlık olan Theodor yalnızlıktan bunalmıştır ve kendini hiçbir ortama da uygun görmez. Bu olaylar yaşanırken Theodor bir yazılım şirketinin yapay zekâlarla ilgili bir uygulamasını satın alır. Burada yapay zekâ ürünü olan erkek sesli yazılım ona sorular sorar bu sorulardan biri de “Anneniz ile aranız nasıl?” sorusudur. Theodore bu soruya uzun uzadıya cevap vermek ister fakat sözü sistem tarafından kesilir. Belki de Theodor’un yalnızlığının nedeni hayatının merkezine bir kadın yerleştirmek istemesidir. Theodor, yalnızlığını gidermek için Sementha isimli yapay zekâyla sohbet etmeye başlar. İlk başlarda yapay zekâ ile sohbet etmek Theodor’a iyi gelse de zamanla ortaya çıkan farklı doygunluk ihtiyaçları Theodor ile Sementha’nın arasını açar. Theodor, yapay zekânın da yardımıyla yalnızlığını giderdiğini hissetse de daha sonra yeniden yalnızlığı ve yerini dolduramadığı o boşluk hissi onu ele geçirir. Yine de Theodor’un boşluğunu bir nebze olsa dolduran yapay zekâdır.

Filmde en dikkat çeken ayrıntılardan biri yoldan geçen insanların her zaman tek başına oldukları ve yapay zekâlar ile ilişkilerin gayet normalleştiği izlenimidir. Bunun nedeni insanların teknolojiye olan bağlılıklarıdır. Tam burada siz okuyucuya bir soru yöneltmek istiyorum. Kendi mahkememize çıkıp vicdan karşısında durduğumuz zaman, elinizdeki veya cebinizdeki aygıt mı bizi yönetiyor yoksa biz mi onu? Bu soruyu kendime sorduğum pek çok zaman oldu. Ama bu defa başka Her (Aşk) filmini izledikten sonra soru daha bir anlamlı hale geldi. Kendi cevabımı sizlerle paylaşayım, aslında yönetilmek hoşumuza gidiyor ve bu teknoloji ile aramıza bir perde çekmeden masanın diğer ucunda oturan kişiler ile hiçbir zaman ilgilenemeyeceğiz.


Her birimiz Shakespeare gibi düşündük ama o bizden önce davrandı. Film sonundaki gizli mesaj da zaten buydu. Güzel bir şehir manzarası, bir dost ve onun başınızı yaslayacağı rahat bir omuz her şey için yeterli. Bunların yanında Sementha’nın dediği gibi “Ama kalp sevdikçe içini doldurabileceğin bir kutu değildir sevdikçe büyümeye devam eder.”

İlk defa izleyecek olanlar mükemmel bir filmle karşı karşıyalar, daha önce izleyenler ise bence yeniden izlemenin zamanı geldi. İyi seyirler…

Mert Çalhan
Latest posts by Mert Çalhan (see all)
Visited 4 times, 1 visit(s) today
Close