Yazar: 19:32 Deneme, Mahal Dergi 6. Sayı

Mükemmel Belirsizlik

Sen onları nasıl seviyorsan onlar da seni öyle sever sandın.  Yumuşak, tüy gibi uçucudur sevgileri, sarıp sarmalar ama sıkmaz. Özlemeye ferah ferah yer bırakır.  Hani hasret en güzel şey değil mi?   Değilmiş.  Sevgi meğer, sevdiğini borçlu hissettirmekmiş.  Eğerlere bağlıymış.  Seni seviyorlarsa itaat ister, eyer vururlarmış.  Özgür olmak istersen beddualarıyla ruhuna kement atar, kalbini kanatırlarmış.

Küçük bir çocuktun.  O zamanlar sadece peki dersen ve hep özür dilersen çoğu şey yolunda giderdi.  Zaman içinde dostlar bulur, yalnızlığımdan kurtulurum, derdin.  Hani dostunu özünden bilmek en güzel şey değil mi…  Değilmiş.  Bazen insan insana  bir türlü denk gelmezmiş.  Kulaklar acı sözler duyar, sözler zihinden taşar, kana karışırmış.   Zehri süzmek, kanı damıtmak isterken kalbin ağrırmış.  

Büyüdükçe ne kavgalar ettin.  Hesap yapmadın, tuzak kurmadın.  Ama sonra arkadan bıçaklayanları gördün.  Tam sırtının ortasından.  Yüzleri güleçti sanki, fakat kınlarında  hep kin vardı.  Aklın karıştı.  En uzağa kaçtın.  Aradaki mesafeyi korumayı öğrendin, bıçak mesafesini.  Hiçbir kötü anıyı da aklından silemedin.  

İnceliği ve ikiyüzlülüğü de tanıdın. Bu ikisi, bu zamanda birlikte gezerlermiş.   Birine nezaketle davranmak, onu sevmek demek değilmiş.  İncelik, kalbini ona açmanı sabırla beklermiş.   İkiyüzlülüğün gözleri, sırrını açık ettiğin anda nefretle parlarmış.  Bu ikisi, bu zamanda, kalbini ve sırrını ağızlarına birlikte alır,  çiğnedikçe çiğnermiş.  Vakti geldiğinde yüzüne geri tükürmek için.  Sırrının kalıntıları yüzüne sıvanmışken sen, ağzın açık halde bakakalırken, onlar sırtlarını döner gidermiş.  Bıçak vurulası sırtlarını.  Onlar gibi   olmak vardı, dedin kendine, değil mi?  Bak, olamadın.         

Sen bu mükemmel belirsizliğe ulaşmak için neler kaybettin.  Yeni hüznüne alışmak için eski mutluluklarını hep sildin.   Sanki hiç çocuk olmamışsın ve  annenin elinden bir dilim soyulmuş portakal yememişsin ve babanın elinden tutup hiç lunaparka gitmemişsin  ve sihirli aynaların karşısında kahkahayla gülerken hiç altına kaçırmamışsın gibi.  

Olanlar niye böyle oldu diye çok sordun kendine, değil mi?   Bak, cevabını yine bilemedin.

Menekşe Ercan Pekel
Latest posts by Menekşe Ercan Pekel (see all)
Visited 13 times, 1 visit(s) today
Close