Yazar: 23:01 Röportaj

Kıymet Ergöçen Söyleşisi: Bir Balonun Peşinde Bir İllüstratör

Kıymet Hanım merhabalar, öncelikle söyleşi teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Mahal Edebiyat olarak sanatın çeşitli halleriyle ve farklı disiplinlerin temsilcisi olan sanatçılarla iletişimde olmaya çok önem veriyoruz. Çocuk edebiyatının da üzerine titizlikle eğilmemiz gereken bir edebiyat kolu olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda gerek illüstrasyonlarınız gerekse çocuklar için kaleme aldığınız kitabınıza dair size sorular yöneltmek istiyoruz.

Kıymet Hanım, Mahal okurlarına ilk olarak kendinizden bahseder misiniz? Kıymet Ergöçen kimdir?

Tabii ki memnuniyetle. Öncelikle ben bir illüstratörüm. Çizim yapmayı oldum olası sevmişimdir. Küçükken elimden boya kalemleri hiç eksik olmazdı. Boş bulduğum her yeri kendimce boyardım. Tutkunu olduğum illüstrasyonla tam anlamıyla buluşmam ise Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümüne başlamamla oldu. Şu anda Ankara’da yaşıyorum ve yayınevleri öncelikli olmak üzere çeşitli alanlarda işler üretiyorum. Seyahat etmeyi ve farklı kültürleri keşfetmeyi çok seviyorum.

 Mesleğinizin ismi Batı kökenli bir terimden doğup dilimize yerleşmiş, bu yüzden çok fazla bilgi sahibi olmayanlar için açıklar mısınız, illüstrasyon nedir ve illüstratör ne iş yapar?

Bir metni, süreci veya kavramı anlatmak amacıyla yapılan her türlü görseli illüstrasyon olarak tarif edebiliriz. İllüstratörü ise kısaca illüstrasyon sanatıyla uğraşan kişi olarak tanımlayabiliriz.

Çizimleriniz daha çok çocuk edebiyatı üzerine mi yoksa farklı alanlara dair illüstrasyonlarınız da var mı? Bizi bu konuda aydınlatır mısınız, bu güne kadar ne gibi projelerde yer aldınız?

Birçok alanda iş üretsem de çocuk edebiyatının bendeki yeri hep ayrı olmuştur. Bugüne kadar onlarca kitap resimledim ve kapak tasarımları yaptım. Ürünler üzerine de illüstrasyonlar tasarladım ve dergiler için çizimler yaptım. Birçok karma sergiye katıldım. Bunların dışında kendim için yaptığım illüstrasyon çalışmalarım var, açıkçası onlar en sevdiklerim.

Ülkemizde çocuk edebiyatının bugünkü konumunu değerlendirecek olsanız neler söylersiniz? Sizin fark ettiğiniz eksikler var mı ya da bu alanda atılması gereken adımlar nelerdir, fikrinizi alabilir miyiz?  

Ülkemizde son yıllarda nitelikli çocuk kitabı sayısının arttığını söyleyebilirim. Ancak çocuk edebiyatının hak ettiği yerde olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Özellikle ders versin, öğretici olsun gibi klişelerin halen çok yaygın olduğunu gözlemliyorum. Bununla birlikte zor konuları ele alan kitap sayısının ise sınırlı olduğu kanısındayım. Bir de biz çizerler ne yazık ki emeğimizin tam olarak karşılığını alamıyoruz. Daha yaratıcı çalışmaların yapılabildiği, sansürün olmadığı, okuma kültürünün geliştiği, nitelikli eserlerin arttığı ve emeğimizin karşılığını alabildiğimiz bir ortam düşlüyorum.

  Küçük Kara Bulut, Buynuyamuk, Bu Bizim Hikâyemiz, Dünyada Bir Su Damlası,    Kafdağı’nın Taşları gibi farklı yayınevlerinden çıkmış kitapların çizerliğini üstlendiğinizi biliyoruz. Yer alacağınız projeleri seçerken dikkat ettiğiniz kıstaslar neler? Bu kitapları incelediğimizde alelade yapılmış seçimler olmadığını hissettiğimiz için bu soruyu sormak istedik, bize biraz açıklar mısınız bu sürecin sizin için nasıl işlediğini?

Gelen projeyi değerlendirirken öncelikle resimleyeceğim metne bakıyorum. Hikâyeyi sevmem ve içselleştirmem benim için çok önemli. Çizmekten mutlu olacağım, nitelikli ve çizgilerime uyacak bir eseri resimlemek isterim. Yazarın kim olduğunu ve daha önce çıkartmış olduğu eserleri mutlaka dikkate alırım. Teklifi sunan yayınevinin duruşuna ve çıkardığı kitapların niteliğine de bakarım. Birlikte çalıştığım bir yayıneviyse önceki deneyimimi de göz önünde bulundurarak karar veririm. Son olarak sözleşme şartları da karar vermemde önemli bir etkendir. 

2021 yılında hem çizerliğini hem de yazarlığını üstlendiğiniz Bir Balonun Peşinden adlı kitabınız Çınar Yayınları etiketiyle okurlarla buluştu. İlk kitabınız olduğu için ayrıca tebrik ederiz. Biraz bu kitabın yazım ve yayımlanma sürecinden bahseder misiniz? Çizmenin yanı sıra yazmak size neler hissettirdi?

Çok teşekkür ederim. Çocukluk hayalimden yola çıkarak yazdım bu hikâyeyi. O yaşlardaki en büyük hayalim kendime bir uçan balon yapıp dünyayı dolaşmaktı. Evlere kapandığımız pandemi döneminde bu hayalim gün yüzüne çıktı. “Keşke bir uçan balonum olsaydı,” diye düşünürken kendimi Yıldız Hanım’la birlikte dünyayı dolaşırken buldum 🙂 İlk defa bir çocuk kitabının hem yazarı hem de çizeri olmuştum. Öyle güzel bir duygu ki tamamen özgürsünüz ve çizmek istediğiniz metni dilediğiniz gibi oluşturabiliyorsunuz. Yazmak büyülü bir dünya ve yazım süreci boyunca o dünyanın içinde siz de yaşıyorsunuz. İlk yazma deneyimim olduğu için sürecin biraz sancılı başladığını itiraf etmeliyim. Zihnimde hep görseller vardı ve o görselleri bir şekilde metne dönüştürmem gerekiyordu. Metni oluşturduktan sonra ise çizim aşaması aktı gitti diyebilirim.

Bundan sonra sizden yeni çocuk kitapları okuyabilecek miyiz yoksa Bir Balonun Peşinden tek kitabınız olarak mı kalacak, siz illüstrasyonlarınıza mı döneceksiniz? Sıradaki projelerinizden bize biraz bahseder misiniz?

Her şeyden önce ben bir illüstratörüm ve çizim hep önceliğim. Ama yazma işini de öyle çok sevdim ki vazgeçmeye pek niyetli değilim. Şu anda yeni bir hikâye üzerinde çalışıyorum. Yazım süreci bitmek üzere, görselleri ise zihnimde hazır. Öte yandan rutin üretimlerime tam gaz devam ediyorum.

Bizi kırmayıp sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkürler Kıymet Hanım, sizinle söyleşmek çok keyifliydi, sevgiler.

Visited 50 times, 1 visit(s) today
Close