“Çünkü kazık yediğimizi kimse bilsin istemeyiz. Oy verdiğimiz siyasi parti liderini öven bir tweet atarız; lider bir hata yaptığında ya sessiz kalırız ya da daha kötüsü hataları savunacak hale geliriz.”
Yaklaşık iki aydır süren ve ülke gündemini meşgul eden seçim süreci, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması ile daha da hararetlendi. Değişen reklam kampanyaları, adayların açıklamaları, halkın kararsızlığı derken gözden kaçırdığımız, hatta pek de tanıdık olmadığımız durumlar da söz konusu. İşte bu sebeple, incelemesini hazırladığım bu kitap tam da bu süreçten geçerken kesinlikle okunmalı.
Fihrist Kitap’tan çıkan, Ahmet Utku Çetinkaya’nın kaleminden Kampanya Kapsamında Kalan Kadir, okuyucusuna aslında çok iyi bildiğini sandığı, ancak oldukça yabancısı olduğu siyasetin karanlık yüzü hakkında bir içgörü sunuyor. 2030 yılında geçen bir hikâyeyi anlatarak politik süreçlere ve insan psikolojisine ilginç bir bakış açısıyla yaklaşan yazar Çetinkaya, okuyucuyu Kadir karakterinin gözünden politik arenada yaşanan değişimlere ve entrikalara tanıklık etmeye davet ediyor.
Kitap, baş karakter Kadir’in mutsuz bir ülkede yaşadığı monoton hayatını anlatarak başlıyor. Bir yıl boyunca hiçbir şey yapmama kararı alan Kadir’in tekdüze hayatı, bir gün başbakan adayı Ceyhun Türkdoğan’la karşılaşmasıyla birden değişiyor. Ceyhun Türkdoğan’a söylediği tek bir cümleyle sosyal medyanın dikkatini üzerine çeken Kadir, istemsizce politik kampanyanın içine sürüklenirken kendini medyanın, PR takımlarının ve siyasi oyunların arasında buluyor. Kampanyanın içine dahil edildikten sonra, Ceyhun Türkdoğan’ın halka gösterdiği babacan ve lider yüzünün yanı sıra; sırlarla dolu, kurnaz ve ihtiyatlı yüzüyle de tanışıyor. Bu süreçte, sosyal medyanın etkisi ve propaganda gibi konular sorgulanıyor kitapta. Halkın ilgisini adayın üzerinde tutacak kelime seçimlerinden tutun, uygulanan manipülasyon tekniklerine kadar belki de daha önce hiç duymadığınız bilgiler ediniyor. 2030 yılından size selam çakan halkla aynı süreçten geçen bir seçmen olarak empati yapıyorsunuz. Aynı zamanda sorguluyorsunuz da: Eğer her şey bu kadar yalansa, doğru olan şey nerede?
Yazar, hikâye boyunca politik sürecin halkı adaya, adayın da halka yaşattığı yabancılaştırıcı etkisini vurgularken aynı zamanda okuyucuya kritik bir perspektif sunuyor. Kadir’in deneyimleriyle birlikte, geçmişteki siyaset tablolarını hatırlatan ve gelecekteki değişimleri sorgulatan sorulara yer veriyor. Bu denli büyük çaplı manipülasyonlara değer mi? Güç zehirlenmesi nerede başlar? Halk bilinçlenebilir mi?
Kitaba göre, 2023 seçimleri geçmişte kalmış ve halk çoktan kendine yeni liderler seçmiş diyebiliriz. Zaten siyaset böyledir, gelenin zamanı dolduğunda gitmesi gerekir. Ceyhun Türkdoğan karakterinin halkın kurtarıcısı olarak lanse edilmesi ama aslında gizli işler çeviren bir maşadan ibaret olması, gözümüzde büyüttüğümüz siyasi kahramanların aslında sadece bir illüzyondan ibaret olduğunu gösteriyor okuyucuya. O insanları oraya -istemsiz de olsa- biz çıkarıyor, ilahlaştırıyor; bunu yaparken de kim olduğumuzu unutmayı tercih ediyoruz. Biz halkız ve siyasilerin okudukları metinlerde bahsettikleri vatanın ta kendisiyiz, sımsıkı kapattığımız gözlerimizi az da olsa aralarsak eğer, muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızda olduğunu göreceğiz aslında. Bu sebeple de yazar Çetinkaya, bizi politikaların seçmen üzerindeki etkisi üzerine düşünmeye teşvik ediyor ve okuyucuyu gerçek dünyadaki politik oyunlara daha eleştirel bir gözle bakmaya davet ediyor.
Kampanya Kapsamında Kalan Kadir, politika, toplumsal medya ve insan psikolojisi gibi konulara ilgi duyan okuyucular için ilginç bir seçim olabilir. Yazarın dikkat çekici üslubu, karmaşık politik süreçlerin içinde dolaşan bir karakterin perspektifinden anlatımı ve trajikomik tonuyla kitap hem eğlendirici hem de düşündürücü bir okuma deneyimi sunuyor. Kadir’in kedisi Sisifos’u onunla birlikte arıyor, öyle ya da böyle dibine kadar battığı politik oyunların içinden de onunla birlikte çıkıyorsunuz.
Kitap, yazar Çetinkaya’nın dikkat çekici bir üslupla kaleme aldığı bir politik hiciv olarak da nitelendirilebilir. Hikâye, politik arenadaki gerçeklikleri alaycı bir şekilde yansıtırken aynı zamanda okuyucuyu düşündürmeye yönlendiriyor. Özellikle politika ve siyasetle ilgilenen okuyucular, kitapta anlatılan olaylar ve karakterler aracılığıyla gerçek dünyadaki politik süreçlere dair farklı bir bakış açısı kazanabilirler.
Kitapta, sosyal medyanın politik süreçler üzerindeki etkisi de tekrar tekrar vurgulanıyor. Propagandanın gücü kitlelerle iletişimin nasıl şekillendiği de hikâye içerisinde önemli bir yer tutuyor. Yazar, bu konuları ele alırken okuyucuyu sisler arasında bırakmıyor; aksine her detayı tüm çıplaklığıyla anlatıyor.
Kampanya Kapsamında Kalan Kadir, sadece politik bir hikâye anlatmakla kalmayıp aynı zamanda insan psikolojisine de odaklanıyor. Baş karakter Kadir’in yaşadığı yabancılaşma ve iç dünyasındaki değişim, hatta iç sıkıntısının adeta bir dışa vurumu olan yüzündeki egzama, kitabın duygusal boyutunu oluşturuyor. Kadir’in karmaşık politik süreçler arasında kaybolması ve gerçekliği sorgulaması, özellikle geçirmekte olduğumuz bu dönemde okuyucunun da kendi hayatında benzer düşüncelere yönelmesini sağlayabilir. Yine de okuyucularımıza, tıpkı Kadir’in yaptığı gibi gözlerinde büyüttükleri bir adayın kulağına eğilip fısıldamasını tavsiye etmiyoruz.
Sonuç olarak, Kampanya Kapsamında Kalan Kadir seçim sürecini sorgulayan, sosyal medya ve propaganda gibi konuları ele alan ve insan psikolojisi üzerinde duran çarpıcı bir roman. Yazarın alaycı üslubu ve karakterin yaşadığı trajikomik olaylar, okuyucuyu hem güldürüp hem de düşündürerek politik dünyayı farklı bir perspektifle ele almasına olanak tanıyor.
“Demokrasi öldü, çok yaşa demokrasi!”
Editör: Onur Özkoparan
- Yas İyi Bir Öğretmen Olabilir Mi? - 8 Eylül 2024
- Kar ve Kirli Yağmur (Çeviri Şiir) - 24 Mayıs 2023
- Kampanya Kapsamında Kalan Kadir - 21 Mayıs 2023
