Yazar: 20:46 Şiir

İkinci Sonat

Levin:  İkinci bir dünya.

Efsane: Her zaman bir başka dünya!

Levin:  Bu dünya içinde,
Arzular durur insan.
Yaşayamadığımız ne varsa,
İkinci bir dünya.

Efsane:  Bazı şeylerin müfredatını
Yazamadı insan.
Bulamadı,
Hocasını!

Levin:  Gözlerin taviz verdiklerine,

Efsane:  Delilerin sözlerine,
Ölülerin bedenlerine,
Çirkinlerin güzelliğine…

Levin: Abes ile gerçek,
Bu sahnelerde
Uykuya emanet edip
Bedenlerin
Bir ağacın dibinde
Yalanlar öğretirler ruhlarıyla
Birbirlerine
İkisi de bilgin
İkisi de cahil çıkar
İkisi de kendi
İkisi de diğeri.
Asırlar sonra
Evlerine dönmeyi düşünürler
Hiç kuşkusuz, yorgun argın.
Sızıverir,
Gerçek abesin
Abes ise gerçeğin
Bedenine!
Kaç kişi uyanır
Kim bilebilir? 
Bu şölende!

Efsane:  Sessizce gerçekleşir böyle olaylar.
Sormayacak mısın?
Sessizce olagelen şeylerin
Nesi tanrısal
Allah aşkına, diye

Levin: Güç olacak her şey
Yeni doğana.
Bahsedecek dünya,
Hep kendinden.
Küçücük çocuk,
Dinleyecek.

Efsane:  Ne yapacak ya?

Levin: Yaşayamadığı ne varsa
İşte bu ikinci dünya.
İki dünya var mesela,
Bu yaşta ve
Ellisinde
“Dünya!”
Diyebilmek arasında.

Efsane:  Kendi hikâyemiz bu.
Hikâyesi,
Kendisine tanıdık gelmeyen bir zihin.
Tembel
Ve
Yazık.
Biz bu hikâyeyi
Daha yaşamadan
Bahtımız sandık.                                                                           

Levin: Sahte vuslat,
Ne kötü şeymiş!
Yanılmayı istemek
Afyon bile değilmiş.                                                                          

Efsane:  Herkesten
Bir iblis fazla
Tanıyor gibiyim artık.
Görüp kim olduğunu
Bilmediğim suratlar,
Kollar ve izler
Kimindi?
Kısa ömürlü
Bir maşuk bile
Ağlar ağlar da
Bir gün,
Gülerdi.

Sezer Erdem
Latest posts by Sezer Erdem (see all)
Visited 51 times, 1 visit(s) today
Close