Yazar: 19:15 Deneme

Eylül Esintisi

Yepyeni başlangıçların, tam da bitti dediğimiz o anlarda yeşeren umudun ve biraz da hüznün harmanlandığı o aydayız artık: Eylül. Yazın yediğimiz dondurmaların yerini, bizi dinlendiren melisa, papatya gibi çaylar alır artık.  Sabaha kadar, sıcaktan bunaldığımızda açık bıraktığımız kapı ve pencerelerimiz ise yavaş yavaş kapanmaya başlar.  Bizi sonbaharın gelişini hatırlatan tatlı sabah soğuğu ile baş başa bırakır. Yazın hafif hafif esen meltem yerini Eylül esintisine bırakmaya başlar. Bir de bakmışız ki, Eylül rüzgârı da gitmiş ve Ekim’in yolcuğu başlamış artık, derken Kasım ve Aralık… Üç ay yolcuğunu sonlandıracak ve belki de çetin geçecek bir kışın hazırlığı başlamış olacak.

Elimde kahvem, fonda çalan Édith Piaf’ın, yumuşacık sesiyle söylediği, Non, je ne regrette rien şarkısı ve ruhumda bir sızı… Tam olarak adlandıramıyorum bu duyguyu, itiraf edemediğim yaşanmışlıkların getirisi olabilir. Sonbaharın rehavetine kapılmışımdır belki, bilemiyorum. Dinlediğim şarkının nakaratındaki şu söz dikkatimi çekti, ”Je repars à zéro,” diyor.  “Sıfırdan başlıyorum,” demekmiş. Bazen, insanlar için bazı şeyler dönüm noktalarına sebep olur; bu kulağımıza küpe diye astığımız ufacık nasihat, hissettiğimiz bir duygu veyahut da bir şarkıda duyduğumuz ama etkisinden çıkamadığımız bir söz de olabilir. Üç maymunu oynayıp rafa kaldırdığımız her şey, günü geldiğinde elbette ki ortaya çıkacaktır. Söylenmemiş sözler söylendiğinde ve hapsolmuş düşünceler açığa çıktığında, “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” dan geriye sadece saklanmışlar kalacaktır. Kasvetli Eylül havası, içimde saklı kalan yeis duygusunu da tetiklemiş olabilir.

Yazın cıvıl cıvıl tonlarına tezat Eylül’ün rengi başkadır bu mevsimde. Sonbaharın getirdiği ağırlığa komşu olan sarı ve kahverengi görevi devralmış anlaşılan. Capcanlı yeşil yapraklar artık ümitsizlik aşılayan solgun sarıya bürünmeye başlamışlar. Ama bu renk karmaşasını ters algı ile yorumlarsak o kadar da içimizi karartmaya gerek yok bence. Sarı, umudu, ruhu ve yeniliği; kırmızı ise canlılığı, bir işe tutkuyla başlamayı ve hâlen yaşadığımızı bize hatırlatıyor. Yeşilin dingin havasından sarı ve kırmızıya geçiş yapıldı sadece, o kadar. Doğa hâlâ aktif, yaşayan canlılar var; güneş tam tepede ve ışığı ile bize umut olmaya devam ediyor, gökyüzü, bunaltıcı havaya rağmen yine de masmavi. Bütün bunlar döngünün devam ettiğini gösterirken, bizim de pasif bir şekilde hayatımıza devam etmeye çalışmamız ve “Düştüğün yerden kalkma zamanı!” mottosunu uygulamamız gerektiğini gösteriyor. Belki bu kolay olmayacak, düştüğümüz yerden kalkarken defalarca canımız yanacak, belki bazı şeyler ters gidecek ve yorulduğumuz anlar olacak, lakin yine de pes etmeden, aynı yerde saymaktansa, ilerleyip önümüzü görmemiz gerekiyor.

Bir karıncanın yemeğini taşımaya çalışırken harcadığı efor veyahut bir tırtılın kozasından çıktığı ilk an… Tırtıl yolculuğunu kelebek olarak sona erdiriyor ve böylece başka maceralar için evrimleşmek zorunda kalıyor. Bazı insanlar ölürken, bazıları hayata “Merhaba,” diyor. Yeni canlar dünyaya geldiğinde bitti derken, aslında hayat serüveni onlar ve aileleri için başlamadı bile. Geçmez sandığımız saatler, güçlü ‘tik tak’ atışları ile bir anda gündüzü geceye çeviriyor; yaz mevsimi yerini güze bırakmaya hazırlanıyor, aileler çocuklarını okula göndermek için meşakkatli bir hazırlığa girişiyor.  Bütün bunlar olurken hayat akıp gidiyor, iyi şeyler yaşandığı kadar zorlu süreçler de insanları bekliyor.  Herkes çektiği acı kadar yargılanıyor, “Seni anlıyorum, tüm kalbimle,” diyen birini düşünün mesela. O insan gerçekten yanınızda mıydı, yoksa kuru bir cümleden farksız mıydı söylediği? Ya empati yapabilmek gerekir o insanı anlamak için ya da benzer bir şeyi yaşamak…, Kendini karşıdakinin yerine koyduğu zaman onun hissettiği duyguları anlayabilmeli insan.  Süslü cümlelere inanmıyorum; etkilemek için kurulan, anlamı olmayan ve bayat birer sözcük dizisi…

Hazan mevsiminde bazen hiç görmediğim yerlere, hiç bilmediğim dilden konuşan insanların arasına karışmak isterim. Kalabalığa tezat bir şekilde o insanların arasında kaybolmak, farklı mekânlarda soluklanmak…  Her insanın ütopyası farklı nihayetinde. O hayal dünyasında herkes kendini ayrı yerlerde görüyor. Misal, bir bakmışım hayal dünyamda Paris’te bir kafede kahvemi yudumluyorum veyahut da Amazon ormanlarında maymunlarla beraber bir arayışa çıkıyorum, kimbilir? Amazon ormanları işin kaçış noktası, gerçeği ise kaybolma isteği aslında. Yerin önemi olmaksızın ortadan kaybolmak… Tren, otobüs, uçak yolculuğu, sessiz bir an ve bir bakmışsın düşüncelerinle baş başasın. Gerçi kafanı da kendinle beraber götürdüğün için, düşüncelerini susturarak o yolcuğun keyfini ne kadar çıkarabilirsin, orası meçhul. Gerçekçi olursak o yolculuk da sessizlik de pek mümkün değil maalesef.

Yolculuk, kaybolma isteği, umutsuzluk derken ne çok negatif his topladık bünyemizde. Yeri geldi kendimizi sorguladık bu ayda, yeri geldi benliğimizi bulduk. Kâh yerin dibine girip, oradan çıkmak istemedik kâh yazın coşkusu ile eğlenmeye devam ettik. Ama geldi, geçti ve bitti işte. Haziran ve Temmuz gibi Ağustos’u da uğurladık bu yıl. Eylül esintisi hâkim ortalıkta şu sıralar ama yakında o da toparlanıp gidecek ve gelip geçen ayların üstüne eklenecek. Sonbahar, kışa bürünecek, dökülen yapraklar dört bir yana savrulacak ve her tarafı kartopu oynayan çocukların sesi dolduracak. Meltem, yerini sert esen bir rüzgâra bırakacak, bitki çaylarının yerini artık sıcak çikolata ve salepler alacak. Bazen de tüm şehri sessizlik kaplayacak, her yer beyaza bürünecek ve biz kışın geldiğini işte o zaman anlayacağız. Şimdilik Eylül ile beraberiz, Ekim ile yeniden canlanacak ve Kasım’la beraber biraz kendi içimize çekileceğiz. O zaman hoş geldin Eylül, hoşça gel. Umutları da getir beraberinde, hüzünleri de. Çünkü, öyle anlamlısın sen, öyle güzelsin. Biraz melankolik, biraz da kırılgan. Aynı zamanda güçlüsün de.  Kabuğunun altında sakladıklarınla gel, olur mu? Kalbimize iyilik tohumları ekerek, bizi doğru bildiğimiz yolumuzdan ayırmayarak gel.

Editör: Onur Özkoparan

Sude Yenin
Latest posts by Sude Yenin (see all)
Visited 49 times, 1 visit(s) today
Close