Akşamın sesini duy
Dinle yaklaşan kışın söylediklerini
Seninle biz şimdi
İki ayrı şehirde
İki ayrı dehlizin kim bilir hangi yerinde
Ben burada içine sığamadığım yerde
Ben burada neden böyle?
Olmamışlığımın yükünü duy
Dik yokuşları vardı sokağının
Dönmediğin sabahların hüznü sarardı ev içlerini
İnanmıştım ki ayrılık yok
Tanrım demiştim
Neden böyle?
Ben bu yalnızlığın içinde kalmama
Hangi yerlere durmadan savrulmama
Ne kadar izin vereceğim?
Sesimin tükenmişliğini duy
Sığınmalarım biteviye senin ellerine
Gör kendini, önüme katıp sürüklediğim ömrümün içinde
Ah!
Yardımı dokunmuyor şimdi
Başka yakınlıkların
Başka yakınlıklar
Seni benden uzaklaştırmıyor
Olmadığın yerler dilime pelesenk
Kalbim çoktan umudunu yitirdi;
Düşlediğim ne varsa çekip gidiyor
Adımı adının yanına yazmıyorlar
Bilmiyorlar yanındakinin ben olduğumu
Benim senin yanına yar olduğumu
Görmezden gelmelerimin içinde boğuldum
Kurduğum dünya uzak
Susuz bıraktığın toprağın kurumuşluğunu duy!
- Kadının “Ad” Mücadelesi ve Duygu Asena - 30 Temmuz 2021
- Behçet Necatigil Şiirinde Ev İzleği - 15 Nisan 2021
- Heykelin Başkaldıran Dehası: Camille Claudel - 8 Mart 2021