İngiliz dilinin en büyük yazarı ve dünyanın en büyük dram oyun yazarı olarak bilinen William Shakespeare’i dört yüzyıl sonra hâlâ konuşuyor olmamız bir rastlantı değil elbette. Antik Yunan’dan aldığı tragedya sanatını eserleriyle bugünlere kadar taşıyan Shakespeare’i bu kadar ölümsüz kılan neydi peki?
Bir Rönesans sanatçısı olan Shakespeare’in oyunlarında yakaladığı denge ve ahenk uyumu, kaleme aldığı dönem ve mekân olgusunu başarılı kullanmış olması gibi nedenler onun başarısını açıklamak için yeterli gibi görünse de elbette onu Shakespeare yapan şeyler bunlar ile sınırlı değil. Okunması için değil sahnelenmesi için kaleme aldığı eserleri sayısız dile çevrilerek bugün halen sahnelenmeye ve okunmaya devam ediyorken gelin birlikte onu Shakespeare yapan değerleri bir hatırlayalım.
Aynı zamanda şair olan ve sone türünde 154 şiiri bulunan Shakespeare’in şiirsel dili muhakkak bu başarının önemli unsurlarından biri. Oyunlarında karakter ruh hallerinin bizlere geçmesini sağlayan şiirsel dili; acının, aşkın ve ihanetin nasıl evrensel bir dili olduğunu düşündürüyor. Julius Caesar için yazılan bu dizelerin her okuyanın yüreğinde aynı hisleri uyandırması başka nasıl açıklanır ki:
“Bağışla beni, Julius! Şurada vurdular seni,
Şurada düştün yere, yiğit ceylan!
Ve işte seni vuran avcılar, başucunda,
Üstlerinde ölümün damgası,
Akıp giden kanlarının kızılıyla!
Ey dünya, sen ormanıydın o ceylanın!
Ve o ceylan, ey dünya, yüreğindi senin!”
Yine aynı şiirsel dil herkesin rahatlıkla okuyabileceği akıcı bir üslubu da beraberinde sunuyor. Dijital dünyanın gelişmesi ile okuma alışkanlığının olumsuz etkilendiği günümüzde, Shakespeare eserlerinin yoğun ilgi görmesinin yadsınamaz bir nedeni de bu olsa gerek.
Shakespeare İngiliz ve Roma tarihinden faydalanarak kaleme aldığı eserlerinde Julius Caesar, III. Richard, IV. Henry gibi gerçek tarihi kişileri dile getirmiş ve onlar için diyaloglar yazmıştır. Bugün hâlâ sohbetlerimizde kullanılan bu tip diyaloglar yazarın ölümsüzlüğe ulaşmasının bir nedeni olduğu gibi onu Shakespeare yapan bir başka olgu diye düşünüyorum.
“ Sen de mi Brutus? Öyleyse yıkıl Ceasar!”
Daha önce Venedik’te bulunduğuna dair hiçbir kanıta rastlanmayan yazarın Venedik Taciri ve Othello eserlerinde kullandığı başarılı mekân tasvirleri, yine yazarı Shakespeare yapan nedenlerden.
Üslup ve dilden bu kadar bahsetmişken yazarın ele aldığı konulara değinmemek olmaz. Aşk, ihanet ve kıskançlık temaları Shakespeare eserlerinde öyle derin işlenmiştir ki sonraki yıllarda bazı psikolojik araştırmalara kılavuzluk yaptığı görülmektedir. Bilhassa psikanaliz biliminin kurucusu Sigmund Freud’un çalışmalarında Shakespeare eserlerinden faydalandığı bilinmektedir. Kıskançlık temasını işlediği Othello oyunu ise İngiliz psikiyatrist John Todd tarafından ilk kez ortaya konulan psikotik bir bozukluğa ismini vermiştir. Saplantılı kıskanma ve aldatıldığını düşünmek gibi duygulara neden olan rahatsızlık literatürde ‘Othello Sendro’ olarak yer alır.
“Ah sevgi, gözleri bağlıyken bile
Nasıl da görür, yolunu seçer dilediğince!”
Dünya edebiyatında en çok işlenen temalardan biri olan sevip de kavuşamayan âşıklar denildiğinde birçok kişinin aklına ilk gelecek eserlerden biri Romeo ve Juliet’tir muhakkak. Bizim halk öykülerimizin de birçoğunda yer bulan bu tema Shakespeare’in unutulmaz eseri ile bambaşka bir derinlik kazanmıştır. Şüphesiz birbirine düşman iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet’in umutsuz aşkı kaleme alındığı günden bugüne bu temanın işlendiği birçok esere ilham kaynağı oldu. Bugün beyazperdede izlediğimiz birçok yapımın bile bize Shakespeare’in Romeo ve Juliet’ini düşündürmesi onu Shakespeare yapan ve dört yüzyıl sonra hâlâ konuşmamıza neden olan önemli göstergelerden bir diğeri diye düşünüyorum.
Nitelikli edebiyat ürünlerinin ömrü her zaman için yazarınınkinden çok daha uzun olmuştur. Oyunlarını yazdığı dönemde İngiliz diline çok sayıda yeni sözcük ve deyim kazandıran Shakespeare yüzyıllardır edebiyata, psikolojiye ve sanata değer kazandırmaya devam ediyor.
Editör: Melike Kara
- Yavaş Kitap İncelemesi - 28 Eylül 2024
- “Yine de…” - 26 Mayıs 2024
- Ölümünden 408 Yıl Sonra William Shakespeare… - 23 Nisan 2024