Yazar: 14:30 Deneme

Sayfalar Arasında Yaratılan Dünyaların Günü: Dünya Kitap Günü

Bazen bir tekli koltuğa kurulmuş vaziyette, bazen yemyeşil bir parkın içinde bankta otururken, bazen deniz kıyısında sıcak kumların üzerinde, bazen de iş çıkışı metrobüste… Okumanın yeri, hatta belki zamanı da yok. Okuma tutkunları bilirler, günün tüm sıkışıklığı içinde bile o zamanı ne yapıp edip yaratabilmek de okuma keyfinin bir parçasıdır aslında.

Yılın her günü, günün her saati bir yerlerde birilerinin bir şeyler okuduğu dünyamızda bu alışkanlığa atfedilmiş gün sayısı da epey fazla. Okuma eylemi için ayrı, kitapseverler için ayrı, kütüphaneler için ayrı birer özel gün var mesela. Velhasıl, okumayı sevene kutlayacak gün çok. 23 Nisan Dünya Kitap Günü de bunlardan bir tanesi. Kitap okuma alışkanlığını ve yayıncılığı teşvik etmek amacıyla kutlanan bu günde, her yıl dünya çapında çok sayıda etkinlik düzenleniyor. UNESCO tarafından 23 Nisan tarihinin seçilmesinin altında da bu tarihin başta Shakespeare ve Cervantes olmak üzere pek çok yazarın doğum veya ölüm yıl dönümü olması yatıyor.

Ne güzel tesadüftür ki ülkemizde, Atamızın çocuklara armağanı bir bayramla aynı güne denk düşüyor Dünya Kitap Günü. Yarınlarımızın mimarı çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmanın, onlara okumayı sevdirmenin ne büyük bir gereklilik olduğunu hatırlamak için de çok güzel bir fırsat şüphesiz.

Kil Tabletlerden Elektronik Tabletlere: Okumanın Yolculuğu

Tarihte bir yolculuğa çıkıp İlk (Antik) Çağ’a ulaştığımızda, okumanın ilk kez burada gerçekleştiğini görüyoruz; zira bu çağ da Sümerlerin yazıyı icat etmesi ile başlıyor. Yazmak ve okumak tarih boyunca o kadar evrimleşip, o kadar değişikliğe uğruyor ki… Ağaç kabukları, taşlar, kemikler, kil tabletler derken en nihayetinde kitaplara uzanan bu serüven şimdi de teknolojik gelişmelerin iyice ivme kazanmasıyla çeşitli dijital platformlarda hayat buluyor; kitaplar hem okunabiliyor hem de dinlenebiliyor.
Okuma şekilleri bir hayli kolaylaşmış, küçücük belleklere binlerce dijital kitap sığdırılmış olsa da kitap kokusunun, çevrilen sayfaların hışırtısının, rengârenk kitap ayraçlarının yeri bazılarımız için hiç değişmiyor, orası ayrı.

Tarihsel bilgilere dalıp da elbette sizi sıkmayacağım. Yalnızca, şunu bir hatırlayalım: Okuma hallerimiz ya da araçlarımız değişti belki fakat amacımız üç aşağı beş yukarı hep aynı kaldı. Bilgi edinmek ya da yalnızca keyif almak için, yıllar boyu kitaplara sarıldık durduk. Bilgi almanın çok farklı yollarına vakıf olduysak bile bunca zaman içinde, artık o pek akıllı telefonlarımız sayesinde parmağımızın ucunda bile olsa aradığımız şeyler, kitaplar hep vardı, onlar hep oradaydı. Yeri geldi “Şunu merak ediyorum,” ya da “Bunu öğrenmek istiyorum,” dediğimizde ya da “Dönem ödevim var, şu konuyu araştırmam lâzım,” diye kütüphaneye gittiğimizde içlerindeki tüm bilgiyi sunmak için hazır ve nazırdılar. Ya da bazen sadece bir eşlikçiye, bir arkadaşa, farklı dünyaların içinde kaybolacak bir yarım saate ihtiyaç duyduğumuzda da hep elimizden tuttular. Senede bir günü onları onurlandırmak için ayırmışız, çok mu?

Hep Canlı Tutulası, Nesilden Nesile Aktarılası Okuma Alışkanlığı

“Okumanın tarihi, hayatın kendi sesiyle ve rengiyle başlamaktadır. Yeni zamana açılan her an, yeniden sözlerle/sözcüklerle yol almaktadır. Okumanın çağıran sesine kulak vermek, yaşamın dilini anlatan kitapların ardına düşmek demektir,” diyor Alberto Manguel Okumanın Tarihi adlı kitabında.

UNESCO’nun senede bir günü Dünya Kitap Günü seçmesindeki ve bugünün çeşitli okuma etkinlikleriyle, imza günleriyle ya da kitap festivalleriyle kutlanmasının ardında yatan sebep de aslında bu yol alışın ve yaşamın dilini kavrayışın anahtarının kitaplarda olmasıdır. Bugün artık biliyoruz ki, iki kelimeyi bir araya getirebilmek iletişim kurmak demek değil. “İnsan istedi mi kelimeler olmadan da derdini anlatır ama,” dediğinizi duyar gibiyim fakat burada konu o değil. Seçtiğimiz, bir araya getirdiğimiz o iki kelimenin doğru iki kelime olduğunu bilmek asıl mesele. Sözcük dağarcığı, sözcüklerin sözlük anlamları, mecaz anlamları, çağrışımları, kolektif bilinçaltımızdaki yeri, kültürel kodlarımız gibi pek çok etken giriyor devreye ve bunlar üzerindeki hakimiyetimiz de kurduğumuz iletişimi doğrudan etkiliyor. Uzun sözün kısası, derdini anlatabilmenin ve anlatılmak isteneni anlamanın yolu okumaktan geçiyor. Kitlelerin veryansın ettiği, çağımızın bu anlaşılamama illetinin devası da kitapların içinde gizleniyor.

Bugün Neler Yapabiliriz?

Dünya Kitap Günü’nü kitaplarla iç içe, okumanın keyfine vararak geçirmek isteyenler için farklı alternatifler –en geniş kapsamlı olanları ise kitap fuarları– mevcut. Ayrıca Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında, 23 Nisan’da çocuklar için çok sayıda etkinlik düzenlenirken bunlardan bazıları da çocuk kütüphanelerinin düzenlediği kitap kulüpleri, hikâye anlatımları ve okur-yazar buluşmalarından oluşuyor. Sosyal medyadan ve çeşitli platformlardan takip ederek öğrenebileceğiniz, bugüne özel değişik aktiviteler arasından seçim yapmak artık size kalmış.

Çocuklarımızın okumayı severek büyüdüğü, daha da önemlisi her çocuğun kitaplara rahatlıkla ulaşabildiği bir dünya yaratmanın umuduyla… Dünya Kitap Günü, tüm kitapseverlere kutlu olsun!

Bonus Bilgi: UNESCO aynı zamanda her yıl bir kenti Dünya Kitap Başkenti olarak seçiyor. İstanbul 2024 yılının kitap başkenti adayı olduysa da, bu unvanı maalesef Strazburg’a kaptırdı. Gelecek yıllarda ülkemizden bir kentin de Dünya Kitap Başkenti olması dileğiyle…

Editör: Çisem Arslan

Visited 24 times, 1 visit(s) today
Close