Yazar: 20:30 Mahal Dergi 1. Sayı, Şiir

Zehra Hanımla Perşembe Pazarı

nasıl anlatmalıydı
bez çantasındaki yalnızlığı
yalnızlığını kaplayan bez çantasını
bir ruj kullanılmaya hazır bir silah gibi
takmış da süngüsünü takmasına 
fakat yırtamaz bez çantasındaki yalnızlığı

belki unutmuştur o da dudaklara renk verdiğini
kalınlaştırdığını inceleştirdiğini
ya da Zehra Hanım unutmuştur
yıllardır bir başına yaşayan 
ayak parmaklarından farksız dudaklarını

Zehra Hanım pazarda zeytin satar
büsbütün bir kilo zeytinin fiyatıdır varlığı
bir perşembeden bir perşembeyedir yaşamı
hergün iki yaş kuyusu gamzeye
akıtır içindekileri
akıtır da taşar sonrası ömrünün 
sarkık memelerine

Zehra Hanım filmlerden öğrenir kadın olmayı 
alır eline bir kadehi
çay bardağı alır gibi 
iki üç güzel kelimeye dönüştürmek ister nefesini
zeytinlerin bedeli nefesini
yaylandırır vücudunu boy aynaya 
boy ayna da inkar edemez yitik kadınlığını

Zehra Hanım, hanım olmaktan utanır 
okşayınca bacaklarını…

Sercan Çelik
Latest posts by Sercan Çelik (see all)
Visited 81 times, 1 visit(s) today
Close