“Kendi cevvim, kendi eflâkimde, kendi tâirim.”
Tevfik Fikret’in yalnızca şiirleri bilhassa da kendi benini anlattığı şiirlerden yola çıkarak karakter analizi yapmam gerekirse; karamsar, içe dönük, melankolik, biraz aşksız, fazla düşünen, estetiğe ehemmiyet veren, dürüst ve etik olma konusunda dikkatli, insanların hayatlarına dokunmayı seven bir şair olduğunu gözlemliyorum. Bu karakter özelliklerinin hepsinin bir bedende entegre olduğunu zihnimde hayal ettiğimde toplumun hatta şu anki yüzyıldaki toplumun bireylerinden Tevfik Fikret’in çok daha farklı karaktere sahip olduğunu anlıyorum. Bu durum da kendine özgülüğünü şiirlerinde olduğu gibi karakterinde de apaçık gösteriyor.
Şairin biraz aşksız olduğunu yukarıda belirtmiştim. Bu düşüncemin dayanağı şiirlerinde aşka dair çok az yer vermesi ve tutkulu bir aşktan söz etmemesi, özellikle eşiyle arasındaki bağı aşk olarak nitelendirmemesidir. Kendi duyuş tarzını yansıtan bir şiirde aşkı tasvir eder. Aşkı açık ve net bir teamülle anlatmaz bize, kedisi üzerinden dolaylı yollardan sonucu aşka bağlar. Şiirine, “Yaz aşkına dair, dediniz” dizesiyle başlar. Şiir boyunca kedisi Zerrişte’yle arasındaki bağdan bahseder. Zerrişte’yi öyle çok seviyordur ki onun yanından ayrıldığında zihnini hep meşgul eder. Şair onu her türlü hırçınlığına rağmen sever ve ona tahammül seviyesi yüksektir. Hüzünlendiğinde, ağladığında Zerrişte vefasızlıklara başlar. Böylelikle şairin aşka bakış açısını “tutsaklık” olarak gözlemliyorum. Ne zaman çok sevse vefasızlık, ne zaman inansa sırt çevirişlerle karşılaştığını belirtiyor bu şiirinde. Belki de bu yüzden aşktan uzak kalıyor.
Tevfik Fikret’in içe kapanık olduğunu belirtmiştim. Aşiyan-ı Dil şiirinde; içe kapanıklığı, diğerlerine karşı soyutlanması açıkça anlaşılıyor. Aşiyan Fikret’in evidir o eve taşınmasının en önemli sebeplerinden biri de dış dünyaya sınırlar koymasıdır. Özgürlükçü ruhunun hür yaşamasına set çeken engellere tahammülü yoktur fakat dışarısı ona göre adaletsizliklerle doludur. Âşiyan onun hayalleri ve şiirleriyle ızdıraplarının dindiği sığınaktır. Anlıyorum ki bu şiirde şair tamamen kendi içine yöneldiği bir evrededir. Şiirde barış içerisinde yaşanmayışa karşı sitem görülmekte ve onun diğerlerine küsüşü söz konusu diyebiliriz. Haksızlığa boyun eğmeyen dik duruşundan mütevellit yalnızlığa mahkumluk değil, tercihi vardır.
O düşünür, düşünmek için ayrıca zaman ayıran bir sanatçıdır. Bazen de düşünmekten çekindiğini söyler “Tefekkür” şiirinde. Düşünmekten çekindiği o anlarda düşünce gücünün zayıflığından herhangi bir darbeyle yerle yeksan olacağını ifade etmektedir. Böyle düşüncesinden de bir düşünce çıkarır; ızdıraplı düşüncelerinde derinlik arar, böylelikle hakikate ulaşabilme kararsızlığı vardır.
“En Ferahlı Günüm” şiirinde melankolikliğinin temel taşını keşfettim. Ruhunda refahlık hissettiğinde eyleme geçemediğini aksine ona yürek çarpıntısı yaşatacak unsurların olması gerektiğini ifade eder. Bu şiirden de anlıyorum ki yoğun karamsarlığın, melankolinin olması gerekiyormuş değerli şairin, değerli şiirlerinin meydana çıkabilmesi için.
Tevfik Fikret , “Karilerim” şiirinde okuyucularına yönelir. İnsanların hayatlarına dokunmayı seven bir şair olduğunu düşünüyorum. Hatta okuyucuları onun eserlerini okurken öyle çok etkilensinler ki gözyaşları o an damlasın ister. Gözyaşına fazlaca önem verdiğini açıkça belirtmiştir esasen. O okuyucularının şiirleri okurken içsel rahatlama yaşamalarını arzulamaktadır.
Genel olarak Tevfik Fikret zihniyle, ölçerek, tartarak şiir yazmaktan ziyade duyarlılığıyla, sezgileriyle harekete geçen bir şairdir. Ona göre her insan farklı şekilde yetişir fakat bir duygu aşk, nefret vesaire hissi yaşıyor olmaları aynıdır, bu durum asla değişmez. “Aynı çamurdan bu yığın” dizesiyle insanın bütünlüğünü kastetmiş olabilir. Tevfik Fikret evrensel, eskimesi olanaksız bir sanatçıdır.
BİBLİYOGRAFYA
-TEVFİK FİKRET’İN ŞİİRLERİ
-DOÇ. DR. ERTAN ERGİN|TEVFİK FİKRET’E DAİR NOTLARI
-MEHMET KAPLAN|TEVFİK FİKRET
-BEŞİR AYVAZOĞLU|FİKRET
- Tevfik Fikret’in Kendi Benini Duyuş Tarzını Anlattığı Şiirlerden Hareketle Tahlil ve Yorumlarım - 10 Haziran 2021
- Mustafa Kutlu Eserleri ve Edebi Kişiliği Hakkında - 28 Temmuz 2020