Başlayamayıp biten, bitmemiş ve hiç başlamayan; hiç kimse söylemedi hangi hikâyenin yanılgısı olduğumuzu…

Geçen gün bir soru işaretiydim, mutlu bir sorunun sonunda. Durdum ve dedim ki: “Sorular kuşku taşır omuzlarında mirim, mutlu soru olur mu?”. Kendi sorumu ayna kırıklarıyla boyadım. Odam, ben ve merdivenler… Olay yerinden görgü tanıklarını bildirmekteyim; bir sandalye hatıralar taşıyan, ters asılmış bir tablo -bir ressamı hiç dinlememiş bu otelin hizmetlisi-, 50’li yıllardan kalma ahşap çerçeveli bir duvar saati. Sorgumu bitirdiğimde seslerin saklanabilen ruhlar olduğunu hatırlamaya başladım. Çıkrıklar dönmüyor bilinir, dallar arasında.

Hikâyenin nerede başladığını bilmediğimde ruhumu bir savaşı kaybetmiş gibi hissediyorum. Nasıl bitirmeye karar vereceğim konusunda bocalamam da bu yüzden sanırım. Bir hüznün oraya nasıl gelip yerleştiğinin, ahenkle başköşeye kurulmasının öncesinde nasıl kolay bir yol izlediğini ve bu yolun nereden başladığını bilmeyi düşlerim hep. Çünkü yolu ve başlangıç noktasını bildiğiniz anda, acının gelişinin vitesini küçültebileceğinizi de bilirsiniz. Memleket, filmlerde olay yeri mahallindeki polis gibi, yaşananların her zaman sonuna yetişmekteyiz. Sorun şu ki; her sonda hafızamızı sıfırlayıp, yine yeniden yalnızca yaşananların sonunda buluyoruz kendimizi.

Kafa karışıklığının doğurduğu sonuç olarak soru işaretleri, bir varımın başı. Sonun başlangıcı dolaylarında seyir gösteren kıvrımlar. Sonrası sonuç veya yeni sorunsal bir çıkış çizgisi olabilir. Soru işaretlerini özel yapan yönlerinden biri bu, bir cümlenin sonunda, bitirildiğini düşündüğün bir karanlığın kapısına çok yakınsın sanıyorsun. Çıkışın ötesinde yeni karanlıkların doğabileceğinden, ya da ışığın seni nereye kadar idare edeceğinden hiçbir zaman emin olamıyorsun.

Yitik pencerelerden sızan bir umut ışığı görmek ister gibi bekleyişler saklıdır ardında. Kimseyi duymak istediğinizin o olduğuna ikna edemez, yahut hiç beklemediğiniz anlarda çocuk gülüşleri duyabilirsiniz, onların arkasına takılan. Soru işaretlerini hafife alıyorlar mirim, onlar bilinmezlik peşinde olmalarının yanı sıra, bazen bir umut, bir sevinç,  bir özlem, bir serzeniş ve dahi şu an aklınızdan geçen diğer duyguları da alır koynuna.

Tüm imla dinlenebilir zaman zaman, soru işaretleri hariç.

Visited 13 times, 1 visit(s) today
Close