Bir yağmurdur dökülür bulutlardan
Kimsesizliğe yazılmış kalabalık bir şarkı bu
Sensin ilk ve son notası
Yalnızlık bestesinin
Damlalar toprağa şifa olup dokundukça
Zehri batacak bendeki zincirin yüreğine
Bir solukta bitecek şiirlerin
Her adımda durup dinleyeceksin
Sessiz çalan şarkımı
Kulakların sağır olana dek
Çalacak çalacak çalacağım
Münzevi kadının son çırpınışlarını
Bir şiire mısra kalacak bakışın
Ellerin bambaşka bir memleket
Gökyüzün silik mavi
Olmamış olanın değil
Olmuş olanın değil
İhtimallerinin bulanıklığı…
Mutsuzluğun kimsesiz notaları gibi
Bir avuç toprakta tane tane
Arayacaksın benliğini
Yaşamak en uzun soru işaretin olacak
Ördüğün tuğlaların ardında
Beyaz bir kadını ararken gözlerin
Zamanı durduran hatıralar
Mavi bir duvar olup dikilecekler önüne
Ben bir ilham perisiyim gökyüzünde
Umudun sessiz yükselişiyim
Yağan yağmurla yeryüzüne döküleceğim
Ve dağılınca bedenim
Bir serenad duyacaksın yağmurun içinden
Son sözlerimi yine bir tek sana söyleyeceğim
Ek Editörü: Yiğit Kerim Arslan
- Yerçekimsiz Gökyüzü - 10 Ekim 2024
- Antika Vazo - 20 Ağustos 2024
- Portakal Çiçeği - 9 Mayıs 2024