Özge A. Lokmanhekim, Mahal dergi okurlarına kendinizi nasıl tanıtırsınız?
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Sonrasında Güney Teksas Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tahkim ve arabuluculuk hukuku alanında eğitim aldım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ekonomi hukuku alanında da yüksek lisans yaptım. Avukatlık yaparken de seyahat yazıları yazdığım bir blogum (ozgelokmanhekim.com) vardı. Elele, Forbes Türkiye, İstanbul Life gibi pek çok dergi için her ay seyahat yazıları yazıyordum. Pegasus’un Çok Gezenler Kulübü ile seyahat edip Pegasus dergi için içerik hazırlıyorduk.
Oğlum doğduktan sonra avukatlık mesleğine ara verdim. Bu dönemde ebeveynler için içerik ürettiğim bir site kurdum ve Milliyet gazetesi Cumartesi ekinde çocuklu yaşam ve seyahat konusunda deneyimlerimi paylaştığım bir köşe yazmaya başladım. Bebeğimle Elele, All for Kids ve Baby&You dergilerinde çocuklu hayat ve çocukla seyahat hakkında köşe yazarlığı yaptım. Parents dergisinde ise uzun yıllar ‘Okusun da Büyüsün’ isimli köşemde çocuk edebiyatı ve yeni çıkan çocuk kitapları hakkında yazılar yazdım. Hürriyet gazetesi Pazar ekinde çocukla seyahat konusundaki tecrübelerimi okurlarla paylaşıyorum.
Aldığım eğitimler sonrasında çocuklarla yaptığım interaktif okuma atölyeleri dışında okullarda veliler ve öğretmenlere de “Dijital Dünyada Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek” konusunda seminerler veriyorum. Ayrıca, yetişkinler için de “Resimli Çocuk Kitapları Yazmak- İlk Adım Atölyesi” yapıyorum. Bu atölyede yazma yolculuğumu, beğendiğim kaynakları, karakter yaratıp resimli çocuk kitabı yazma konusundaki aşamaları ve yayınevi ilişkilerini konuşuyoruz.
Anne olup kariyer değişikliği yapmak hayatımın en önemli dönüm noktalarından ikisi diyebilirim.
Neden çocuk kitabı? Çocukken okuyup da en çok etkilendiğiniz kitap hangisiydi?
Anne olduktan sonra bu sefer de oğlumla birlikte seyahat etmeye başladık. Birlikte gideceğimiz şehirlerle ilgili çocuk kitabı ararken ülkemizde başka şehirleri ve kültürleri anlatan Türkçe resimli kitapların olmadığını fark ettim. İlk kitabım Kemal’in Londra Günlüğü‘nü yazmaya da böyle karar verdim. Amacım oğluma güzel bir anı bırakmanın yanı sıra onun gibi meraklı, dünyayı keşfetmek, farklı ülkeleri, şehirleri ve kültürleri tanımak isteyen çocuklarla kitaplarım aracılığıyla buluşmak istedim. İlk kitabımı elime aldığımda hem çok mutlu oldum hem de yeni bir yola çıktığım için oldukça heyecanlandım. Şu anda abm, Hep Kitap ve Final Kültür Yayınları tarafından yayımlanmış 4-9 yaş arası çocuklara hitap eden 14 tane resimli çocuk kitabım bulunuyor. Bu kitaplardan bazıları farklı dillere de çevrildi ve kitaplarım aracılığıyla sadece ülkemizdeki değil Dünya’nın farklı yerlerinde yaşayan çocuklara da ulaşabildim.
Küçükken en sevdiğim kitapları listelesem sanırım Türkiye’nin bir ucundan diğerine yol olur. Ama ilk okuduğum ve hala kitaplığımda duran kitaplar Gilbert Delahaye’nin yazıp Marcel Marlier’in çizimlerini yaptığı Ayşegül serisiydi. Kendi doğum günü partimi hayal ettiğim Ayşegül’ün Doğum Günü ve içindeki krep tarifini annemle defalarca yaptığımız Ayşegül Mutfakta serinin en sevdiğim iki kitabıydı. Ayşegül serisini önce annem bana defalarca okumuştu. Okumayı öğrenir öğrenmez de kendi okuduğum ilk kitaplar olduğu için bende ayrı bir yeri var bu serinin.
Çocuk kitabı yazmanın temel kuralı nedir ve bize yazım sürecinden bahseder misiniz?
Yazmanın temel bir kuralı var mı, bilmiyorum. Ancak, çocuklar için yazmanın heyecan verici olduğu kadar yazara pek çok sorumluluk da yüklediğini düşünüyorum. Dilimizi doğru kullanmanın, didaktik olmadan, ders vermeye çalışmadan seçtiğimiz konuyu, hikâyeyi anlatabilmenin önemli olduğuna inanıyorum. Çocuklar, resim ve metin dengesi olan, merak uyandıran ve zaman zaman okuru güldüren, ayrımcılık yapmayan, okuru küçümsemeyen kitapları keyifle okuyorlar.
Size her gün düzenli yazıyorum demek isterdim ancak bunu yapamıyorum. Çocuklu hayatta öncelikler değişebiliyor sık sık. Her gün okumaya çalışıyorum, notlar alıyorum. Zaten yazmak istediğim konuyu fark ettiğimde o konu benimle bir süre geziyor, kafamın içinde dolaşıyor. Küçük küçük notlar alıyorum. Zaman zaman fikirlerimi, yazmayı düşündüklerimi editör dostlarımla da paylaşıyorum, onların fikir ve önerileriyle de masa başına oturuyorum.
Kitap yazmak dışında Özge A. Lokmanhekim neler yapar? Bir oğlunuz var, kariyerinize nasıl bir etkisi oldu?
Aldığım eğitimler sonrasında çocuklarla yaptığım interaktif okuma atölyeleri dışında okullarda veliler ve öğretmenlere de “Dijital Dünyada Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek” konusunda seminerler veriyorum. Ayrıca, yetişkinler için de “Resimli Çocuk Kitapları Yazmak- İlk Adım Atölyesi” yapıyorum. Bu atölyede yazma yolculuğumu, beğendiğim kaynakları, karakter yaratıp resimli çocuk kitabı yazma konusundaki aşamaları ve yayınevi ilişkilerini konuşuyoruz.
Tüm bu temponun dışında spor yapıyorum. Yoga yapıp biraz da salonda ağırlık çalışıyorum. Fırsat buldukça seyahat ediyorum. Evdeysem yeni tarifler deniyorum. Çocuklar için yazdığım ancak henüz basılmayan bir yemek kitabım var.
Oğlum için yazmaya başlamıştım, yola ilk çıktığımda amacım anı bırakmaktı, yazmanın, yazarlığın mesleğim olacağını düşünmemiştim. Oğlum sayesinde keyif aldığım bir iş yaptığım ve kitaplarımla pek çok çocuğa ulaşabildiğim için de mutluyum.
Yetişkinler için yazmayı düşünüyor musunuz? Yazarsanız hangi türde olur ve bize en fazla ne anlatmak isterdiniz?
Yetişkinler için bir roman yazmayı düşünmüyorum. Ancak, sosyal medyadan bana yazılan/gönderilen sorulara baktığımda en çok çocukların okuma motivasyonu ile ilgili sorular geliyor. Belki bu konuda deneyimimi ve önerilerimi anlatan bir şey yazabilirim ileride.
Web site: ozgelokmanhekim.com
Instagram: @ozgelokmanhekim
Twitter: @OzgeLokmanhekim
- Polisiye Sesler: Alper Canıgüz - 20 Mart 2024
- Polisiye Sesler: Halis Dokgöz - 13 Mart 2024
- Polisiye Sesler: Timur Soykan - 6 Mart 2024
[…] Söyleşimin tamamını okumak için tıklayınız. […]