Yazar: 12:09 Röportaj

Mahir Ünsal Eriş ile Söyleşi: “Yazarlık kitabının olması değil yazabilmektir, yazmaktır.”

Sıradan insanların hayatına ışık tutan yazar, çevirmen, yazı işi ile uğraşan bir emekçi, baba… Kendini anlatmak zordur, Mahir Ünsal Eriş kimdir, kendini nasıl tanımlar?

Kendimi Ethem’in babası olarak tanımlıyorum. Okumayı, yazmayı çok severim. Dillere, çizgi romanlara ve marangozluğa meraklıyımdır. Çalışırım, çok çalışırım, hiç durmam, dinlenmem. Böyle tanımlarım sanırım.

Bir röportajınızda bedeni külfet olarak tanımlamışsınız, ben bu cevabın alt yapısını çok merak ettim, bize biraz bahseder misiniz?

İnsan bilinçten ibarettir. Beden, beynin bilinci üretebilmesi için gereken yakıtı ona sağlayan bir makinedir. Sağlıklı bir kan dolaşımıyla beyin ihtiyaç duyduğu maddeler alarak beslenir ve bilincin sürekliliğini sağlar. Bu maddeleri beden temin eder. Çünkü bilincin kendi kendini beslemesi imkansızdır. Gençken bedenin bilincin peşine takılan ağırlığı fark edilmez çoğunlukla. Ama yaşlandıkça beden eskir, ağırlaşır, hantallaşır, bir eziyete dönüşür günbegün. Oysa bilincimizi belki de bir harici belleğe aktarabilseydik bedenin tüm zaaflarından kurtulabilirdik diye düşünüyor insan, ama biraz kulağa bilim-kurgu geliyor tabii. En azından şimdilik.

Edebiyat kocaman ama ufacık bir dünya, siz bu dünyaya nasıl bakıyorsunuz? Litera nasıl ortaya çıktı?

Litera, edebiyata alan tanıyan yeni bir mecranın daha var edilmesi niyetiyle ortaya çıktı. Bugün “Litera Öykü” bölümüne gönderilen öyküleri –Doğuş Sarpkaya ile birlikte- seçmek dışında siteye pek katkım olduğunu söyleyemem ama yine de kurulmasına, sıfırdan yaratılmasına işçilik ettiğim için çok memnunum.

Ödüllü yazar olmanın sizin için bir avantajı oldu mu? Şimdi herkes yazıyor, dijital çağ birçok insanı yazar, yönetmen, fotoğrafçı yaptı. Siz bu dünyaya nasıl bakıyorsunuz?

Ödülün onur verdiği muhakkak ama yazarlık maceramın seyrini belirleyen bir değişiklik yarattığını sanmıyorum. Kimseye de öyle sihirli bir dokunuş sağladığını düşünmüyorum ödül almanın. Herkes yazıyor, meselesine gelince… Herkes yazsın, bunda ne zarar var? Yazmak yalnızca seçilmişlere, olağanüstü insanlara bahşedilmiş bir şey değil ki? İnsanlar analarının karnından yazar, yönetmen, fotoğrafçı olarak doğmuyorlar, deneye deneye buluyorlar ne istediklerini. Herkesin istediği her türlü ürünü vermeye dair hevesinin desteklenmesinden yanayım.

Mahir Ünsal Eriş masaya oturduğunda plan yapmadan direkt yazar mı yoksa önce masaya oturup plan mı yapar? Nasıl bir yazma rutininiz var?

Planı kafada yaparım çoğunlukla. Notlar alıp, haritalar çizip, bir çizelge izleyerek yazamam. Yapabilenleri de çok kıskanırım. Genelde, kafamda gezdiririm hikâyeyi haftalarca, aylarca, bazen yıllarca. Bir noktada onun yazılmasının mevsimi gelmiş olur ve oturur yazarım. Bir ritüelim, bir alışkanlığım, seremonilerim yoktur. Hiçbir zaman konforlu bir yazma ortamım, çalışma odam, yazıhanem, ofisim, yazı masam, çekildiğim bir köşem olmadı. Her fırsatta her zaman, taburede, sehpada, sandalyede demedim hep yazdım. Yazmak için aklımda, kalbimde bir şeylerin olması ve bir kâğıtla bir kalem yeter.

Sarıyaz’ı okurken bunca detay nasıl yazılır diye düşünmeden edemedim. Okuyucuyu mekâna sokmak bu olsa gerek, bunun sırrı nedir?

Teşekkür ederim, ama bu sorunuzu nasıl yanıtlayacağımı bilmiyorum açıkçası.

Okuduklarımdan hareketle depresif, karanlık bir yazar olduğunuz hissine kapılıyorum dersem yalan olmaz. Yazar olarak mı depresif bir tavrınız var yoksa gerçekten öyle mi bakıyorsunuz hayata? Bunca karanlığı yazmak can yakıcı olmuyor mu?

Yazdıklarım dünyanın karanlığını yansıtmaktan epey uzak bile sayılırlar. Hakikate bakıldığında benim yazdıklarım neşeli, havai, gamsız bile addolunabilir. Depresif değilim, üzgünüm ben. En neşeli anlarımda bile içimde çatlayan bir şeylerin sesini duyarım. Ölümlü olmaya, hayatın hiç de hayal ettiğim haline benzeyemeden geçip gidişine, her şeyin eksilip tükenmesine buruğum. Üzgünüm.

Sizce yazarlık geliştirilebilir bir yetenek mi? Yayınevleri durumu ortada, genç yazarların dosyaları koltuk altında bekliyor ve özellikle ilk dosyası olan yazarlar için durum daha zor. Ne yapmalılar? Bu işler nasıl oluyor?

Yazarlığın yarısı yetenekse bence yarısı da çok okumaktır. Hatta çoğunlukla bu denklemi, yazmanın yüzde otuzu yazmak, yüzde yetmişi okumaktır diye formüle ederim. Yetenek vahşi bir şeydir, onunla ne yapacağınıza iyi karar vermeniz gerekir. Doğada kendi kendine koşuşan yılkı atları seviyorsanız onlara eyer vurmaya çalışmanın anlamı yoktur. Ama atla şehirde, kasabada gezmek istiyorsanız o hayatın bazı doğrularını da benimsemeniz gerekir. Eyer de bunlardan biridir. Yetenek mi bilmiyorum, ama teknik ve üslup geliştirilebilir bir şeydir. Bunun da yolu çok okumaktan, çok yazmaktan, çok izlemekten geçer.

Yeni dosya ne zaman? Roman mı gelecek, öykü mü?

İlk önce, bir sesli kitap platformu için 52 bölümlük bir tefrika olarak kaleme aldığım Gaip, basılı kitap olarak okurla buluşacak yakın zamanda. Sonrasında da yeni romanım alacak sırayı. Sene sonuna doğru da Ferit Güleç ile birlikte hazırladığımız çizgi romanımız Abla raflara çıkacak. Sarıyaz’dan beri öykü yazmıyorum, yazmayı da düşünmüyorum açıkçası.

Genç yazarlara birçok tavsiye oluyor, “tavsiyelere kulak asmamaları” dışında ne tavsiye edersiniz?

Yazmayı terk etmemelerini tavsiye ederim sanırım. Çünkü şu yaşımda artık biliyorum ki yazarlık kitabının olması değil yazabilmektir, yazmaktır.

Neler okuyorsunuz, genç yazarlardan beğendikleriniz kimlerdir?

Birkaç senedir Londra’da yaşıyorum. Burada kitap edinmem pek kolay olmadığı için daha çok, “elime ne geçerse” okuyorum diyebilirim. Yeni yazarları, yeni kitapları takip etme şansım hemen hiç olmuyor diyebilirim. Ama çok sadık bir çizgi roman okuyucusuyumdur. Haftada iki üç tane okurum muhakkak. Yakın zamanda Ümit Deniz’in 50’lerin sonu, 60’ların başında kaleme aldığı Murat Davman polisiyelerini okudum. Yerli polisiye konusunda bize neredeyse 70 yıl öncesinde ders veren, çok eğlenceli, bitirim, neşeli ve hayta bir yazar Ümit Deniz. Kitaplarını bulmak biraz zor, ama bulabilenlere öneririm.

Editör: Onur Özkoparan

Visited 18 times, 1 visit(s) today
Close