Yazar: 20:00 Anlatı

Lotus Çiçeğim

En güzel iltifatlarımın güleç yüzü,

Güzel arkadaşım Melisa’ya ithafen satır alıyorum;

Lotus çiçekleri kirli ve pislik dolu yerlerde büyür ve yaşarlarmış. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen allanıp pullanır, berrak ve nadide bir görünüme ulaşırlarmış. Geceleri yapraklarını kapatır ve gün doğumuyla beraber açmaya başlarlarmış. Sevdiklerime çiçeğim demeyi severim ama sen diğer tüm çiçeklerden farklı ve nadidesin. Sen benim lotus çiçeğimsin.

Bir lotus çiçeği ile aynı makûs talihle yeşerdiğin inancındayım. Bence iyi bir insan olabilmek ancak paslı yollarda biçim alır. Yoksa herkes aynı tabiata doğar, aynı gök altında hayal kurar. Zaman insanı bazı duygulardan mahrum bırakıp, hissizleştirir çiçeğim. Benliklerimiz birlikten yalnız bir olmaya döner ve büyür. O yüzden yalnızlık çekmiş insanlar erken büyürler, bu yüzdendir yakınma:

“Ey vaktini erkene alan ruh-u revan. Bir girdap ki sere serpe dövünmekte dizlerime. Ekşi bir çürük kokusu beni zamanımdan çekmekte. Meyvelerin zamanı kokusundan geçer ya, benim zamanım hislerimden geçer. Yani var olma sebebimden. Geçer ki alır tüm kalabalığımı. Fakat dışımdan alır, içime dokunulamaz benim. Hiç kimsenin!”

Sen gece kapanansın gözümde. Kapanıp içine bürünen, içinden sıyrılamayan ve için için bekleyen. Ne kadar inkârsa da seni yoluna yürüten, insan bekler. Yıllarını, yıllanan duygularını, nefretini ve sevgisini bekler. İnsan çocuktan ibaret çiçeğim. Her insan bir çocuk, zamanını geride bırakmış ve yalnız bir çocuk. Sakla, seni içinden edeni içinde. Yani sakla seni senden alanı göğsünde ve fikrinde. İki yer vardır. İçi can alan çile, biri yürek biri akıl. İnsan bu iki çileye muhtaç ve muntazırdır. İnsan aklını yaşar ve yüreğinden yaş alır çiçeğim. O yüzden hissedilmez takvimde yazan yaş, günü gelen doğum.

Yaşamak hep geçmişte kalanı idame ettirebilmekten, yaşayışını yüreğine sindirebilmekten geçer. Bırak yarımlarımız da eşlik etsin bize. Kabulleniş ve bunu vazife ediniş insanı özgür kılar. Sakla, seni içinden edeni içinde. Ama kendinden saklama, tut ellerinde somut bir eş gibi. Çünkü ancak yanında bulundurdukça kabullenirsin istemediklerini. İsteyip de erişemediklerini. Herkes gider bak, onu bil. Herkes gider bu hayatta. Sen izin verdin mi içinden gitmesine? Yoksa kalmasını isteyecek kadar sevdin mi? Seviyorsan, sadece ellerinden gider. Seviyorsan eğer içinde gidenleri uğurlar. Herkes gider çiçeğim. Sen kendinden gitme. Çünkü senin için, yüreğin herkes değil. Sen kendinden gitme.

İçinde bir dünya var senin. Böyle eski püskü bir resimde, iki kadın yan yana beklemekte. Biri daha çok küçük, vedaya gülümseyebilecek kadar küçük. Biri büyük, gitmeyi yalnız ayrılmak sanacak kadar düşüncesiz, gitmeyi yalnız kendine sanacak kadar akılsız. Her veda iki kişi götürür, kalandan da can gider çünkü. Bu dünya bu fotoğraftan ibaret çiçeğim. Öylece içinde asılmış bir fotoğraf, dünyan senin. Geçmiş herkesin peşinde, önünde ya da yanına yaşar evet. Ama böyle bir geçmiş ancak sen olarak yaşar içinde, söküp de atamazsın; bağırıp da suskunluk veremezsin öfkene içinden. Ve savuramazsın hala seviyor olma kabiliyetini senden, nefret etsen de savuramazsın. Al o dünyayı çiçeğim, aklına varan yola koy. Her adımında hatırla ve güçlü ol. Çünkü ancak güçlü olan yaşar bu dünyada.

Senin gözlerin, iki köz ve harlamakta çiçeğim. Ağlayınca geçer sanırsın ama iki yaşa ömür bedel edilir mi? Yok öyle orantı vecdinde senin. Sana sarılıyor olmak, sıvazlar gibi içindeki masum çocuğu. Okşar gibi başını, aynı o gün gitmekte olan gibi. Bilirim ben sen cesur bir şövalye gibi hayatını anlatmaktan çekinmezsin kimseye, yaşadıklarını böyle iki lafla küçümseme çiçeğim. Alevinde sön, içinde yan. Çünkü bu dünyada başka türlü yanılmıyor.

Lotus çiçeğim, sen bataklıktan çıkma ak çehresin bana. Aslında seni güçlü yapan bu zayıflıktır. Sen kaç kişi tanıdın çamurdan kirlenmeden geçen? Ben bir kişi tanıdım o da benim çiçeğim oldu. Seni senden daha çok acı çektiren kimselerin varlığına inat güçlü ol. Aslında senin büyüttüğün gibi değil bu güçlü olmak mefhumu. Aslında senin hep yaptığında buydu; güçlü olmak. Sense bunu hep başarısızlık olarak dillendiriyorsun benim yanımda. Başarısızlık, denendiğinde acı; zamanla muhalifine döndükçe kıvanç verir insana. Zamanını bekle çiçeğim mümkünse benimle bekle.

Tüm dakikalarında içinde bir mahkûmiyet biriktirdiğini biliyorum geçmişine. Hatta eminim o geçmişin sadece bir kişi olduğuna. Çiçeğim, bilirim denk değilim içine. Ama benim içimde sana eşlik edecek tüm güzel duygular var. Gülüşüne, güldürüşüne ve çocukluğuna sahip çık olur mu? Sev kendini en az benim seni sevdiğim kadar. Ve kendine hep iyi bak, Allah’a emanet ol çiçeğim.

Ve tüm çocuklara yazıyorum. Koca insanlar olup geceleri içine sığdıran tüm çocuklara. Büyümek yok size ancak büyütmek var içindekileri. Yaşayın artık nasıl yaşanması mümkünse. Eğri ya da doğru bir sürü yol var herkesin önünde. Sizin için doğru olan yol hangi adımınıza denkse, orayı yuva bilin kendinize. Çünkü yaşama nasıl başladığımız değil nasıl bitirdiğimiz soruluyor bize. Bir son var, umarım o son sizin beklediğiz olur. Tüm içten duygularımla…

                                                                                                 Can şenliğin İrem Gül’den sevgilerle…

İrem Gül Yılmaz
Latest posts by İrem Gül Yılmaz (see all)
Visited 9 times, 1 visit(s) today
Close