Olası bir zapta karşı pervazlara
konuşlandım
-ürkekliğim toy kuşundan hallicedir.
Yığınakları gövdemde karşıladım
Tetiklerin dili koptu
Üç beş adımlık menzilde
Dört asırlık bekledim
Kıyametler ileri
Dirim daima geri
Köksüzlük damarlarıma şahittir
Son damlası akış-
Kan
Elbette yaralar alınır
Ama meydanlar
Kül kokar
Sağ elim alnıma değen siperde
Ceplerimde boş kovanlar
Sahi ya kovanlar ve kovulanlar
Bir gün doğum vaktiydi
Penceremde davetsiz kanatlılar
Avucumda ne varsa verdim
Teninde ince bir sızı vardı
Ben kabuklarımı verdim.
Editör: Melike Kara
- Yaşamın Sessiz Kahramanları: Mahir Ünsal Eriş’in “Olduğu Kadar Güzeldik”inde Sıradan İnsanın Büyük Dramı - 4 Ağustos 2025
- Mükemmel Günlerin İzinde: Bir Sadelik Güzellemesi - 28 Şubat 2025
- Hayat: Bir Direnişin Anatomisi - 24 Ocak 2025