Yazar: 21:33 İnceleme, Kitap, Kitap İncelemesi, Roman

Fahrenheit 451 Kitap İncelemesi

Düşünün, okuyun, tekrar düşünün.

Anlattığı bilimsel gelişmeler günümüze pek uzak değil aslında. Mekanik köpeklerin, yanmayan evlerin, bilginin ulaşımı kolay ve ulaşılan bilginin özetin özetinin özeti olduğu bir dünya var bu kurguda. Açıkçası -okuduğum kitabın çevirisinden mi kaynaklı tam olarak çözemedim- kitabın anlatım tarzını pek sevemedim. Okurken kurguyu ve diyalogları pürüzsüz şekilde devam ettiremedim zihnimde. Ama oluşturduğu dünyayı düşününce ve özellikle kitabın birkaç yerindeki sorgulama sahnelerini okuyunca neden bu kitabın bu kadar sevildiğini ve 1953’ten beri hâlâ geçerliliğini koruduğunu anladım. Bir sır vereyim size sevgili dostlar, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin dünyanın teknoloji üretmeyen, sadece tüketmek için var olan insanları yüzyıllardır değişmedi. Onlar için “cahillik mutluluktur”. Mutlu olmak onlar için düşünmemek, kafa yormamak, acı çekmemek ve görmezden gelmek hatta mümkünse hiç görmemekten ibaret. Kitap okumanın, düşünmenin boş ruhlarında yarattığı sancıdan kaçınmak için televizyona sığınan ve en sonunda kitapları hayatlarından çıkaran bir halk var karşımızda. O kadar düşmanlar ki kitaplara varoluş amacı yangın söndürmek olan itfaiyeciler artık kitapları yakan, rejimin sadık askerleri olmuşlar. Kitapların yanışını okurken “Hayır, olamaz!” çığlıkları yükseliyor, bu kitabı okuyan, birazcık bile olsa içinde “bilgi sevgisi” olan her okuyucudan. Bu kitap insanın içindeki asiyi ortaya çıkarıyor aslında. “Nerede bu aklı başındaki insanlar?” “Nasıl olur da bu hâle gelene kadar kimse bir şey yapmaz?” soruları eşliğinde okunuyor kitap. Bir yandan da günümüze ne kadar da benziyor diye düşündürtüyor. Çok uzak değil çünkü bu olabilecekler. Bilgiye erişim kolaylaştı diye sevinirken bir baktık ki nitelikli bilgiyi bulmak zor. Kitaplar artık daha çok basılacak, basılı olmasa bile elimizdeki ekranlardan kitap okuyabilmenin tadına varacakken baktık ki nitelikli kitaplar azalıyor. Daha çok para kazanmanın peşinde koşup bir yandan da sosyal medyada mutlu olduğumuzu kanıtlamaya çalışırken “Kitap okumaya vaktiniz mi yok? Öyleyse dinleyin” temasıyla sesli kitaplar girdi dünyamıza.

C:\Users\nihal\Desktop\451.png

Düşünün, okuyun, tekrar düşünün. Kitap okumayı seven, değerini bilen azınlıktan olsanız bile tekrar tekrar düşünün. Diğer insanlara nasıl ulaşırız? Düşünmeyen, boş bakan gözleriyle ekranlara kilitlenen diğer insanlar bize karanlıklarını bulaştırmadan, kitap okumanın, öğrenmenin ve sorgulamanın getirdiği ışığı biz onlara nasıl ulaştırırız bunu düşünün sevgili kitap dostlarım.

Nihal Baysal
Visited 14 times, 1 visit(s) today
Close