uzaklara dalıyorsun diyorlar
çünkü aradığım bir şey var 
kimden veya neyden olduğu önemli değil 
varlığın özüne doğru iniyorum 
kapılar kapalı
 kapılar kilitli
kendimden kaçtıkça aynı kapıya çarpıyorum
umudun hiçbir türlüsünü elimde tutamadım, dedim
bir resim aldım
elime içimi tuttum koydum önüne 
uzaklara daldım

devran dönmez biliyorum
resimler geri getirmez anıları
rahatsız bir yüreği tutmaya çalıştıkça da kayar, unutma 
sen yine de uzaklara dalma 
eğil ve bir menekşe kokla 
hoşuna gitmedi mi
al bak yüreğimi koydum önüne 
al onu kokla

yitirilen şeyler var…
yitirilen şeyler var unuttun mu yoksa 
uzaklar ve yakınlar 
hanginize adım atsam şimdi hepiniz uzaksınız
uzattım bak ellerimi, tutan olmadı 
gücümü üzdünüz, dedim 
inanan olmadı.

yardım dileyen bir keşişin çaresizliği var üzerimde 
dikenli yollar 
taşlı yollar 
yakınlaşmayacak daldığın o uzaklıklar.

dedim uzaklardan gelen hatif bir ses var
izbe insanın duyduğu bir ses
cerh etti bu ses beni
suskunluğun arşa değdiği vakitlerde tövbeler çok olur
çok olur son anlardaki pişmanlıklar 
şimdi varlığın özüne doğru çıkıyorum 
dedim kapılar hala kapalı 
kapılar hala kilitli 
evet 
evet 
“bulmasaydın, aramazdın beni.”

Berat Yıldız
Latest posts by Berat Yıldız (see all)
Visited 4 times, 1 visit(s) today
Close