Yazar: 19:48 Röportaj

Bir Yazar – Beş Soru: Orçun Yenilmez

Sayın Orçun Yenilmez, “Bir Yazar Beş Kısa Soru” isimli yazı dizimize katıldığınız için teşekkür ederiz. Yazı dizimiz önceden belirlenmiş ve isim ayırt etmeksizin yazarlara yönelttiğimiz beş kısa ve net sorudan oluşuyor.

1- Orçun Yenilmez kimdir?

Orçun Yenilmez kimdir? Bu soruyu ara sıra kendime sorduğum zamanlar olmuştur. Doğduğum şehrin jeopolitik durumunun yanı sıra Türkiye’nin de siyasi ve ekonomik şartlarını… Şaka, şaka. 1983 İzmir doğumluyum. Tek çocuğum. Özel bankada çalışan harika bir eşe ve altı yaşında dünyalar güzeli (Herkesin çocuğu kendine göre dünyalar güzelidir.) kızım var. İletişim Meslek Lisesine girip Radyo ve Televizyonculuk bölümü bitirsem de staj dönemimde edindiğim tecrübeler farklı bir alana doğru yönelmeme sebep oldu. Ayrıntıya girmeyeceğim çünkü ayrı bir roman konusu çıkar. Sadece şu kadarını söyleyebilirim. İlgi alanımın dışında kalan dersler konusunda son derece tembelken diğer konularda oldukça başarılı bir eğitim dönemi geçirdim. İlaç mümessilliği yapıyorum. Boş zamanlarımı mümkün olduğunca ailem ile geçirmeye çalışıyorum. Onun haricinde hobilerim arasında kitap okumak, yazmak, spor olarak Crossfit’e gitmek ve bisiklete binmenin yanı sıra fotoğraf çekmek.

Soruyu Orçun Yenilmez’in biraz daha özeline indirgersek çabuk sinirlenen bir yapıya sahibim aslında. Haksızlığa tahammül edemem. İnsanların kalbinin kırılmaması için oldukça hassas davranmaya çalışırım. Ama ne yazık ki bu hayatta herkesi memnun etmek çok zor.   

2- Derin Şüphe isimli romanı neden yayımladınız?

Okuduğum yerli bir romanın kurgusundan çok etkilenmiştim. Zamanında Evden Kaçış oyunları oldukça modaydı. Hâlâ müdavimleri var mı bilmiyorum. İzmir’de açmaya karar verdiğimizde üzerinde çok çalıştık ve oyunun şifrelemesinden kurgulamasına her şeyiyle ben ilgilendim. Oyunumuzu oynayanlar arkadaşlarını da tutup getirdi. Oyunun namı git gide şehrin dışına yayılmaya başladı. Şaka değil, İzmir dışından gruplar gelmişti oynamaya. Ancak büyük bir talihsizlik yaşadık. Belediyeler tüm bu oyun evlerini ruhsatları olmadığı için kapattı. Çünkü Evden Kaçış Oyunlarına ruhsat verebilmek için belediyeler bile bizim yaptığımız işi konumlandıramamıştı. Neyse, uzun lafın kısası, zaten çalıştığım için diğer işe ayıracak vaktim olmadığından uğraşmak istemedim. Kendimi bildim bileli, polisiye, gizem, gerilim ve macera beni hep içinde çekmiştir. O sıralarda okuduğum Günay Gafur’un Kuklacı kitabı beni gerçekten çok etkiledi. Ve kafamda uzun süredir dönüp duran Evden Kaçış Oyunu için tasarladığım şifreleme kısmını roman içinde kullanmaya karar verip yazmaya başladım. Böylelikle yarım kalan Evden Kaçış Oyunu maceramı Derin Şüphe romanı ile pekiştirmiş oldum. 

Derin Şüphe, Orçun Yenilmez; Herdem Kitap

3- Neden okuyorsunuz?

Ben de bilmiyorum. Okumayı seviyorum diye klişe bir cevap vereyim. Sosyal medyada yayınlanmış bir paylaşımın altındaki yorumları bile okurum. Biraz üzücü fakat insanların birbirine tahammülü olmadığını, diğer fikirlere saygı duymadığını görüyorsunuz. Bu yüzden elimden geldiğince daha çok okumak istiyorum. Çünkü bilgi sahibi oldukça karşınızdaki kişiyle ayrı görüşe sahip olsa bile çatışmadan çok daha makul bir şekilde hareket edebiliyorsunuz. Keşke herkes okumaya zaman ayırsa. O zaman hayatımızın daha da değerleneceğini düşünüyorum.

4- Neden yazıyorsunuz?

Yaşadığım hayata etki alanımda gücümün yettiği yere kadar müdahale edebiliyorum ancak yazarken kendi dünyamı kendim yaratabiliyorum. İstediğim kuralı koyabiliyorum. Yarattığım karakterlerin de kafalarına göre yaşamalarını sağlayabiliyorum. Her şey benim elimde. Yazdığım romanın, hikâyenin yaratıcısı benim. Kalemi elime aldığımda gücün bende olduğunu hissediyorum.   

5- Hayatın amacı sizce ne olmalı?

Bireysel amacımın yaşım ilerledikçe değiştiğini gördük. Ancak yegâne bir amacım var. Kızımın,  Mustafa Kemal Atatürk’ten gençliğe olan vasiyeti doğrultusunda Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa edecek şekilde yetiştirmek. 

Bunun dışında beni gerek sosyal medya, gerekse özel hayatımda takip edenler arasında tek bir kişi dahi olsa okuma alışkanlığını aşılamak. Kapanışı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bir sözü ile yapmak istiyorum;. “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”

Visited 13 times, 1 visit(s) today
Close