Sayın Mahinur Çenetoğlu, “Bir Yazar Beş Kısa Soru” isimli yazı dizimize katıldığınız için teşekkür ederiz. Yazı dizimiz önceden belirlenmiş ve isim ayırt etmeksizin yazarlara yönelttiğimiz beş kısa ve net sorudan oluşuyor.
1- Mahinur Çenetoğlu kimdir?
1962 yılında Ankara’da beş çocuğu olan bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya geldim Babam ilk Köy Enstitüsü mezunlarından bir başöğretmendi. Lise öğreniminden sonra ekonomik özgürlüğüm için çalışma hayatına girdim. Otuz beş yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Milletlerarası Ticaret Odasında süren memuriyet hayatımı 2022 yılında emekli olarak sonlandırdım. Yazım hayatına profesyonel anlamda 2020 yılında başladım. 2021 yılında Yaşar Kemal Anısına Öykü Halk Bilim Araştırması ve Şiir Yarışmasında Öykü dalında “Bezgin Demokrat” isimli öykümle finalist oldum. 2022 yılında Eylül isimli kolektif kitapta, Haydar Ergülen, Jale Sancak, Hakan Akdoğan, Fuat Sevimay gibi pek çok önemli yazarla beraber “Anarşik” isimli öykümle yer aldım. 2023 Yılı Haziran ayında ilk novella kitabım Aşkın Istırabı raflarda yerini aldı. Öykülerim halen çeşitli internet dergilerinde yayımlanmaktadır.
2- Aşkın Istırabı isimli romanı neden yayımladınız?
Aşkın Istırabı tüm karakterleriyle bize çok yakın, hatta yanı başımızda. Uzaktan kendimize bakmamızı sağlayan bir novella, hem güldüren, hem düşündüren. Bir yandan çok realist, öte yandan çok arabesk. Yayımladım çünkü belki de yazdıklarım başkalarına yardımcı olacak, çözümün küçük bir parçası olacak. İnsana ait olan her şeyi fazlasıyla ciddiye alıyoruz, bunalıyor karşımızdakileri de bunaltıyoruz. Çekilen tüm bu ıstıraba gerek var mı sorusuna belki de sevgili okurum bir yanıt bulabilir. Ne dersiniz?
3- Neden okuyorsunuz?
Okumayı bu yaşıma kadar okuduğum her şeyi (roman, öykü, gazete, dergi, makale) esas alarak söyleyecek olursam, bilgilenmek, öğrenmek, haz duymak, sinirlenmek, küfretmek, gülmek, dalga geçmek, hafife almak, ciddiye almak, büyük ve küçük düşünmenin nasıl olduğunu anlayabilmek, insan olmanın gereğini yerine getirmek için okuyorum.
4- Neden yazıyorsunuz?
Sahip olduğum değerler ile yaşamı anlamlandırma ve kendimi ifade etme yolu olarak yazmayı tercih ediyorum. Heyecanlanıyorum. Kurgular beni canlı tutuyor, çocukluğumdan beri hayal kurmayı seviyorum, bu benim için uzun süre ertelediğim çocuksu bir dürtünün erişkin bir oyuna dönüştürülmesi gibi doyumsuz bir duygu. Ara sıra karakterlerin yerine kendimi koymayı seviyorum, ben olsaydım ne olurdu sorusunu her zaman soruyorum. Tecrit hissimin azaldığını, hayat algılarımın derinleştiğini genişlediğini, ruhumun beslendiğini hissediyorum. Anlatacak bir sürü hikâyemin olduğu ve bunu paylaşmak düşüncesiyle içimi yıkıyorum, arınıyorum ve tabii ki çok mutlu oluyorum.
5- Hayatın amacı sizce ne olmalı?
Her dönem için farklı amaçlarım oldu; daha gençken, çocuğumu büyütmek, gelecek kaygısı, iş, eş, ev, çocuk sarmalında kendimi aradığım ve sık sık ‘sahi benim hayatımın amacı ne?’ diye sorduğum zamanlar da oldu. Yanıtları buldukça aydınlandım. Bu dönem için hayatımın amacı akıl, ruh ve beden sağlığı bozulmadan yaşamak. Düşünemeyeceğim, anılarımı unutacağım, duygularımın olmayacağı bir yaşam benim için yok hükmündedir Hayatta iz bırakabilmek önemli. Aileniz, evladınız, arkadaşlarınız sizi güzel anımsayacaklarsa iyi ve kalıcı bir iz bırakmışsınız demektir.
- Onur Özkoparan Editörlük Atölyesi Başlıyor! - 20 Kasım 2024
- Bir Yazar beş Soru: Bilal Aydın - 17 Kasım 2024
- Bir Yazar Beş Soru: Semra Güney Eren - 11 Kasım 2024