Yazar: 20:30 İnceleme, Kitap, Kitap İncelemesi, Roman

Adı Cemre Olacak Kitabı Hakkında Bir Kısa İnceleme

Üç “cemre” düştü: Dünyaya ve insana!

Tuğba Turan’ı Türkiye’nin tek polisiye edebiyat dergisi Dedektif’teki öyküleriyle tanıyorum. Öykülerini merakla okuduğum yazarlardan biridir. Hâlâ bilmeyenler için Tilda ve Diğerlerinin maceraları sizi Dedektif’in sitesinde bekliyor.

https://dedektifdergi.com/author/tugba-turan/

Ayrıca Mahal’de de bir öyküsü bulunuyor.

Kısa Kes

Adı Cemre Olacak, Tuğba Turan’ın ilk romanı. İlk roman olması sebebiyle özel bir kitaptır. Herdem Kitap’tan çıkan bu kitabı, biraz gecikmeli de olsa temin edip okumaya başladım ve kitabın güzel kurgusu ile Tuğba Hanım’ın özenli dili karışınca elinizden kolay kolay bırakamayacağınız bir kitap ortaya çıkmış.

Aslında Adı Cemre Olacak, yeni yazılmış bir kitap değil. Yazım süreci 2012 yılında bitmiş. Her yazarın elinin altında bulundurduğu bir dosya, bir hikâye vardır. Bu kitap da yazarımız için o özellikte bir kitap sanıyorum.

Kitabın temelinde kadının var olma çabası var dersek sanırım ki yanılmam. Henüz çok erken yaşta anne ve babasından mahrum kalan Cemre, Türk filmlerinin kötü kadın tiplemelerine taş çıkartacak Büyük Halasındansa Orhan Dayısına sığınıyor. Orhan Dayısı ailenin diğer fertlerine göre çağdaş bir adam. Kitapta Enbüyükşehir olarak geçen İstanbul’da yatılı okumuş, dolayısıyla ufku açılmış biri.

Kitabın sayfalarını çevirdikçe Cemre’nin yaşama sevinci, aşkı, kıymet verdiği her şey birer birer olgunluk kazanıyor. Yaşadığı travmalardan daha güçlü bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Doğurganlığı küçük yaşta ameliyatla elinden alınmış olduğunu okusak da Cemre, aslında bunun tersinin olacağını gösteriyor.

“Ben acıklı bir Türk filminin sonu başa sarılmış hâliyim. Hiç mi hiç mutlu hâlleri, güzel günleri, tozpembe hayalleri olmaz bu insanların dediğiniz sahneleriyim. Her seferinde bitişle başlıyor başlangıçlarım.”

Ana karakter Cemre’nin yanı sıra yan karakterde Elmas’ın da yıllar içindeki işlenişine hayran kalacaksınız.

“Elmas yorgundu, yıpranmıştı. Sevgisiz kalmış, sevgisini hep ucuza satmıştı. Hiç omzundan öpülmemiş bir kadın olabilir miydi? Boynuna kimsenin solumadığı, koynuna kimsenin sokulmadığı? Yanağından süzülen o bir damla yaşı kimsenin avucuyla silmediği?”

Kitapta kedi ve kaplan da metafor olarak karşımıza çıkıyor. Tuğba Hanım, canlılara olan sevgisini kitabın satır aralarına da gizlemiş.

Kitapla ilgili bir ufak eleştirim de olacaksa eğer, bu da yeni baskısında daha özenli olunmasının gerektiğidir. Gözden kaçan birtakım hatalar (örnek vermek gerekirse ara ara değişen yazı fontu, ara bölümleri ayıran bölüm başlıklarının puntosu), kitabın kurgusuna ve yazarın diline gölge düşürmesin.

Son olarak, yazarın karakterleri işleyişindeki ustalığı ve karakterleri bütün özellikleriyle okuruna sunmasıyla okurken Orhan Kemal’in romanlarını anımsadım.

Duymayanlar ve okumak için bekletenler için iyi okumalar dilerim.

Mete Karagöl
Visited 4 times, 1 visit(s) today
Close