insan bazen
külü kendini yakmaz
anka diyarından geçer

bazen ağrılı bir azı dişi 
duvarda öksürüklü akrebi
çiğnemekten aciz kalır

henüz sınanmamış ustura
mezarlıktan artan ıslığı
acemice kesmeye kalkar

öyle karanlık ki kanadın
gökteki turna sürüsü, ey!
yere inmek isterken bulut
şerha şerha göğüsten
dağları öksürüğe boğar

göğe gömülse de sesimiz
anneye ölüm borçlanır
doğan her çocuk 

bazen öykü küskünü
defineye küs kemirgen
susluğu hayra yorar

ey, ezberimdeki
yanılgı yılgını ayaklar
adımla iki tepe arasını
bak, herkes tavafa koşar

dizi kırık atın adımıyla
gözlümüzü göğe dikelim
gök, bulutu içmeyi sever  

nerede, çınarın kesik dalı 
söyle / onca kesik dalı
avuçlarımızda kaynatıp 
gölge yapalım 

yoksa güneş, habersiz
alıp başını gider.

Visited 3 times, 1 visit(s) today
Close