“Sanırım duyduğum en saf hikayeydi bu,” diye mırıldandım ihtiyar kadının çilli ve buruşuk çenesine. Bunu düşündüğüme nedense ilk defa şaşırmadım. Dişsiz ağzı o anda bunu duyduğuna sevinerek mutlulukla açıldı. Orada, ağzının tam içinde korkuyu ve hüznü yeniden gördüm. Aramızdaki duvarın dilsizleşmesi ve etin kemiğini reddetmesi elbette oradaydı. Karanlığın içinde çoğu zaman dirhem dirhem deşeceğim mum ve ışık oradaydı.” çetrefilli bir kurguyla başlıyordu Hayali’nin Tesadüfleri.
Daha önce öyküleri çeşitli dergilerde yayınlanmış Yazarımız Baro Abdo, 2012 yılında “Karakış Üçlemesi” nin ilk kitabı Öteki Kışın Kitabı’nı yayımlamıştır. Bu kitapla 2013 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne layık görülmüştür. 2014 yılında yayımlanan “Beni Unutma Dörtlemesi”nin ilk kitabı Bizi Çağonaz Diye Biri Öldürdü adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görülmüştür. Şimdi de yazarımız İletişim yayınlarından çıkan beşinci kitabı “Hayali’nin Tesadüfleri” ile okurlarını selamlamaktadır.
Bora Abdo öykülerinde sıra dışı anlatımıyla hayatın içinde yer alan sorunsalları konu almaktadır. Ölüm, aşk, nefret ve aile ilişkilerine yer vermektedir. Öykülerinde okuru sürekli bir kayıpla meşgul etmiştir. Güçlü bir kalemi olan yazarımız, alışık olmadığımız mazmunlarla okura sürprizler yapmaktadır.
Yazar öykülerini hayatımın en güzel dostlarına diyerek sevgili hayvan dostlarına ithaf etmektedir. “Hayâli’nin Tesadüfleri” ince bir kitap olmasına rağmen her bir öyküdeki duygu yoğunluğu ile üzerinde uzun süre düşünülecek şekilde kurgulanmaktadır.
Kısa ve vurucu cümleleriyle tartışmaya değer konulara yer veren yazarımız verdiği şifrelerle okurun dikkatli olmasını istemektedir. Öykülerin bitiminde okurun konuyu anlamlandırmasını düşünmektedir. Yazar sürekli okurun dikkatli olmasını istemektedir. Yazarın öykülerinde sıkı bir ritim tuttuğu görülmektedir. Dildeki ahengi söz oyunlarıyla sağlamaktadır. Yazarın eserinde on öykü ve esere ismini veren “Hayali’ nin Tesadüfleri” başlığı altında üç öykü daha bulunmaktadır. Bu bölümde yazar okurlarına Sait Faik’ten, Yunus’tan, Orhan Kemal’den, beyaz perdeden sürprizler yapmaktadır. Eserde yer alan her öykü birbirinden hem bağımsız hem de tekrar eden kelimeler ile bütünlük içermektedir. Mekân ortaklığı da okurların gözünden kaçmayacaktır. Tekrar eden çiçek isimleri (lale, gül, selvi, nane vb.), bahçıvanlık mesleği sıkça vurgulanmaktadır. İnsanoğluna iletmek istenen mesajlar hayalle gerçek arasında verilmeye çalışılmaktadır. Öykülerdeki olaylar okuru, uyur uyanıklık arasında sürüklemeye devam etmektedir. İntihar, ölüm, ihanet, değer görememek, emek hırsızlığı, kadınlara uygulanan şiddet, hayvanların dövülmesi gibi toplumsal konular ciddi bir dil işçiliği ile verilmektedir. “Bir Geçmiş Karakalem” öyküsünde gülüm kelimesiyle yarattığı gizeme dikkat çekmek istemektedir.
Yazar öykülerin mevsimini kış olarak seçmiştir. Kışın gücünü birçok yerde karla anlatır. Örneğin “Karlı, çok karlı bir dünyaymış burası.” “ Kar yeryüzünde dolaşmanın en ölümcül ve ıssız hali.”
Modern edebiyatı takip ederek çizgisini belirlemiş ve bu yolda ilerlemeye devam eden yazarımızı öykü okurlarının severek okuyacağına inanmaktayım.
- İnsan Sancısıyla Doğar - 18 Temmuz 2023
- Karanlıkları Aydınlatan Edebiyat - 29 Mayıs 2023
- Sahtekâr Film İncelemesi - 21 Eylül 2020