İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazı etiketleri “öykü”

Bari

“Yemeğin üstüne bir şey alır mıydınız abicim?” “Ben çay alırım.” “Ben de.”  “Ben varsa bir limonlu oralet rica edeyim.” Çay kazanına doğru yaklaştı: “Rıza abi iki çay, bir kırık işi,…

S/ona Doğru

Geçen günlerin uzun süredir birbirinin aynısı olduğuna eminim, isimlerini saymayı bıraktım. Günlerden hangisiymiş, ayın kaçıymış, neme lazım. Hep aynı koltukta oturuyorum, hep aynı yere bakıyorum nasılsa: dolmuş durağına. Durağın hangi…

Bir İhtimal Daha Var

Her zamankinden farklı uyandım o sabah. Alarmı ertelemeden ok gibi fırladım yataktan. O müzmin pazartesi sabahı karın ağrısı bile yoktu, hayret ettim. Saçlarıma güzel şekil verebilmek için sabah aldım duşumu;…

Milat Makinesi

Uşaklarım medarı iftiharımdır. Gelin, hemen tüy dikin sarığıma. Çamurlu takunyalarınızı çıkarın, milattan sonra burası. Ulan sizin ben! Alt tarafı bir eşik geçeceksiniz. Hop hop hop! Tüyüm nerede, diktiniz mi kafama?…

Erik Ağacı

Orta parmağının kenarındaki şeytan tırnağını ön dişiyle koparıp tükürüyor. Yine gelirlerse? Kamburunu çıkararak oturduğu koltukta ileri geri sallanırken bakışları halının dağınık saçlı kenar püsküllerine takılıyor. Yan koltuktan yükselip “Başlama kız…

Neslihan Önderoğlu ile Söyleşi

Eserlerini yalın bir dille yazan, üretken bir yazarla Mahal Edebiyat’a “Merhaba!” diyorum. Hepimizin yakından tanıdığı Neslihan Önderoğlu ile Mahal Edebiyat’ta süregelecek olan söyleşilerimize başlamak, benim için de heyecan verici. Söyleşimize…

Aydın’ın Kardeşi

Eni sonu pes ettim. Yaşama, ucundan kıyısından tutundum tekrar. Yıllarca kamuya girmek için sınavlara hazırlandım. Olmadı. Başarısız olduğumdan değil elbette. Saçlarım genç yaşta beyazladı. Önce yanlardan, sonra tam tepeden dökülmeye…

Dünyanın Bütün Masalları

 “Havada asılı bir balon gibi, benim de ayaklarım yere değmiyordu. Sonra, o balonun ipini tutup çekti biri, daha aklı selim bir şeye evrildi içim. Çocukluğumu yitirdim.” “Peki, ne renkti o…

Hiç Konuşmadan

Ernest Hemingway’in “Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler” öyküsüne ithafen Gün doğumunun hemen öncesiydi. İsli kış günlerindeydiler. Kadın, rüyası kayıp bir uykudan gözlerini gecenin zifiri karanlığına açtığında, sokak lambasının aydınlattığı hurma ağacıyla…