Belli bir kitle tarafından yaşatılan sembol, belli kitle tarafından bir katil, bazılarına göre ise sinemada yeri dolmayacak bir isim. Çoğunluğun tanıdığı sıfatı “ Çirkin Kral “, asıl ismi Yılmaz PÜTÜN olan sanatçının kendi deyimiyle, soy ismi zor sert meyve çekirdeği anlamına gelmektedir. 

Babası Siverek, annesi Vartolu olan GÜNEY, Adana’da büyümüştür. 9 yaşında başlayan çalışma ve mücadele etme durumu, bir ömür onunla beraber olacak olan unsurlar olacaktır. Adana’da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Üniversite okumak üzere İstanbul’a gitti ve Atıf Yılmaz ile tanıştı. Ki bu tanışma onun için bir kırılma noktası olacaktı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazıyordu. Daha sonra Atıf Yılmaz’ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı. 

Sıkıntılı süreç başlar

Yılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazar hem de filmlerde rol alır ve oynar. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Yılmaz Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanır ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm olur. Fakat bu durum ona geri adım attırmaz ve iki sene sonra kaldığı yerden devam eder. 

Çirkin Kral’ın çıkışı

Ezilen, hor görülen “ Anadolu çocuğunun “ otoriteye karşı gelişlerini konu alan GÜNEY, artık herkesçe bilinen Çirkin Kral ismini de bu zamanlarda taşımaya başlar. Bu dönemdeki en önemli Lütfü Akad’ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunu’dur. Bu dönem boyunca oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı ile bu dönemde artık yerini sabitlemiştir. Yılmaz Güney, 1971 yılında Efraim Elrom’un öldürülmesinden sorumlu olan başta Mahir Çayan olmak üzere diğer Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi üyelerini sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınlamıştır ve yine boş durmamış sürekli üretmiştir. Çıktıktan yaklaşık iki sene sonra Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu’yu öldürme suçundan tutuklandı ve 25 Ekim’de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976’da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 Ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevi’nden yurtdışına firar etti. Yılmaz Güney’in hapisten kaçışı da filmlerini anımsatmıştır. Hapse girmeden önce çekmiş olduğu Şeytanın Oğlu filminde: bir günlük bayram izninde dışarı çıkan ve kayıplara karışan bir adamın hikâyesini anlatmıştır. Filmine benzer bir yaşantı tecrübe etmiştir. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya’nın Kaş ilçesinden Yunanistan’a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre’ye kaçmıştır. Daha sonra Fransa’ya geçer ve yaşamının geri kalanını orada geçirir. Ölümüne yakın zamanlarda eşi Fatoş GÜNEY’e şu sözleri sarf eder; “ Benden sonra evlenmeni istemem. Olur da birisini sevecek olursan şunu asla unutma, kimse benim kadar sevemeyecek! “ 

Peki neler bıraktı? 

Müthiş bir kariyer hikayesi bıraktığı kabul edilmesi gereken bir gerçek. Tam 114 filmde oyunculuk, 26 filmde yönetmenlik, 15 filmde yapımcılık, 64 filmde ise senaristlik yapmıştır. Hafızalara kazınan onlarca replik ve söz bırakmıştır. Görselde gördüğümüz gurur kaynağı olan ve Türk sinemasının en cesur filmlerinden birisi olarak kabul edilen “ Yol “ filmi ile 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye’yi bırakmıştır. 1967 yılında Hudutların Kanunu, 1970 yılında Bir Çirkin Adam ile En İyi Oyuncu, 1975 yılında yazdığı Endişe filmi ile Altın Portakal’da En İyi Senaryo ödülünü bırakmıştır.  

Not: Sanatçının adına yakışır bir Kültür yapısını, Ankara’ya kazandıran Çankaya Belediyesine teşekkür etmek istiyorum. Eski hali ile içler acısı bir görüntü çizen Yılmaz GÜNEY sahnesi, artık modern teknik donanımlara sahip, 310 kişilik kapasitesi ile birçok noktaya hizmet vermek için hazır halde beklemektedir. 

Ümit Anaç
Latest posts by Ümit Anaç (see all)
Visited 28 times, 1 visit(s) today
Close