Gelişigüzel bir rüzgar, pencerelerde
un ufak ediyor durmadan bir şeyleri
Bense bir odada, mum ışığında
sevgilimin adını yazıyorum
bir saman kağıdına…
“Sevgilim ben şimdi…”
…
Dikdörtgen bir masada
aşıyorum zamanın inceliğini
Yüreğim çarpıyor esen rüzgarla
ve duyuyorum birden eski sesleri
“Sevgilim ben şimdi…”
…
Tozlanıyor masa, bir ayağı da sallanıyor
Giderek daha çok puslanıyor ayna
Üzümlerim bin yıllık,
yıkanmışlar Nil’in kutsal suyunda
“Sevgilim, ben şimdi toza bulanıyorum”
…
İsyancılar kenti yakmaya başlıyor
ateşe saygılarına bağlamıyorum bunu
Penceremde alevler açıyor
kırmızı güller gibi
“Sevgilim ben şimdi toza bulanıyorum,
zamanla çürüyen her şey gibi…”
- Bin Yıl Önceydi - 6 Şubat 2022
- Bu şiirde başlık kullanılmamıştır* - 9 Aralık 2021
- Kayıp Bir Zamanın Anatomisi - 30 Kasım 2021