Yazar: 22:00 İnceleme, Kitap, Kitap İncelemesi, Öykü Kitabı

Palto Kitap İncelemesi

Nikolay Gogol, 1809-1852 yılları arasında yaşamış, Rus roman ve oyun yazarıdır. Devlet memurluğu ve öğretmenlik yapmış, küçük yaşlarda yazı hayatına atılmıştır. Yazılarının en önemli hayranlarından biri Puşkin’dir ve çok kıymetli bir dostlukları vardır. Öyle bir dostluktur ki Puşkin’in ölüm haberini alan Gogol, kendini kaybeder ve uzun bir süre eline kalem kağıt alamaz. Başyapıtı Ölü Canlar olarak bilinse de Palto eserinin de çok önemli bir yeri vardır.  

Yetmiş sayfalık kısa bir hikâye Palto. Böyle kısa olduğuna bakmamak lazım çünkü ünlü yazar Dostoyevski’nin bile “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık.” diye önemli bir cümlesi yazılmıştır edebiyat tarihine. Gogol dili ve edebiyattaki tavrı gereği birçok yazara ilham olmuş bir yazardır. 

Devlet dairesinde yazıları temize geçme görevi olan, kimsenin dikkatini çekmeyen, saygı görmeyen, memuriyetin en alt kademesinde bulunan Akakiy Akakiyeviç’in hikayesidir Palto. Akakiy memur olmasına rağmen o kadar az kazanır ki üstüne bir palto bile alamaz. Neredeyse karın tokluğuna çalışan Akakiy, tek göz odada, eski püskü kıyafetlerle, az yemekle yaşamını sürdürür. Hevesleri, zevkleri yoktur. Sade, basit bir hayatı vardır. İşe giderken paltosuna düşen, yapışan çöpleri bile aldırış etmez. Çalışma arkadaşları onun bu garip ve yoksul haliyle alay eder ve sürekli sataşırlar. 

Akakiy Akakiyeviç hiç önemsemez insanların onun hakkında ne düşündüğünü. Hatta üşüyene kadar dalga geçilen paltosunun ne kadar eskidiğini bile anlamaz. Bir gün eline alıp bakar ve paltosunun bir sabahlığa döndüğünü görür. Eskimiş, lekelenmiş çöpler yapışmış, iç gösteren paltoyu o zaman fark eder. O yokluğun içinde yeni bir palto almak mümkün değildir. Terzisine gider yamatmak için ama hüsrana uğrar.  Defalarca yamanan palto dikiş tutmayacak kadar eskidiği için, mecburen yeni palto diktirmek zorunda kalır.  Yediğinden içtiğinden kısarak terziye sipariş verir. Bu sefer yeni paltosunun hayali süsler dünyasını. Paltonun düğmelerini, kumaşını, kürkünü düşünür. Sırtına geçirdiği ilk gün arkadaşları tarafından daha saygın bir kişiliğe dönüşür Akakiy Akakiyeviç. Arkadaş davetlerine ve yemeklere çağırılır. Çalışma arkadaşları Akakiy’in yeni paltosunu özenle seyreder. Akakiy şaşırsa da kısa süre de bu ilgiye uyum sağlar; lakin bu saygınlık ve neşe o paltoyu kaybedene kadar sürer sadece. 

Basit hayatında, bin bir emekle fedakarlıkla kazandığı paltosunun kaybolmasıyla büyük bir çöküşe girer Akakiy. Eski, herkes tarafından alay edilen paltosuna muhtaç kalması derin bir kedere boğar. Bazı önemli mercilere çıkar, derdini anlatır yardım göremez. Yardım etmeyen yüksek makam müdürünün vicdanlı bir saatinde aklına gelen Akakiy için zaman başka bir şekilde işlemeye çoktan başlamıştır.  

Gogol bu eserinde bize çok şey anlatır.  Görüntünün diğer insanlar için önemini, halkın çalışmasına rağmen fakirliğini ve sistemi eleştirir. Bu, hikâyenin içine öyle güzel işlenmiştir ki Akakiy paltosunu giyer ve karşınıza oturuverir adeta.

Rus edebiyatının tartışmasız büyüklerinden sayılan ve birçok yazara yol gösteren bu eser bir oturuşta okunacak kadar kısa, sindire sindire düşünülecek kadar uzun. Okumanızı mutlaka tavsiye ederim.

Sevgiyle kalın. 

Visited 161 times, 1 visit(s) today
Close