Yazar: 13:42 Deneme

Oradasınız Biliyorum

Gezegenin neresinde olduğunuzu biliyorum sevgili dostlarım. Siz de büyük ihtimalle gün içinde hissediyorsunuz beni. Kim olduğumuzun önemi olmadan birbirimizi hissetmemiz, kendimizi hiçliğe koyverdiğimiz hayatımızda büyük yer edinmiş aslında. 

Sen; yanağı en az on makasla okşanmış suratı gizli vedaların kesikleriyle dolu kadın, oradasın biliyorum.

Sen; derdini açtığın her insandan sonra tepkisizlik ve ard arda dizili nasihatların kırbacını yemiş adam, oradasın biliyorum. Hep susacaksın bundan sonra benim gibi…

Sen; tavanı duvarlarla eşitlemiş penceresiz evin akvaryum balığı, oradasın biliyorum. Camı kıracak ufak bir kazayı diliyorsun içten içe biliyorum. Sana turuna devam et diyemeyeceğim. Yiyebiliyorsan kendi solungaçlarını kemirmeye başla…

Sen; dullara bilenen evde kalmış kız, eskimenin boyunduruğu, geride kalan olmanın ters kelepçesiyle aynı. Durumu eşitleyebildiğin kadar nefret et herkesten. Onlar suçlu; kendine adım atmana engel oldukları için. Okutmadılar da büyük ihtimalle seni. Annenin rahmine temellerin atılırken projenin amacı seni iyi yerlere kakalamaktı kesinlikle. Makas kesmedi, açılış hiç yapılmadı, kâğıdın üstündesin biliyorum. Ben de öyleyim sadece karalamak farkıyla. 

Sen; dudağındaki pürüzlere nail olamadığım platonik aşk; seni sevgimle zehirlediğim için özür dilerim. Elime aşk diye bir oyuncak tutuşturduklarında kedi-köpekten başka hiçbir canlıyı sevememiştim affet! Sıçıp sıvadığım duvarlarımdan en ufak bir umut ışığı sızmadı. Karanlıktaydım, elinden kabaca çektim. Kolun kırılmış yen içinde kalmışsın biliyorum. 

İlk yumruğunu yemiş, karnından hıçkıran ergen kardeşim. Unutma hayat hep bel altı oynar. Gardını yüzünde çok tutup önünü göremeyeceksin. Yine kollarımdasın ağlıyorsun, biliyorum. 

Dış görünüşünün berbat olmasından içini boşaltmaya çalışmış, yeni cilalattığı kalbine bağırsakları dolanan amca. Açık seçik ameliyatların travmasını koydular göğüs boşluğuna, aldığın nefesin tadı var. Tat bistüri keskinliğinde. Belki torunların bu kesici aleti bisküvi diye okuyup şevklenirler senin için. En derin kanalizasyonlardasın biliyorum. 

Her gün intihar mektubu yazıp, kanadı kırık güvercinler bekleyen yılmış asker, atış taliminde kendini vurdun, biliyorum. Şafak = uyumsuzluk-belirsizlik. Pembe panjurlu ev hayali kuramadığından kara tezkere aldın. Mektubunu bir postacı aldı ve senin için ağladı biliyorum. Karısıyla son gecesiymiş gibi sevişti o gece. Ebeyi tokatlayan, dünyayı ağlatan bir çocuk doğdu, açık adresi var biliyorum. 

Çocuğunu terk eden anne, evini terk eden baba. Bazen insan cezalanmak için suç ister. Sizinkisi arz-talep dengesizliği. Herkes ekonomiden anlamak zorunda değil ama keşke kendi çocuğunuza ilk pandiği siz atmasaydınız. Gardıroba saklanmış bulunmak için çırpınıyor. Gidin, gideceksiniz biliyorum. Daha yüze kadar saymayı öğrenemedi ve ömrü boyunca kendini sobelesin istemezsiniz.

Nikahı bir gün olsun hayal dahi edememiş fahişeler. İmamlarla aynı safta eksiliyorsunuz. Bir saba makamına üç-beş ağıt sığdırdım size armağan olarak. Elim boş gelmedim. Ve hiç altta kalmamak uğruna göğüslerinizde sessizce uyumak istiyorum. Organların hafızasından yararlanıp, üstünüzde tepinen şehvetli kütlelerin hesabını tutup uyumak istiyorum. Namus kaç kiloya kadar dayanıyor, toplumun özenle tembihlediği “Kırılabilir!“ uyarılı kutularında? Sapığınız değilim ama yedekten bir abdest için ihtiyacım var katıksız, saf imamlara. 

Erken uyutulan ötenazili veletler,

Kimsenin sevmediği insanlar,

Herkesin nefret ettikleri,

İyi niyetle beslenip tamamlanmaya çalışan eksikler taifesi,

Ki “insan” sıfatı lügatten def edilse anca “eksik” doldurabilir yerini ne kadar ironik değil mi?

Ölmüş ve çerçeveden bakan eski dostlar.

Yılsonu münazarasında yer bulamayan tinerci çocuk, oradasın biliyorum. Bir paket Palıament al benden olsun, köşedeki büfeciye gidip üstüme yazdırmak istediğini söyle. Üstüne alınırsa benim nüfus müdürlüğünde nüfuzu olan bir hayırsever olmadığımı, avamın teki olduğumu söyle. Kaçıyorsun, yine de neredesin biliyorum.

Ezkaza dünyaya fırlatılmışlar silsilesi oradasınız biliyorum! 

Kısır duygululular

Aşk özürlüleri

Sevecen katiller

Beyaz yakasına kan sıçramışlar,

Elleri beceriksiz kuru kuruya temizlemeciler

Piçler,

Otostopçu çocukları, babanız dünyayı turluyor ya da döllüyor. 

Ve en sonunda aynaya baktığımda en fazla bunları sayıklayabildiğim yansımam, oradasın biliyorum.

Derviş Bozkurt
Latest posts by Derviş Bozkurt (see all)
Visited 4 times, 1 visit(s) today
Close