Yazar: 16:42 Anlatı, Şiir

Yol Hikâyeleri -3 | Kendimi Aradım

Kendimi aradım. – Herakleitos

Kendimi aradım, elimde kör bir fener; tüm varoluşun içinde kendime ait bir iz, bir anı, bir düş aradım, bir gerçeklik.

Kendimi aradım, elimde eski bir defter. Kentin sokaklarına sordum önce: Zavallı, dediler, kimi zamanlar saatlerce yürür kentin içinde; bazen sıkıntıdan, bazen parasızlıktan, bazen de öylesine. Ama kimse tanık olmamıştır ki yol onu bir yere çıkarsın. Hep başladığı yere döndü nereye gitse. Ama sen ‘bu kişi gerçekten var mı?’ diyorsun. Kesin bir cevabımız yok; belki de o, sokaklara yakıştırdığımız, sokaklarda olmasını dilediğimiz ve zamanla bizde gerçek biri gibi yer etmiş bir hayalden ibaret. Nitekim, hiç bir sokakta adı duyulmamıştır ve hiç bir postacı onun adına bir mektup getirmemiştir bu kente.

Kendimi aradım, elimde ucu sivri bir bıçak. İçkievlerine sordum. Zavallı, dediler, şu köşedeki masaya oturur hep. Yüzünde olabildiğince keder. Sırtında görünmez bir yük varmış gibidir kamburu. Pencereye dalar gider saatlerce; orada kendi yansımasını mı izler sokağı mı, kimse bilmez. Şimdi bize ‘gerçekten var mı bu kişi?’ diye soracaksın: Kim bilir? Belki de sokaktan geçen insanların şu puslu pencerelerde bıraktığı silüetlerden var ettik onu. Sonra, ona bir kimlik verdik. Onu bu masaya biz oturttuk, gözlerini pencereye biz çevirdik. Omuzlarındaki yükü de, kamburunu da biz yarattık. Bir içkievine ne yakışırsa, onu verdik ona. Fazlasını değil. Böylece belki de bir eksiğimizi kapattık.

Kendimi aradım, içimde giderek saydamlaşan bir bulantı. Kadınlara sordum: Sevdiniz onu, dinlediniz, koynunuza aldınız, gözlerine baktınız, elinden tuttunuz onun. Onu en iyi siz tanıdınız. Evet, dedi kadınlar hep bir ağızdan, sevdik onu. Gönül verdik, dinledik, koynumuza aldık; uzun ve sıcak gecelerimizin yalnız odur şahidi. Ama işte yalnızız yine; gönlümüz boşuna eğlenmiş. Şimdi düşünüyoruz: Belki de o, uzun yaz gecelerinde koynumuzda olsun, bizi eğlendirsin diye beklediğimiz, düşünü kurduğumuz biri yalnızca. Nitekim, ne kokusu kaldı aklımızda ne de içimizi ısıtan elleri.

Kendimi aradım, heybemde dolusuyla soru işaretleri. İstasyonlara sordum, otogarlara ve havalimanlarına: Hiç değilse bir kaydı olmalı sizde. Görmediniz mi? Zavallı, dediler, hepimiz gördük onu. Tüm kentlerden geçmiştir çünkü o. Yalnız bir şey var; hangi kentten ayrıldıysa bir daha dönmedi o kente. Hepimiz bir kez şahit olduk buradan geçtiğine, evet, ama dahası yok. Eğer bize sorarsan, ispat da edemeyiz varlığını; onun, soğuk kış gecelerinin birinde, iç geçmesine sebep olan bir soğuğun verdiği mayhoşluktan doğmadığına bir kanıtımız yok. Belki de hep arzuladığımız bir yolcuydu o, düşünü gördük sadece.

***

Kendimi aradım, elimde kör bir fener
Ağzımda yolların küfü, ceplerimde utanç
İçimde o her zamanki sıkıntı
Anımsıyorum giden kim varsa
Ve kapatan kim varsa kapısını
Aynalara bakıyorum sonra, aynaların içinden kendime bakıyorum
Buluyorum bana az çok benzeyen birini, orda
Yüzümü kendime çeviriyorum
Yüzümü
Sancılara…

Burak Nefesoğlu
Latest posts by Burak Nefesoğlu (see all)
Visited 22 times, 1 visit(s) today
Close