Muhammet Karakaya’nın yayıma hazırladığı Yüz Bin Çiçek Saksısına Bakan On Adam adlı kitap, usta yazarın edebiyatçı kimliğinin yeni yeni filizlendiği gazetecilik döneminde, Son Posta gazetesindeki röportaj ve yazılardan oluşan arşivlik bir eser.
Kemal Tahir, 1958 yılında Fethi Naci’nin kendisiyle yaptığı röportajda ne iş yaptığını soran Naci’ye, “Ambar işletmelerinde ambar muhasip memurluğu, avukat kâtipliği ve gazetecilik,” cevabını verir. Gazetecilik, 63 yıllık yazarlık hayatında Kemal Tahir için büyük önem taşır. 1932-1933 yılları arasında Geçit dergisinde ufak tefek işler yaparken o dönem esas olarak avukat kâtipliği yaptığı bilinir. Gazeteciliğe asıl geçişi Geçit’ten sonra başlar. Vakit, Haber, Son Posta’da “musahhihlik” ve çevirmenlik yapan Kemal Tahir, Yedigün ve Karikatür dergilerinde sekreterlik, Karagöz gazetesinde ise başyazarlık görevlerini üstlenmiş, Tan gazetesinde de yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Yedigün ve Karikatür dergilerinde hikâye ve kısa mizah romanları yazar. 1936 yılının Mayıs ayı ile 1937 yılının Şubat ayları arasında ise Son Posta gazetesinde birçok farklı isimle edebiyattan spora, toplumsal sorunlardan sosyal hayata kadar pek çok röportaj yapar. Sokağa inerek gerçek gazetecilikle tanışır ve gözlemlerini yine aynı gazetenin sayfalarında yayımlar.
Muhammet Karakaya’nın yayıma hazırladığı, Ketebe Yayınları’ndan çıkan Yüz Bin Çiçek Saksısına Bakan On Adam kitabı, Kemal Tahir’in Son Posta gazetesi için hazırladığı röportajları ve yazıları içeren bir kitap. Kemal Tahir’in edebiyatçı kimliğine büyük katkısı olan gazeteciliğiyle yeni yeni filizlenmeye başlayan yazarlığı arasındaki bağa dair okurun zihninde bir fikir oluşturan Yüz Bin Çiçek Saksısına Bakan On Adam, aynı zamanda dönemin İstanbul’undaki yaşamla ilgili de birinci ağızdan tanıklıklar sunuyor.
Kemal Tahir’in kitapta toplanan röportajları hayli geniş bir skaladan oluşuyor. Beş yazılık bir dizi halinde yayımlanan “Şair ve Romancılarımız Bu Sene Bize Neler Okutacaklar?” röportajlarında dönemin edebiyat dünyasının nabzını tutan Tahir, sahaflara uğrayıp 10 kuruşa satılan kitaplara göz atıyor. Yine beş yazılık “Eski Bir Avukat Katibinin Hatıraları” serisinde icra ve haciz memurlarıyla “bir dolaşma”ya çıkan usta yazar, İstanbul’un eğlence hayatına dair gözlemlerini de yine başka bir yazı dizisinde bir araya getiriyor. Türk sporunun “kurtuluşu”, futboldaki hakem meselesi, İstanbul’un stat sorunu, keşfettiği futbolcular, stadyumda taraftarlarla geçirdiği bir gün, jimnastik gibi konulara da eğiliyor.
Sokağa indiğindeyse Yenikapı’da geçirdiği bir akşamı yazan, boyacıların yaşamına, Fatih Parkı’nda geçirdiği bir saate, kiralık ev arayanların sorunlarına değinirken, mekân “haberleri” yapmaktan da geri kalmıyor. Örneğin Kartal’da bir kahvehaneye uğruyor, oradan “Sanatkâr Safiye”nin evinde bir saat geçiriyor, Haydarpaşa Garı’na uğrayıp Beyoğlu’nda “takıldığı” bir Pazar gününü yeni oynatmaya başladığı kalemiyle satırlara döküyor. Yüz Bin Çiçek Saksısına Bakan On Adam, Kemal Tahir’in romanlarında da -başta Yol Ayrımı’nın gazeteci Murat’ı olmak üzere- yer verdiği gazeteciliğine bir saygı duruşu niteliği taşırken, diğer yandan da büyük ustanın büyük gözlem gücünün nasıl başladığını, onun bunu romanlarından önce röportaj ve yazılarında nasıl kullandığını anlatan, meraklıları haricindeki okurlar için de önem taşıyan arşivlik bir eser.
Kaynakça
Kemal TAHİR, Yüz Bin Çiçek Saksısına Bakan On Adam, Ketebe Yayınevi, İstanbul 2024.
Editör: Buse Karabulut
- “Sessizliğe” Övgü! - 15 Haziran 2024
- Bir “Gazeteci” Olarak Kemal Tahir - 29 Mayıs 2024
- Her Şeyin Başı “Merak” - 5 Mayıs 2024
