Şöyle bir haberle başlamalıyım ki Artık inanmayın her duyduğunuz habere Türk basınının yüzde 90 ı yab(l)ancı !

        Sizler ormanlarda ağaçları kesip sonra balkonlara dizdiğiniz küçük saksılarda baharı bekliyorsunuz. Herkes pahalılıktan şikayetçi ama alış-veriş çılgınlığı durmadan büyüyor. Ağlamak kimseye yakışmıyor lakin herkes birbirini acıtmak için yarışıyor. Sinsice düşmanlık planları yaptığınız kişilere gizli gizli hayranlık duyuyorsunuz. Savaş dizileri, filmleri vs izleyip sonra barışı ağzınıza tesbih yapıyorsunuz. Koltuk sevdası tüm sevdaların önüne geçmiş. Manzara herkesin hayatında var ama gölgesinin düştüğü yerde korkularınız.

       Yalan geleceğe bırakabileceğiniz en büyük miras, Ölüleri ayırıyorsunuz zengin, fakir, ünlü halktan diye. Kuzuyu yavru diye seviyor sonra kesip yiyorsunuz. Topraktan gelip toprağa gideceğiz derken bile çamur atacak birilerini buluyorsunuz. Ormanı yeşil diye koruyup sonra parsel parsel kesip canına kıyıyorsunuz. Söyledikleriniz var bir şeyi düşündüğünüz yok. İbadet için camiye giderken sokağa balgam atmak ihanet değil mi bu ülkeye? Bir şeylere hiç ihtiyacınız yokken gösterişin kölesi oluşunuz hangi aklın ürünü?

    Yollarda araba camlarından atılan çöpler özetlemiyor mu ahlaki seviyenizi?

       Kadınlara bakışınız dizilerde hor görülen, itilen, kakılan, dövülen güçsüz karakterlere sıkıştığı için mi bu kadar yüksek izlenme oranlarına sahip bu kötü yapımlar? Neden dünyada son sıralardayız kişi başına düşen okuma (kitap) sayısında?

       Birini severken binini üzmeniz aşk mı, tapınma mı, körü körüne inanmak mı? Neden tohum ekmediğiniz topraktan merhamet bekliyorsunuz? Eski bir sözde; Komşu komşunun külüne muhtaçtı, şimdilerde komşular tanımıyor birbirini.

    Kurudu ırmaklar, göller akıl sizin neyinize delilik doluyor bütün testilerinize?

    Ahlaktan, dinden bahsedip bütün kötü işleri en iyi bilen sizlersiniz! Çocuklar iziniz olmalıyken, çocuklara bakacak yüzünüz yok. Kimse kimseye acımıyor. Acının paydaşı yok sofralarda.

  Cüzdanınız sağlamlaştıkça vicdanınız çatırdıyor. Suç oranları karayolu ağından daha fazla yurdumuzda. Kuru fikirlerinizi yeşertmeye yetmiyor sahte gözyaşlarınız. Kuyruk olmaya alışmışsınız baş döndürücü bir hızla. Bütün olumsuzlukları toplayabilen düşüncesiz, asalak kuklalar,sizler yüzünden bir uçurumun kenarında yaşamak zorunda kalan azınlığın sesidir bu haykırış: Ahlak belanızı versin !

Rıdvan Yıldız
Latest posts by Rıdvan Yıldız (see all)
Visited 27 times, 1 visit(s) today
Close