Sanat, mimari ve edebiyat alanında 19. yüzyılda kendinden söz ettirmeye başlayan modernizm, 20. yüzyılda etkili olmaya başlamıştır. Yazılış tarzı, düşünce farklılığıyla konuşulmaya başlanmış, ilk ortaya çıkışında pek sevilmemiş hatta eleştirilere de maruz kalmıştır. Ancak günümüzde birçok kişi tarafından okunmakta ve oldukça sevilmektedir. Modernist yazıların amacı, metinde kesin bir son bulundurmaksızın okuyucuyu da metinin içine alarak sonunu kendi fikir ve düşünceleriyle tamamlamasıdır. Okuyucu değiştikçe kitabın akışı, düşünce yapısı değişmektedir. Modernist yazılarda herhangi bir son bulunmaz. Zaman kronolojik değil, bilinç akışı ve geriye dönüş teknikleriyle bir akış içindedir. Modernist romanlar, anlaması zor, okuyucuyu düşündüren romanlar olmakla birlikte ülkemizde birçok yazarın kitaplarını bizlerle tanıştırmıştır. En çok konuşulmuş yazar ve romanları:

1- Oğuz Atay – Tutunamayanlar

Üzerinde yazılar yazılan, birçok tartışmaya neden olan ve bir sonuca ulaşılamamış Tutunamayanlar romanı, hala tartışmaların odak noktasıdır. Konu olarak Selim Işık’ın intiharı sonucu Turgut Özben arkadaşını ihmal ettiğini düşünür ve intiharın sebebinin peşine düşer. Selim’i tanıyanlar tarafından onu tanımaya çalışır ve sorgulamaya başlar. Fakat Selim Işık tanıdıkları tarafından “düşünen ve sorgulayan insan” adı altında hayata “tutunamamış” olarak damgalanmıştır.

2- Yusuf Atılgan – Anayurt Oteli

Aylak Adam romanında “C” karakterinden söz eden Atılgan, bu romanında sözü edilen romanın katibi olan Zebercet’ i ele almıştır. Anayurt Oteli’ ne gelen ve hayatı boyunca hep tekdüze, günleri gelip geçici ilişkilerle dolu, yalnızlığa alışmış bir kadının, sadece bir gecede psikolojik olarak değişimini, psikolojisinin gösterdiği değişimleri ve bu süreci ele almıştır.

3- Orhan Pamuk – Kara Kitap

1990’da yayımlanmış ve bunun akabinde 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan bir romandır. Konu bakımından avukatlık yapan, amcasının kızıyla evlilik yalan Galip’i ise almaktadır. Bir gün eşi Rüya tarafından bir mektupla terk edilen Galip’in psikolojisi çok bozulur ve bunun sonucunda kardeşi aracılığıyla eşinin kaldığı yeri bulmaya çalışır.

4- Latife Tekin – Sevgili Arsız Ölüm

Roman, Huvat Aktaş ve ailesinin Kayseri’nin bir köyündeki yaşamlarının değişmesi akabinde köyden kente göç etmesiyle ailesinin yaşadığı hem psikolojik hem de gözle görülür maddi ve manevi çöküşlerini ele alan bir romandır. Bunalımlar ve inişli çıkışlı olaylar devamında dağılan ailenin psikolojik durumunu ele almaktadır.

5- Adalet Ağaoğlu – Bir Düğün Gecesi

Dar Zaman Üçlemesi’nin ilk kitabı olan bu roman İlhan Dereli’nin kızı Hayrettin Özkan’ın oğluyla düğününü konu almaktadır. Düğün sayesinde bir araya gelen roman karakterlerinden Tezel ve Ömer’in ruhsal çöküntü sebebiyle düğün günü içkiyi fazla kaçırması sonucu olayların ilerlemesi ve akabinde ailelerin durumlarını ele alır.

6- Ferit Edgü – Hakkâri’de Bir Mevsim

Hayatı boyunca sadece üç roman yazan yazarın 1977’de kaleme aldığı bu kitap, “Kimse” adlı romanının devamı niteliğindedir. Romanda, kendi kültür ve dilinden kopan ve bir hata soncunda koparılmışların dünyasına gönderilen birinin, hiç anlamadığı, bilmediği kültür ve dildeki kişilerle anlaşmaya çalışmasını, bu süreçteki yalnızlık psikolojisini ile almıştır. Daha sonra da bu romanın devamı olarak “Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı” romanını kaleme almıştır.

7- Nezihe Meriç – Alagün Çocukları

Çocuk Edebiyatı’nın önemli klasiklerinden sayılabilecek bu eser yazarın ilk çocuk eseridir. Romanda merakı, zeki oluşu, doğa sevgisi ve yaşıtlarından kendini ayıracak özelliklere sahip olan Ali’nin arkadaşları tarafından “cinli” olarak adlandırılan Nazlı Hanım’ın evine gitmesi ve duyduklarından etkilenmesiyle bunun sonucu gelişen olayları kaleme almıştır

8- Fürûzan – Parasız Yatılı

Yazarın ilk eseri olarak yayınlanan hikaye kitabıdır. Kitaba adını veren olayların kendisidir. Kitapta kocasını kaybetmiş bir kadının ve babasını kaybetmiş bir kızın psikolojik olarak değişimini ve çöküşünü kaleme almıştır. Bu ruhsal bunalımda olan anne, geleceğini kızının gireceği “Parasız Yatılı Sınavı”’ na bağlar ve olaylar bunun akabinde gelişir.

9- Nazlı Eray – Ay Falcısı

Yazarın gerçek hayatından kesitlere de rastlayabildiğimiz bu romanda olay olmamakla birlikte romanın karakterlerini görünüşleri, ruhsal durumları, psikolojilerini ruhsal tahlillerle bize sunmuştur. Çevresindeki insanlara birer ruhsal tahlil bulan yazar, tecrübe ve insanların düşüncelerini bize aktararak bizimde düşünmemize sebep olmuştur.

10- Bilge Karasu – Kılavuz

Genelde yazılarında polisiyeye, fantastik olaylara, gerilime yer veren yazar, bu romanında fantastik yapıyı, gerilimi ve polisiyeyi modernize ederek kaleme almıştır. Romanın baş kahramanı olan Uğur’un iki haftalık tatilini konu edinmiştir. Tatilin her gününü detaylı şekilde anlatmış, ilk günü ve son üç gününü derinlemesine işlemiştir. Uğur’un başına gelen olaylarla okuyuculara “gerçeklik” kavramını sordurmuş, üzerinde düşünmemizi neden olmuştur.

Sevgi Çelik
Latest posts by Sevgi Çelik (see all)
Visited 1.861 times, 2 visit(s) today
Close