Yazar: 17:55 Şiir Eki 7

Zordan Geliyorum 

Zordan geliyorum; 
Çok yol yürüdüm, kaç zemheri gördüm, kara lastik ucuyla nice karlar kürüdüm.

Zordan geliyorum;
Çok karanlık sokaklardan geçtim. Bilmem kaç ay ışığını içime çektim.
Boynum için sunulan nice işlemeli ilmek içinden ben yağlı bir urgan seçtim.

Zordan geliyorum;
Çok uzun havalar yaktı atalarım Âdem’den öte tanıdık. Benim havam daima kısa, hissiz ve bulanık.

Zordan geliyorum;
Yokluk içinde varlık bu ya; fırıncılar eliyle değil, altında iri saman yanan, sinesi yanık bir ananın ocağından doydum.
Üflenmedi adım kulağıma ezanla, ben kendi adımı türkü söyleyerek kendim koydum.

Zordan geliyorum;
Bir tahta beşikle başladım uyutulmaya. Hiç uyanmadan bedenim ve de ruhum,
bilmem ne vakit dayandım taştan musallaya.

Zordan geliyorum;
Kimi zaman kuduz köpekler diş bileyince hakkıma, dilime bir isyan yakıştırdım.
Sabrın sınırlarında kırılınca kalemler, zulme karşı savurduğum kılıç mıydı, kın mıydı karıştırdım.

Zordan geliyorum;
Beyaz kaftanlardan evvel kirlenen niyetler gördüm.
Dünya kaçmış içime bir kere, cennet vaadiyle daldığım nice uykuları yoktan yere böldüm.
Tutamadığım nice uzun boylu sözden bir bir döndüm.
Hangi türkü yaksa ciğerimi, dünyaya yaslı aklım yüzünden en dokunaklı yerinde buz kesip, söndüm.

Zordan geliyorum;
Gün sayarken ecel tezkeresine, dayanmak güç, yokluğa doğru günbegün kürek çekmeye.
Artık iyiden iyiye yoruldum!
Ben de avutmak için fakir gönlümü, şiir diye bir garip bahaneye tutundum. 

Editör: Melike Kara

                                             

Hüseyin Emirosmanoğlu
Latest posts by Hüseyin Emirosmanoğlu (see all)
Visited 22 times, 2 visit(s) today
Close