Yazar: 11:32 İnceleme, Kitap İncelemesi

“Rüzgâr Yükseliyor, Yaşamayı Denemeliyiz”*

Japon yazar Tatsuo Hori’nin yarı otobiyografik romanı Rüzgâr Yükseliyor, yaşamın hassaslığını, ölümle ters paralelde ilerleyen sevgiyle buluşturan, aynı zamanda tabiat anaya ithaf edilmiş bir roman.

Tatsuo Hori, 28 Aralık 1904 yılında Tokyo’da doğmuş. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nde Saisei Muro ve Ryunosuke Akutagava’dan eğitim almış. Üniversite yılları boyunca Rainer Maria Rilke, İvan Turgenyev, Gerhart Hauptmann ve Arthur Schnitzler gibi yazarların etkisi altında kalmış. Fransız şairlerin eserlerini Japoncaya çeviren Hori, edebiyat gazetesi Roba’ya makaleler yazmış. İşçi sınıfı yazınının da etkisi altında kalan yazar, Akutagava’nın ölümünün ardından yazdığı “Sei kazoku” adlı öyküsüyle edebiyat dünyasına adımını atmış. İlerleyen yıllarda hem Tatsuo Hori hem de nişanlısı Ayako Yano tüberküloza yakalanmış ve Nagano Vilayeti’ndeki bir sanatoryumda tedavi görmüşler. 1935 yılında nişanlısını kaybeden Hori, 1938 yılında Tae Kato’yla evlenmiş. 28 Mayıs 1953 yılında hayatını kaybeden Tatsuo Hori’nin, nişanlısıyla birlikte tedavi gördükleri sanatoryum sürecinde yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı, yazarın en çok tanınan romanı olan Rüzgâr Yükseliyor, İthaki Yayınları’ndan Levent Toksöz çevirisiyle okuyucuyla buluştu. Yaşamın hassaslığını, ölümle ters paralelde ilerleyen sevgiyle buluşturan, yarı otobiyografik Rüzgâr Yükseliyor, aynı zamanda tabiat anaya ithaf edilmiş bir roman. 

Rüzgâr Yükseliyor’un isimsiz anlatıcısıyla nişanlısı Setsuko, doğanın içinde, kalabalıktan uzakta, baş başa bir yaşam sürdürmektedir. Günleri ağaçların, çiçeklerin, börtü böceğin içinde mutlu mesut geçerken, Setsuko’nun dönemin yaygın hastalığı tüberküloza yakalandığını öğrenirler. Setsuko’nun anlayışlı babası ve nişanlısı, onun veremli hastaların kaldığı F Sanatoryumu’na yatırmaktan başka çareleri olmadığına kanaat getirirler. Setsuko, istemeyerek da olsa, mecburen tedaviyi kabul eder. Ancak bu yolda nişanlısı da onu yalnız bırakmayacak, Setsuko’ya sanatoryumda refakat edecektir. Doktorun ön muayenesine göre; Setsuko’nun en az bir ya da iki yıl sanatoryumda kalması gerekecektir. Nişanlısı ve kayınpederi tüm içten dilekleriyle Setsuko’yu en azından bir yıl orada kalma konusunda ikna etmeye çabalar. İkili nihayet sanatoryuma yatar. Oradaki doktor, yaptığı geniş çaplı tetkikler sonucunda Setsuko’nun sanatoryumdaki “en ağır ikinci vaka” olduğunu söyler. Buradan sonra Setsuko ve nişanlısı için yeni bir dönem başlar. 

Bir yazar olan nişanlısı, zamanının tamamını Setsuko’ya harcamakta, onunla birlikte, pastoral bir atmosferin içinde gelecek güzel günlerin hayalini kurmaktadır. Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları izler. Mevsimler birer birer yıkılırken Setsuko’da herhangi bir iyileşme görülmez. Aksine, iyice yorgun düşen, arada bir gelen öksürük nöbetleriyle kan tüküren bir Setsuko vardır artık. Sık sık müşahede altına alınır. Arada ziyarete gelen babası da durumun farkındadır ve nişanlısıyla ikisinin aklına yavaştan ölüm fikri düşmeye başlar. 

Setsuko, bu amansız hastalıkla birlikte eriyip biterken, artık yaşamdan ümidini kesmiş hastalar intihar etmeye başlar. Sanatoryum gizli bir sessizliğe bürünür. Kendi sonunu da az çok görmeye başlayan Setsuko, nişanlısına artık işini yapmaya başlayabileceğini söyler. Nişanlısı da, Setsuko’yla ilgili bir roman yazmaya başlar. İçeride bunlar olurken dışarıda doğa, kendi düzenini bozmadan yaşamaya devam etmekte, ikili de buna hayallerinden azade bir şekilde tanıklık etmektedir. Setsuko’nun nöbetleri arttıkça, nişanlısı ondan uzaklaşmak yerine ölümü birlikte karşılamak istercesine sevdiceğine daha da kol kanat germeye başlar. Kaçınılmaz sonun eli kulağındayken ikilinin sevgisi yücelmeye, ölüm onları iyice birbirine bağlamaya başlar… 

Tatsuo Hori, Rüzgâr Yükseliyor’da, girişte yazdığım gibi tersine bir kader ağı örüyor. Setsuko, büyük umutlarla, iyileşeceğine kesin gözüyle bakılacağı sanatoryumda adım adım ölüme giderken, onu bir an olsun yalnız bırakmayan, sevdiği insan yaşamdan kayıp gittiği için onunla son zamanlarını geçirdiğinin farkında olan nişanlısının hiçbir şekilde Setsuko’ya yalan söylememesi, “anı”, olduğu gibi birlikte yaşaması, Hori’nin gözünden hayatın doğallığının çerçevesi içinde aktarılıyor. Onlardan habersiz akıp giden mevsimlerle birlikte, yaşamın iki zıt tarafını birbiriyle yüzleştirip bir anlamda da barıştıran Rüzgâr Yükseliyor, Tatsuo Hori’nin muhteşem tasvirleri, Setsuko ve nişanlısının iç halleri ve bir bütün olarak yaşamı ele alışıyla birçok soruyu beraberinde getiren sade bir roman olarak önümüzde duruyor. 


*Paul Valéry

Editör: Melike Kara

Visited 16 times, 1 visit(s) today
Close