Yazar: 11:11 Genel

Otoriteyle Vicdan Arasında: Antigone 

Sofokles, Antigone’de salt bir kardeş sevgisi temasını konu etmez. Şiirsel bir dille kaleme aldığı metinde, adaletin anlamını, kime ve neye göre “adalet” olduğunu, iktidar hırsını, insanın kendi vicdani yasasına mı, yoksa otoritenin yasasına mı uyması gerektiğini sorgular. Bu yüzdendir ki; Antigone, içinde bulunduğumuz zaman dilimi de dahil olmak üzere tarihin her safhasında insanlığın karşısına dikilir!

M.Ö. 495 ile M.Ö. 406 yılları arasında yaşamış olan Sofokles, Antik Yunan’da Eshilos ve Evripides ile üç büyük tragedya yazarından biri olarak gösterilir. Günümüze tam olarak ulaşan yedi eseri bulunan Sofokles’in bu eserlerinin en eskisi de Antigone’dir. Aynı zamanda “Oidipus Üçlemesi”nin son oyunu olan Antigone, birçok açıdan önceleri Antik Yunan’da, sonradan ise dünyanın dört bir yanına ilkleri taşıyan bir metin olarak tarihe geçmiştir. Devlet ile birey arasındaki keskin yol ayrımını çarpıcı bir şekilde işleyen oyun evrensel tartışmalara da ucu sivri sorularla katılarak güncelliğini bugüne kadar korumuştur. Sabahattin Ali’nin ilk orijinal çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Antigone, bütün bu tartışmaları okurun da aklına ve vicdanına bırakır. 

“Vicdan mı üstün, yasalar mı?” sorusu etrafında şekillenen Antigone, Lanetli Oidipus soyunun son kalıntıları olan kız kardeşler Antigone ve İsmene’yi başrole koyar. İki kız kardeşin ağabeyleri Polyneikes ve Eteokles, Thebai tahtına oturmak için savaşa tutuşmuşken birbirlerini öldürürler. Yeni kral Kreon ise, şehri düşmanlardan korumaya çalıştığı için Eteokles’in gömülme emrini verir. Polyneikes ise vatan haini damgası yediği için gömülmesi yasaklanır. Bu kararı “insanlık dışı” olarak gören Antigone, ilahi yasalarla aile bağlarını bir araya getiren doğal adaletin peşine düşer ve Kreon’un yasağını çiğneyerek Polyneikes’i gömer. Antigone’nin bu eylemi, oyunun da çatışmasını oluşturur. Buna göre; Antigone ahlakın ve bireysel bir direnişi temsil ederken kral Kreon devletin, düzenin, sistemin prototipi olarak karşımıza çıkar. 

Antigone, Polyneikes’i gömerek aslında sadece ahlak ve vicdanına kulak vermez. O, aynı zamanda tek başına direniş gösteren bir kadının da vücuda gelmiş halidir. Kreon ise ilk başlarda tam bir devlet adamı izlenimi verse de güç kazandıkça mevkiini kendi çıkarları için kullanmaya başlar. Bunun için de zorbalığa başvurur. 

Yazılı tarihin ilk sivil itaatsizlik örneği olarak adlandırılan Antigone’nin bireysel direnişi, hiçbir söz hakkı bulunmayan kadınların sessiz çığlığı olarak yorumlanır. 

Sofokles, Antigone’de salt bir kardeş sevgisi temasını konu etmez. Şiirsel bir dille kaleme aldığı metinde, adaletin anlamı, kime ve neye göre “adalet” olduğunu, iktidar hırsını, insanın kendi vicdani yasasına mı, yoksa otoritenin yasasına mı uyması gerektiğini sorgular. Bu yüzdendir ki; Antigone, içinde bulunduğumuz zaman dilimi de dahil olmak üzere tarihin her safhasında insanlığın karşısına dikilir!

Editör: Melike Kara

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close