Kırgınlıklar, kendine duyulan öfke ve sürekli değişen mevsimler… Postmodern anlatımıyla zaman ve mekânı bükerek okuru şehirlerarasında gezdiren bu roman, kendi hikâyesinin peşinde kaybolmuş bir yazarın bilinç akışıyla ilerliyor. Sendrom Pavyonu, okura hem tanıdık hem de tuhaf bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Her insan Tanrısını içinde taşır, ama sen ona has özellikleri dışa vurduğun, bunu bildiğin ve buna göre davrandığın için, kendini hiç olmadığın kadar kutsuyor, ayrıştırıyorsun.
Sendrom Pavyonu, tanıdık ama bir o kadar da tuhaf bir dünyanın kapılarını aralıyor. Kendi hikâyesinin peşinde koşan bir yazarın içsel yolculuğunu takip ederken, okuyucuların kendi içsel çatışmalarını da sorgulamalarına olanak tanıyor.
- Tarık Buğra Öykü Yarışması Başvuruları Başladı! - 28 Ağustos 2025
- Figen Koşar’dan Yeni Kitap: “Yolcu” - 26 Ağustos 2025
- Sazakan, İlk Teklisi “Anatolian Blues” ile Dünyanın Bütün Ritimlerini Anadolu Ezgileriyle Buluşturuyor! - 22 Ağustos 2025