Yazar: 15:11 Kitap İncelemesi

“Kendi Çocuklarını Yiyen Devrim”in Devrik Kahramanı: Danton’un Ölümü

Danton’un Ölümü, kurgusu, karakterleri, anlatım diliyle yalnızca bir tiyatro metni değil, biçimsel olarak edebi açıdan da önem arz eden eserler arasında yer alır. Özellikle işler çığırından çıkıp da hırs, bireyin üzerinde tahakküm kurmaya başlayınca, insan psikolojisinin yaşadığı eksen kaymasını sağlam bir gözlemle analiz eden Büchner’in eseri, tarihi, sosyal, politik, psikolojik kavramların iç içe geçtiği, bireyden toplumsala uzanan yolla, toplumsal olanın bireye uzandığı yolun kafa kafaya gelmesinin sonuçlarını açıkça ortaya koyan, soran ve sorgulatan bir metindir.   

Karl Georg Büchner, 17 Ekim 1813’te Almanya’nın Hesse-Darmstadt bölgesindeki Goddeleau’da doğar. Tıp eğitimi almak için Strassbourg ve Giesen üniversitelerine gider. Tam da bu yıllarda bir devrimci olarak politik faaliyetlerde yer almaya başlayan Büchner, 1830’lu yılların Almanya’sında baskı altına alınan ifade özgürlüğüne karşı sesini çıkarmaya başlar. Hemhal olduğu edebiyatın dışına çıkar ve aktif olarak siyasi mücadeleye dâhil olur. 1834 yılında Friedrich Ludwig Weidig’le birlikte yazdıkları, halkı baskın monarşi düzenine karşı başkaldırmaya çağıran “Der Hessische Landbote” (Hessenli Haberci), Büchner’i muktedirlerin hedef tahtasına koyar. Bu durumdan kaçmak için Fransa’ya kaçan Büchner, devrimci tiyatronun öncüleri arasında sayılan Danton’un Ölümü‘nü nihayet tamamlar. Danton’un Ölümü, devrimci bir metin olmasının ötesinde, Fransız Devrimi özelinde, bireyin politik kimliğiyle beraber içine düştüğü çelişkileri ve sonuçlarını tüm çatışmalarıyla birlikte ele alması açısından da ayrı bir önem taşır. Şimdiye dek dünyanın birçok yerinde sahnelenen ve her seferinde de yeni tartışmalara sebep olan Danton’un Ölümü, İletişim Yayınları’ndan Tanıl Bora çevirisiyle yayımlandı.

Fransız Devrimi’nin en önde saf tutan isimlerinden biri olan avukat Georges Jacques Danton’un, zaman içinde “kendi çocuklarını yiyecek” olan devrimin radikal tarafında yer alan eski yoldaşı Maximilien Robespierre’le ters düşmesi sonucunda giyotine giden sürecini anlatırken, bütün dünyayı etkisi altına alan devrimin “kişiselleştirildikten” sonra nasıl bir ahlâk ve vicdan sorunu hâline geldiğini edebi niteliğiyle de öne çıkan bir dille aktarıyor.

1835 yılında yayımlanan Danton’un Ölümü, Fransız Devrimi’nden sonra iktidara gelen ve on ay boyunca Jakobebler’in devrim karşıtlarını idam ettiği “Terör Dönemi”nde geçiyor. Devrimin başladığı zamanki coşku ve idealler git gide paranoyaya dönüşürken, devrimde başrol oynayanların birbirilerine karşı yaptıkları suçlamalarla şahsi bir mesele olmaya başlar. Toplumsal, hatta evrensel bir olayı, o dönemin sosyal ve siyasi çalkantılarını da katarak anlatan Büchner, öte yandan insan ruhunda var olan karmaşanın, trajedinin ve nihayetinde hırsın, bir anlamda devrim içinde “karşı devrim”i de nasıl beraberinde getirdiğini ince gördüğü derinlikli analizlerle ele alır.  

Georg Büchner, Danton’un Ölümü‘nde tarihi olaylara ve karakterlere de yer vererek metni sadece Danton’la sınırlandırmaz. Bu durum “Dantoncular”la, “Robespierreciler”in de oyuna katılımını sağlar ve okura, devrimin sonradan ayrılan iki kanadında yer alan figürlerinin fikirlerini de öğrenme fırsatı sunar. Ayrıca Danton’un monologları, diyalogları, adalet, özgürlük, ölüm ve yaşam gibi konular üzerine düşünceleriyle birlikte oyun, tarihsel bir anlatıyla beraber insanın varoluşsal sorunlarına da değinerek konuyu bambaşka bir alanda da incelemeye tabi tutar.

Danton’un Ölümü, kurgusu, karakterleri, anlatım diliyle yalnızca bir tiyatro metni değil, biçimsel olarak edebi açıdan da önem arz eden eserler arasında yer alır. Özellikle işler çığırından çıkıp da hırs, bireyin üzerinde tahakküm kurmaya başlayınca, insan psikolojisinin yaşadığı eksen kaymasını sağlam bir gözlemle analiz eden Büchner’in eseri, tarihi, sosyal, politik, psikolojik kavramların iç içe geçtiği, bireyden toplumsala uzanan yolla, toplumsal olanın bireye uzandığı yolun kafa kafaya gelmesinin sonuçlarını açıkça ortaya koyan, soran ve sorgulatan bir metindir.   

Visited 8 times, 9 visit(s) today
Close